1. devlet tiyatrosu tarafından bu sezon sahnelenen bu klasik eseri geçenlerde izleme fırsatı buldum. açıkçası hiç bir şeyini beğenemedim. oyun, metnin zaman kurgusunu dahi yansıtamayacak kadar kötü sahnelendi. elektra'ya hayat veren oyuncunun sürekli sümüğünü koluna silmek, yerlerde debelenmek ve yerli yersiz aynı tonda bağırmak şeklinde sürüp giden oyunu can sıkıcı ve yorucuydu.

    oyunun geneline de yayılan günlük vurgu ve tonlama ile konuşurken bedenin aşırı teatral kullanımı gene sıkıntılı noktalardan.

    ses ve sahne dizaynı çok zayıftı. artık marjinallikten mi cimrilikten mi yoksa bütçesizlikten mi bilinmez dekorsuz, kostümsüz şekilde, klasik eserleri sahneleyen özel tiyatrolara alışamamışken bu minimalist olarak itelenen dekora devlet tiyatrosu sahnesinde hiç mana veremedim.

    tek perdelik oyunun temposu düşük, giriş çıkışlar çok az, dekor zaten dediğim gibi yok. oyuncular deneyimsiz ve vasat. tüm bunlara rağmen süresi 1 saat 50 dakika olarak belirlenmiş. seyirciyi sıkmadan, bıktırmadan ve yormadan 1 saat 50 dakika oynamak büyük bir iddia, bu özgüvene hiç anlam veremedim.

    elektra'nın annesi rolündeki oyuncunun aşırı genç yaşı ve görüntüsü başta olmak üzere oyuncu seçimlerinde de talihsizlikler olduğu açık.

    son olarak sizce de her yunan tragedyası sahnelendiğinde yerlerde sürünen ve hep bir ağızdan konuşan kadınların varlığına bir son mu verilse artık? ya da bu işe bir yenilik mi gelse, seyirci şaşırtılsa mı?

    neyse sözün özü, akıcı özgün metnin bile kurtaramadığı, sezonun keyif vermeyen temsillerinden.