1. 8 mart dünya emekçi kadınlar gününüz kutlu olsun.
  2. bu cümle bir adam olsaydı, paçalarından kötü cinsiyetçilik akarken kadıköy'de yere tükürürken görebilirdiniz.

    edit: başlık başıma...
    abrek
  3. yine kendini zeki sanıp kadınları koruyup kollamaya çalıştığını ve kadın sevgisini çomar düşüncelerle yansıtmaya çalışan erkeklerin yeni sloganı.

    "kadınlar size allah'ın emanetidir." gibi saçmalık kadar beter olan malca bir söz.
    slipo
  4. bir kadın olarak, erkek açısından düşünüyorum bir kaç zamandır. böylesine vahşice ayyuka çıkmış cinayetler, ölümler, her türlü kötü muamele... sürekli olarak erkeklerin tefe konduğu bir toplum. bir kısır döngüdür gidiyor. bir an erkek olsaydım diyorum sonra... otobüse her binişimde bomboş alanlar tercih ederdim. olur ya birine yaklaşsam var olan ön yargılar sebebiyle rezil rüsva olabilirim. ya da hakaret ve darpa maruz da kalabilirim. kız arkadaşımla dışarıda her hangi bir yerde yalnız başıma gezmek sorun olabilir kimi çevrelerce. asansöre binemezdim mutlaka. .. hani şu an aklıma getiremediğim pek çok alanda hareketlerim sınırlanırdı. özel ilişkilerimde sürekli olarak diken üstünde gezerdim.

    farkında değiliz belki ama, erkekler de kendi içinde çok baskı altında. bilemiyorum belki çok azı bu baskıyı hissediyor, kimisi çok fütursuz ama bir de bu yönde ele almak istedim. içlerinde güzel insanlar da yok değil sonuçta. ve biz kadınlar olarak işimizi başkalarının eline bırakmadan elimizden ne geliyorsa daha fazlasını yapmaya çalışacağız. kadınlar günümüz belki o zaman kutlu ve yerinde olur.
  5. anadolu ağzıyla yazılmış cümle gibi gözükmesinin yanı sıra, sanki kadınları esaret altına alıyormuş hissiyatı veriyor. kadına her günün 8 mart olması neden erkeğin "adam" olmasına bağlı? daha da indirgersek neden erkeğe bağlı da insan olmaya bağlı değil?
  6. arabesk kadınları tavlamak için, güzel bir arabesk söz ancak modern ve eşitlikçi bir kadın için çok cinsiyetçi bir sözdür. şu kadınları biraz rahat bırakın arkadaş, çükünüz için kadına yaklaşmayın, insan olduğu için yaklaşın, konuşun birazda.
  7. entry'i ben girdim ve muhtemelen bu yorumum da silinecektir fakat yazmazsam olmaz. ricam silinmemesi yönündedir. evet doğru söylüyorsunuz, zaten sorunun köküne indiğimizde insaniyet, insanlık temellerine ulaşıyoruz. ben gayet güzel bi ilişkisi olan bir erkeğim dediğin doğru @benmorseverim sevgilim ile rahat rahat dolaşamıyorum. sürekli gözler üzerimizde gerçekten çok rahatsızlık verici. işime her gün otobüsle gitmek zorundayım tuzla'dan maltepe'ye bilen arkadaşlar hak verecektir 130 numaralı otobüs hayli kalabalık olur günün her saati balık istifi derecesinde. o kadar kötü şeyler ile karşılaşıyorum ki tarifi mümkün degil duyarlı olmaya çalıştıkca insanların duyarsızlıkları can sıkıyor. neden böyle olduk neden saygısızlaştık neden insanlığımızı kaybettik kadınları neden bu kadar zor durumda bırakıyoruz ? ben eşim olacak dediğim kadını evine gitmesi için otobüse bindirdiğimde neden gidene kadar onu kırk kere aramak zorundayım ? neden kadınlarımız bir saatten sonra dışarıda yürürken tedirgin olmak zorunda? cevap basit insanlığımızı kaybediyoruz yavaaş yavaş dostlarım. umarım kendimi açıklayabilmişimdir. saygılar dilerim tekrar bütün kadınlarımızın kadınlar gününü en içten dileklerimle kutlarım. kadınlar dünümüz bugünümüz yarınımızdır. esenlikle kalın.
  8. kadının kadınlığını hissedebilmesi için erkeklere ihtiyacı olduğunu. erkek olmasa onu bile yapamayacağını söyleyen. cinsiyetçi söylem
  9. adam derken? kadın ve erkeğin sadece birey olduğunu anladığımız, etiketleri bir kenara bıraktığımız gün her şey daha güzel olacak.
  10. konuya ve başlığa bir anlam veremedim. vermek de istemedim. suffragette'i izlemeyen varsa izlesin derim. başka da bir şey demem.

    not: ilgi çekmek için kadıköy'ün kullanılmasını kınıyorum.