1. hayatıma doğrudan faydası olması muhtemel olmayan bilgileri dahi öğrenmekten inanılmaz bir haz alan ben ekşiyi buldugumda inanılmaz sevinmiştim.

    keşif sürem son derece geç oldu zira internetle alakam internet kafede counter strike oynamak olduğundan, bu tarz şeyleri bilmek için lise ve kadıköyün hayatıma girmesi gerekiyordu. neyse.

    siteyi buldum ve muptezel gibi okudum. gecenin bir vakti öyle durmadan okuyordum. bilmediğim ne varsa okuyordum. inanılmaz öyküler anılar okuyordum. bazen ağlamaklı bazen kahkahalarla okuyordum. o sıralar farkettim; güzel bir şeyler yazmak için ünlü bir yazar olmaya gerek yok. tanınmaya gerek yok hatta tanınmamak için ekstra çaba sarfedenler var.

    sonra üye olayım dedim, çaylaklık falan bilmiyorum, site çok populermiş onu da bilmiyorum ve üye oldum. gerekli 10 entryi niyeyse aşırı özensiz girdim ama daha güzel okur olmak için üye olmuştum zaten. sayfada 100 entry ve geçen gün tema++ eklentisiyle tekrar kavuştuğuma çok sevindiğim "not enough coffee in" teması... ha bir de oylama yetisi.

    abi depeyi diye bir yazar var, o nasil yazmaktır öyle. lacrima diye bir hanfendi var, bilgiyi direk beynine beynine veriyor (hatta lacrima hanım beni twitterdan takip ettiğinde çocuk gibi sevinmiştim eheheh) ve daha niceleri. linklerini bir word dosyasına kaydettiğim o inanılmaz güzel sayısız yazı...

    bir de hafiften üst kültür ama bir şekilde yeralti kültürü bir havası vardı benim 10 yıl kadar kaçırdığım ve çok övülen 90ların kadıköyü gibi. sen hâlâ neden uyumadın atarı anne ya da babadan gelecek endişesiyle düşük ekran parlaklığında gece yapılan okumalar ve balkonda gizlice yakılan djarum blackler...

    sonra yazar da oldum. fena da bir yazar olmadım. okurken kahkaha atılan ya da gözlerden yaş akıtan yazılarım olmuş, öyle mesajlar geldi. debe bile oldum 4 kere! ama biz büyüdük ve kirlendi dünya! hayır hayır sitenin sahibi ve yanindaki arkadaşları daha çok kazanmak istediler ve kirlendi sözlük. adamın kafasına esti sahibi arkadaşı diye bir şirketi eleştiren entrynin sahibini uçurdu. kimse de bi halt edemedi. rating artsın diye en ortalama kitle elde edilmeye çalışıldı, kimse ses çıkarmadı. en iyi yazarlar hadi eyvallah dedi ve gitti o kadar ve bu asla alınması gereken bir mesaj olmadı beyfendiler için. neyse daha nice örnek. bir güruh, nicel olarak az nitelik olarak üst seviye bir guruh nasıl harcanirsa öyle harcandı günlüğü 50 000 tlden bir i. melih gökçek reklamı için.

    sonra şekil de gitti. ya bir sitenin yüzde doksanı diyor ki buraya kullanan biziz ve şöyle yazmaktan keyif alıyoruz. insan ayıp olmasın diye biraz önemser gibi yapar di mi? yapmadılar. bak mobilden giremiyoruz her taraf reklam, zaten essek yüküyle var paranız dedi yazarlar onu da iplemediler. en son işte malum, abi site bizim ampulden daha parlak kör olduk diyoruz adam yooo parlak değil diyor. benim burada sartel attı. abi dalga mı geçiyorsun? sence bu kadar adam gizlice "beyler ilk tema değişimde aynı anda kör oluyoruz çok parlak bu" diye sozlestik mi? bu ne saçma bi durum, adama gözlerim kamaşıyor diyorum yooooo bence kamaşmıyor diyor ahahhahaha hakkaten komik.

    neyse bunları neden buraya yazdım bilmiyorum, belki içten içe lan ben ekşide yazarım beni buraya kabul etmelisiniz mesajı vermek istedim kim bilir... ama ekşi geleneği tanımımızı yapalım;

    anlatılanlara göre eskiden çok efsane ortamı ve muhabbeti, kendine ait havası olan ama son zamanlarda leş çayların 5 sacmasapan kahvelerin 10 tlye satıldığı ve salak hipsterların işgaline uğramış, macbooksuz girilmeyen kafelerin mahvettiği sevgili kadıköye bu gidişat bakımından çok benzeyen interaktif sözlük sitesi.
  2. 28 şubat ekşi sözlük direnişi sonucunda bitme süreci hızlanabilir. bugün ekşi sözlük'ün ana itici gücü yazılı tarih olması değil, yeni yazılan entrylerdir, güncel olaylar, haberler, maçlara yazılan yorumlardır debe'dir. bunları 'yazılı tarih' barındıran bir yere yazmanın yazarlar için özel bir anlamı var mı? yok! fenerbahçe başlığına entry yazan adam 'vay be lefter'e zamanında güzellemeler yapılmış siteye yazıyorum' diyor mu? demiyor. dememeyi bırak, sikinde değil.

    ekşi sözlük son 4 yıldır ne yapıyorsa yazarların beklentilerine göre yanlış yapıyor. ucuz bir tüccar kafasıyla yönetildiği artık tartışmaya bile açık değil. daha fazla hit alma, daha fazla reklam geliri için ipini koparan yazar yapılıyor, moderatörler kaçırılıyor, istatistikler kaldırılıyor, ulan hatta uzun entry okurken site az hit alıyor diye 'devamını okuyayum amua' diye buton koymuşlar amk. satır aralarını 2 yapmışlar. bunu ticari olarak da anlamadım ama eminim ki 0.00005 kuruş kazandıran bi işe yarıyordur. zaten sık girip yazmıyordum (1000 entry sık değilse) ama artık okuyamıyorum da.

    hala devam eden tek başarısı hunharca eleştirileri basıtrmaya çalışacak kadar kendilerini kaybetmemiş olmaları. evet bir dönemi değiştirmiş bir efsanedir, yeri her zaman ayrı kalacaktır ama 5 yıl önce iyiydi diye galatasaray başlığına 'su veren itfaiyenin hortumunu sikiyim' yazıp dünün en beğenilen entrylerine ekşi'de girmenin de bir anlamı kalmamış, dolayısıyla sürekliliğinin de anlamlı bir sebebi kalmamıştır.

    mesela benim bu sözlüğe youreads gibi saçma bir ada rağmen devam etmemin tek bir sebebi olacak, buraya girdiğimde okuyacak güzel 3-4 yorum bulmam. eğer ekşi'den 50 kişi buraya gelip de ara ara yorum yazarlarsa bu süreklilik artarak devam edecektir. eski bir konuyu merak ettiğinde yine ekşi'ye girip okursun, yenisini oraya yazmanın bir anlamı yok, düzenli girip girmemek de 50-100 yazara bakar en fazla.
    cre
  3. gerçekten kutsal bilgi kaynağı olduğu zamanlar düşünülünce geçmişin hakkını vermek gerekir.
    sözlükten haberdar olan ya da olmayan çoğu insanın google'da bir filmi, kitabı, şarkıcıyı, yazarı, yeni çıkan telefonu, araba modelini, güncel bir olayı, kısacası aklınıza gelen neyi aratıyorsa google ilk sayfada aratılan konu hakkında ekşi sözlükte açılmış başlığı gösteriyordu. zamanla çoğu insanın aramalarını örneğin ''orhan pamuk ekşi'' diye yaptığını bizzat tecrübe ettim. işte bu aşamada sözlük gerçekten kutsal bilgi kaynağıydı. öyle ki: twitter'ın şimdilerde üstlendiği anlık sansürsüz haber misyonu olma görevini twiitter'ın bu kadar bilinmediği zamanlarda ekşi sözlük yerine getiriyordu. 2001 yılında başlayıp, 2010 yılından sonra zirve yapan sansür düşünüldüğünde sözlüğün sahip olduğu bu misyon çoğu zaman güneydoğu'daki bir insan hakkı ihlalini, reyhanlı'da patlayan bombanın arkasında neler olduğunu, danıştay saldırısının tetikçisinin bağlantılarını, hrant dink suikastinin faillerinin karmaşık ilişkilerini doğrudan ya da kaynak gösterilerek öğrenmenize yardımcı oluyordu. üstelik twiiter'da asılsız olduğu anlaşılana kadar bir haber fazlasıyla yayılmış oluyorken, ekşi'nin sahip olduğu etik değerler kendi oto kontrol mekanizmasıyla bu tür haberler yazan yazarların dışlanmasına imkan tanıyordu.

    sedat'ın sözlüğü kanzuk'a emanet etmesi erdoğan'ın ekonomiyi jöleliye emanet etmesi gibi bir şey oldu. son 3-4 yıldır sözlüğün yaşadığı dezenformasyon geçtiğimiz hafta tavan yaptı. problem değişen tema değildi, gezi'yle çok benzer yönleri olduğunu düşünüyorum. kanzuk; gezi'yi 3-5 ağacın kesilmesine bağlayan zihniyet gibi davranmakta ısrar ediyor.
    sözlük kurulduğundan bu yana bir konu hakkında yazılmış entryleri okurken;
    -ciddi ve doğruya yakın bilgiler bulabileceğiniz,
    -o konu hakkında tvden ya da başka yazılı bir kaynaktan bulamayacağınız ya da bulmanızın çok nadir olduğu
    -aynı konu hakkında entelektüel mizah anlayışı ile gülerken fazlasıyla düşünebileceğiniz,
    -yazma özgürlüğü çerçevesinde konuya zıt fikirlerin özgürce ifade edildiği
    çok güzide bir mecraydı.

    kendi adıma 14 yıllık sözlük geçmişimin can alıcı noktası sözlüğün sahip olduğu ''entelektüel mizah anlayışıydı'' öyle ki iki kez uçurulmuş ve şu an uçurulma aşamasında olmama rağmen sanırım ilk göz ağrı olduğu ve başka bir alternatif olmadığı için kürkçü dükkanına dönmek zorunda kalıyordum.

    bugün sözlükteki bu dezenformasyona ait bir entry okurken sessizvesakin nickli yazar sayesinde burayı buldum. aynı hazin sonu yaşamamanız ümidiyle merhaba.

    açıklama: 1 saattir bir entry girmeye çalışıyorum hızınız dışında her şey mükemmel görünüyor.

    edit: bu entry ekşiye uçurulmadan önce girdiğim son entryidi. 3. kez uçuruldum.
  4. dün "22 aralık ışid'in 2 askerimizi şehit etmesi" başlığında, ucu ekşi yönetimine dokunan bir entry girmemle beni uçuran platform.

    küfür veya dilbilgisi hatası olmamasına rağmen adamlara "neyden korkuyorsunuz ey yönetim" diye entry girince, 3 senelik üyelik 3 dakika içerisinde uçuruldu. (benim için sorun değil, son zamanlarda çok yazan bir üye değildim zaten)

    çok vahim durum, çok. artık yanlışlarını kimsenin yüzüne vuramayacağız. elinde güç olan kendine karşı gelen sesi direk susturuyor. ne güzel memleket olduk.

    bunu buraya yazmamdaki sebep, hala orada bazıları insanların entry'lerini kendileri sildi sanıyor ama başlığın açıldığı ilk günden beri insanlar uçuruluyor. aktrollsen atatürk hakkında iğrenç başlıklar açabilirsin, üyeliğine bir şey olmaz, keyfine göre yazabilirsin her daim.

    para en büyük motivasyon olmuş. yazık. para için her şeyini satmak, para için kötülüğün yanında olmak...

    edit : kelime düzeltmesi
  5. bu, amiyane tabirle bok atanların, orda illa ki bir çaylak hesabı olduğu sözlüktür. belki eski formunda değil fakat bir orası mı yozlaştı? bir ekşi sözlüğün mü içi boşaldı, bir orası mı cahil cühela kaynıyor? böyle dangozluklarla bırak sözlükleri, gerçek hayatın ta orta yerinde karşılaşmıyor musunuz? üstelik hayatın içinde ne "başlık engelle" seçeneği, ne "engelle" butonu var, kompleks çiçeği açmış patronunu, amirini ya da cennetten düşmüş ilk cehalet tanesi, boşboğaz iş arkadaşını, müşterini, memurunu bir engelle bakayım ne oluyor. e buralarda rejideki arkadaşlar sağolsun her şeyi düşünmüşler; kimden, hangi başlıktan rahatsızsan basseyon engeli, daha da hırsın soğumazsa basseyon eksiyi,vuruyon kırbacı, sorun ne?

    sözüm sana değil samimi göçmen; sözüm, burda fosforlu fosforlu konuşup, orda da her gün sıralamasını kontrol edenlere. bak ben de çaylağım orda, belki yazar bile olmayacağım. eksikleri, zevzekliği de bir hayli mevcut mu? valla mevcut. ama ekşi sözlük büyük bir ilktir türkiye'de, içerik zenginliği ve aradığını bulmak, eğlendiğin yerden bazı şeyleri de öğrenebiliyor olmak açısından da hala tektir bana kalırsa. şu an tek sorunu (bence elbette), bilgiye sol frame'den değil de, arama çubuğuna merak ederek yazdığın anahtar kelimelerden ulaşabilmek ancak. yani şu an youreads'te güncel başlıkların birçoğundan edindiğim hâlihazırda bilgiyi artık ekşi'den bir seferde edinemiyorum, bu bir gerçek (nasıl aldım gönlünü de'mi youreads?) fakat şu an severek, eğlenerek, bazen de elimizden, aklımızdan geldiği kadar bilgi ile doldurmaya çalışarak kullandığımız birçok sözlüğün esin kaynağı ekşi'dir. ben dahil bütün zevzekler ve rahatsız edici başlıklar engellendiği, yahut yazılanlara okuma tenezzülü gösterilmediği sürece ekşi bile o kadar da ekşi değil, ha?
    yani, ya orda yazma, komple gel youreads sahiline yerleş mesela, tutarlı ol, ya da git, kalbimde tahta sahip ol.
    gece gece mazaretim de yok, niye asabiyim sözlük?

    başlığı şe'etmemek adına tanım: ilk girisi 15 şubat 1999 tarihinde "pena" başlığıında girilmiş kutsal gırgır kaynağı.
  6. eskiden ne kadar cok girerdim eksiye. ekside burayi gorup üye oldum, baslarda youreads epey sessiz bir ortam diye sıkılmaya baslamistim. simdi ne zaman girsem eksiye solda basliklarin yanindaki entry sayisini görür görmez hemen geri cıkıyorum. cok boğucu geliyor gözüme, epey kalabalik. ve youreads cok daha güzel diyorum.

    bir de şunu anlamiyorum. mesela bir baslik var altina yazilan yorumlari göruyorum, benim yazmak istedigim şey yazilmissa ben bir daha yazmiyorum niye yazayim ki tekrarini. aynisi zaten. ama orda alt alta bircok insan ayni seyi yaziyo ilginc geliyo bana. vallahi sıkıyorsun ekşi.
  7. kim ne derse desin, türkiye'de pek çok insanın hayatına öyle veya böyle etki etmiş, birçok insanın hayatını değiştirmiş, hatta ufkunu açmış bir mecradır ekşi sözlük. sitenin çok abartıldığını söylemek, orayı hiç anlamamış olmakla açıklanabilir ancak.

    salt, bilgiye kaç değişik yoldan ulaşılabileceğini ve doğrunun ne kadar değişkenlik gösterebileceğini kanıtlamakla kalmamış, aynı zamanda pek çok toplumsal olayda önemli bir hafıza görevi de görmüştür. bununla beraber, bugün ekşi sözlük'te, onu bugünlerine getiren yazarların çok çok az bir kısmı kalmış, birçoğu entry'leriyle beraber sözlükten ayrılmıştır.

    yapılan son değişiklikle birlikte bundan sonra yokuş aşağı ineceğini söylemek, zannımca büyük bir öngörü olmaz. zira yazarlarını yazmaktan çok okumaya, yazacaklarsa da mümkün olduğunca kısa kısa yazıp bir nevi "chat"leşmeye yöneltmiş görünmekteler. bu, ekşi sözlük'ün sonunu getirebilecek bir adım bana göre.

    şunu kabul etmek gerek ki, ekşi sözlük artık bir sözlük değil.
  8. insanda artık yazma isteği uyandırmayan site. sadece tema değişikliği sebep olmadı buna, tema olayı belki de son damla oldu. yıllardır hem yazdığım hem okuduğum sözlükten nefret eder oldum. dayatmalar, zorlamalar ve en çok da sesini duyuramamak almış başını gidiyor. sözlük yönetimi yazarları dinlemiyor bile, buna gerek duymuyor. sanki tüm yazarların derdini tek tek biliyormuş gibi bir hava takınıp yel değirmenlerine anlamsız açıklamalar yapıyor.

    hal böyle olunca biz memnuniyetsizlere de valizini toplayıp başka diyarlara göç etmek kaldı ve gördüğünüz üzere o göç çoktan başladı.
  9. uzun zaman yazdım orada. yetmedi radyosunda program yapıp az bilinen bir müzik türünü anlatmaya çalıştım. güzel şeyler gördük. buna karşılık son zamanlarda tuhaflıklar ve anlaşılmaz yönetim biçimleriyle karşılaştık.

    kanzuk isimli bir yöneticisi var oranın. uzun zamandır izliyordum tutumlarını. bir çok yanlış iş yaptı.

    ilk örnek, kendisinin nick altına olumsuz bir yazı yazılan bir kadının kanzuk'u fiilen tanıyor olmasından mütevellit yazıyı yazan erkeğin önce çaylak edilmesi, sonra da sürekli bu duruma itiraz ederek kanzuk'tan açıklama istemesi sonucu sözlükten uçurulması oldu. yani kanzuk'u gerçekten tanıyorsan yazar bile uçurtabilirsin. işe bak!!!

    ikinci örnek, webrazzi denen siteyle ilgili yazılan olumsuz bir yazının mahkeme kararı bile olmaksızın ticari itibar ve bir şikayet varmış gibi gerekçe gösterilerek silinmesi, yazarının da önce çaylak edilmesi sonra da yanılmıyorsam uçurulması oldu.

    üçüncü örnek, sözlük tasarımı ve kullanıcı sözleşmesinin kanzuk tarafından tek yanlı hazırlanarak, yazarların yazdıklarını kendi malıymış gibi kullanması oldu. bunun üzerine bir çok yazar 1 milyondan fazla entry silerek ekşi sözlük'ten uzaklaştı.

    dördüncü örnek, koru hastanesine ilişkin olayda yaşandı. bu hastanede doğan bir bebeğin başından geçenlerin anlatıldığı bir entry mahkeme kararı olmaksızın şikayet var denilerek silindi. yazarı da yetersiz enrty profili gerekçe gösterilerek hesabı kapatıldı.

    bir süredir bu olayları izliyor ve ekşi sözlüğün olumsuz yönde değişen tutumunu ve porfilini bizzat gözlemliyordum. son olayda bebeğin başına gelenleri görünce ve kanzuk'un mazlum ve ezilenden yana olmak yerine, para ve güç sahiplerinden yana duran tavrını anlayınca yıllarca yazdığım yerden adeta iğrendim ve kanzuk başlığı altına sert sözler içeren bir yazı yazdım. yazı daha sol frame denen yere düşmeden silindi. belli ki ya kendisi başlığını gözlüyordu ya da birini tutmuş gözletiyordu. olumsuz yazılar anında siliniyordu. silinen yazımı daha sert ifadelerle düzenleyip yeniden gönderdim. yıllardır bir çok sert eleştiri yazmış olsam da bir şey olmamışken bu yazı sonrası lanetli denen statüde çaylak ilan edildim. belli ki kanzuk'un ticari irtibatını zedelemişim. bu önemli değil benim için ama meğer sadece bana değilmiş bu tutum. kanzuk denenin başlığı altına olumsuz yazan, eleştiren ve biraz dozunu aşan bütün yazarlar ya çaylak edilmiş ya da uçurulmuş sözlükten. halen de uçuruluyor. kanzuk başlığına yazanları takip edin ve görün.

    bu durum sonrası artık orada kalmak tamamen anlamsızdı. iş artık sanal zorbalığa kadar gitmişti. yaklaşık 2 bin tane yazımı sildim ve altı yıl yazarlık ve üç yıl dj olarak keyifle müzik yayını yaptığım ekşi sözlük'ü bıraktım. bu yazıların bir kısmında çok nadide bilgiler, tarihi gerçekler, sanata ilişkin derin bilgiler, yayınlarda çok az bilinen müzikal olayların anlatımı vardı. zaten "birileri belki bunları okur, dinler ve bilgilenir" diyerek yazmış, söylemiştim onları. anladım ki bu yazılar ve diğer bütün yazılar, kötü niyetli kanzuk'un cebini dolduruyor ve onu gibi sansürcüleri palazlandırıyor. çok yanlıştı bu, bana uygun değildi...

    kanzuk varken oraya gitmek, orada yazmak hiç akıllıca değil. buradan bütün ekşi sözlük yazarlarına orada yazmayı bırakmalarını önermek istiyorum. biliyorum ki siz yazmazsanız kazançları azalacak veya bitecek, kazançları azalınca da yanlışlarını düşünecekler. aksi halde, siz ne yazarsanız yazın kanzuk ve ekibi dürümleri bol bol götürecek...
  10. Başlık ayrımı yapmaya karar vermiş sözlük. Tık Parantez içinde başlığın yanına neyle ilgili olduğu yazılacakmış.

    Youreads'in proje aşaması geldi aklıma, ilk akla gelen fikir parantez içine kanal yazmaktı. Fakat sonrasında bunun yeterince işlevsel olmadığına kanaat getirdik. Onun yerine eser sahibi yazarak iki yönlü tarama yolu açmayı tercih ettik. Ayrıca tasnif işini başlıkta değil kanalda yaparak ayrıca bir listeleme imkanı doğdu. Böylece ben bi yönetmen, sanatçı ya da yazarın adını yazıp aratinca diğer eserlerine de ulaşma şansı buldum. Kanala tıklayınca da kategorik olarak diziler filmler kitaplar ayrıştı. Kanal engelleme ile belli kategorileri sol frameden çıkarmayı da başardık.

    Ne bileyim koskoca ekşi sözlük'ün 20 yıl sonunda o kadar ekiple, imkanla hala parantez tercihi yapması tuhaf geldi. 4-5 katmanlı işlevsellik yerine tek katmanlı sunuyorlar, insanlar da beğeniyor. İlginç.
    abi