1. şahsımı en büyük hayal kırıklıklarına sürükleyen biçimler silsilesidir.
    şimdi mesela sen hep masum şeyler düşlersin ama olay öyle gitmez ya ne acı.
    isterdim ama gerçekten. ama neyi isterdim? mesela biri olsa ben ona patates kızartsam isterdim. birlikte film izleyelim isterdim. belki de her anlamda mümkün olamazdı bu olamayacaktı. ama ben bunları isterdim. başka şeyler istemezdim. ama bunları çok isterdim. beni anlamasını isterdim. çünkü ben her şeyi anlaşılmak için yaptım bu hayatta. bana kadınım diye yaklaşan da beni hiç anlamamış demektir. birgün intihar etsem bu bile anlaşılmak için olur. ben her şeyi anlaşılmak için yaptığımı farkediyorum çünkü. ama neden anlaşılmadığımı bilmiyorum, bilemiyorum. birgün bir abim vardı. bana limonata ısmarlamıştı. benimle beylerbeyi'nden üsküdar'a yürümüştü saat geç olduğu için. gitmezdim de öyle ortamlara karma ortamlara falan ama gitmiştim o gün. o manevi abim beni çok iyi görmüştü. çok turp gibi bulmuştu. çok iyi hoş bulmuştu. senin hiçbirşeyin yok demişti, sevinmiştim ama inanmamıştım. ama bana iskelede limonata ısmarlamıştı. o gün çok duygulanmıştım. çünkü en çok bunu isterdim işte! birinin bana limonata ısmarlamasını. ama özel birinin. şimdi dedim şimdi, o abinin yerinde özel biri olsaydı, ne kadar da daha çok anlamı olurdu bunun... o zaman demiştim yani. hep böyle şeylerden örnek verdim ama gözüm limonatada patates kızartmasında değil elbette. mesela eve bıraksaydı beni biri... endişelenebilseydi hava karanlık olsaydı arkamdan baksaydı. bunun hakkında word belgesinde 1000 sayfa yazabilirdim.
  2. direkt allah ne verdiyse diye biliyorum ben ama?
  3. dünyanın en naif erkeği olsa da, en düz, odun erkeği olsa da her ikisinin de sonucu aldatılmak ile son bulduğu için pek önemli olmayan yaklaşım.