1. bu hak avrupa insan hakları mahkemesi tarafından güvence altına alınmıştır.
  2. türkiye de olmaması gayet normal, eşcinsel kişilerden geçtim @drunkard seesheaven'nin dediği gibi türkiye de bu işler çokzor.
  3. türkiyede örneği belki yok denilebilir ama farklı ülkelerde bulunmaktadır. o herkesin içinde düştüğü çocuğun piskolojisi bozulur paranoyası ise sadece bir hetero paranoyasıdır.
  4. çocuk ilk okulun ilk yıllarında ise şöyle bir diyaloğa yol açabilir.
    - anne!
    - efendim.
    - arkadaşım '.....' var ya.
    - n'oldu? 'aklımda deli sorular'
    - annesi sadece anne değilmiş, aynı zamanda babaymış(*:bülent ersoy)

    zülfiyare dokunmuşum editi: kurgu olduğu düşünüldüyse, tamamen yaşanmıştır.
    çocuğun psikolojisi ise arkadaşını dışlamak ve yargılamak olmamış sadece anne ve baba kavramları üzerine bildiklerini sorgulamış ve 'olabilir' sonucuna varmıştır.
  5. kesinlikle olmaması gereken bir haktır geleceğimizin mimarları çocuklarımızın daha küçük yaştan böyle zararlı düşüncelerle zehirlenmemesi gerekir.
  6. aksaklıklardan doğan bir şey bu. eğer her şey olması gerektiği gibi olsaydı zaten evlat edinecek çocuk bulamayacaktı bu insanlar. çocuğu emzirecek veya emzirmeden belli bir olgunluğa getirecek imkanlar olmasa yine bu çocukları yanlarına almaları olanaksız olacaktı. çocuk evliliğin olmazsa olmazı mıdır bilmiyorum. birileri evcilik oynayacak diye bazı şanssız çocukları daha da şanssız duruma sokmaya gerek yok diye düşünüyorum. bilmediğimiz çok şey var bu konuda. belki normal bir anne babadan daha iyi koruyuculuk yapabileceklerdir çocuğa ama bu durum çocuğun gelişimine nasıl etki edecek? çocuğun cinsel tercihlerini etkilerse bu ebeveyn olma işi ve çocuk bundan olumsuz etkilenirse birilerine hesap sorma hakkı olacak mı?
  7. çocuğa gereken sevgi, güven ortamı ve güzel bir gelecek sunulduğu müddetçe bir heteroseksüel çiftin evlat edinmesinden farkı yoktur.
    olması gereken şeyler sırf cahil insanlar laf eder diye olamıyorsa engellenmesi gereken bu durum değil, bu cehalettir. o çift birbirini çok seviyorsa; çocuk sevginin cinsiyetle sınırı olmadığını öğrenerek büyür, insanları normal-anormal diye katagorize etmeden büyür, önyargısız büyür. heteroseksüel evlilikler tek normal ve olması gereken durumsa neden insanlar böyle mutsuz büyüyor? ebeveynlerim farklı cinsiyetteler diye extra bir mutluluk yaşamadım aksine hep kavga dolu bir ortamda büyüdüm. burda konuşulması gereken şey doğru ebeveynlik kriterlerine sahip olup olmadıkları, hiç kimse cinsiyeti sayesinde muhteşem bir ebeveyn olamıyor çünkü. çıkarın at gözlüklerinizi. ben bunda yanlış bir şey veya zararlı bir durum göremiyorum.
    tek zarar çocuğun çevredesindeki zehirli düşünceler saçan insanlardan gelebilir. ama dediğim gibi, doğru olduğuna inandığımız şeyleri elalem ne der diyerek yapmazsak dünyada doğru kalmaz. ne zaman burunlarını insanların işine sokmaktan vazgeçerler bilemiyorum ama homofobi gibi hastalıklı ve faşist bir düşünceden bu kadar korkuyorsak dünyayı bu insanlara bırakıp kafamıza sıkalım? her şey onlar mutlu olsun diye yapılsın? çünkü bizim gibi düşünen insanların nefes almasına bile tahammülleri yok.

    edit: çocuğun cinsel yönelimini etkileyebileceği söylenmiş. "heteroseksüel bir anne babadan doğan eşcinsel ailenin" evliliğinden bahsediyor başlık. yani kimse zorla ailesi hetero diye hetero olamaz ya da tam tersi.
    jole
  8. bu tür bir evliliğin çocuğun cinsel tercihlerine etki edip etmemesi hakkında yorum yaparken dikkatli olunması gerekir. eşcinselliğin tek nedeninin ebeveyn tercihleri olduğunu düşünmemek gerekir. bu çok boyutlu bir konudur. fakat ebeveynlerin eşcinsel olması bu durumu etkiliyorsa veya çocuğu bu tür bir ilişkiyi en azından "denemeye" teşvik ediyorsa gösterilmesi gereken tutum ne olmalıdır bilmiyorum. söylenenleri çarpıtarak ebeveynlerin cinsel tercihinin çocuğun cinsel tercihini etkilemeyeceğini söylemek dürüst bir tutum değildir.
  9. zaten güzel memleketimde tüm çocukları aşırı normal heteroseksüel ailelerde büyüdükleri ve inanılabilemez derecede normal oldukları için kesin psikolojileri bu şekilde bozulacaktır. birbirini seçip, severek birlikte olan iki insanın yerine muhtemelen hadi evlen, neden evlenmiyorsun, evde kaldın baskıları sonucu ilk bulduğu ile evlenen ya da evlenmeye zorlanan çiftlerin evlerinde büyüyen çocuklarının kesinlikle psikolojileri bozuk olmaz. sonuç itibari ile kol kırılır yen içinde kalır, yuvayı dişi kuş yapar gibi laflar ile büyüyen çocuklar eminim aile içinde sözlü, fiziksel, ekonomik, cinsel şiddetten hiç etkilenmez. ama ebeveynleri aynı cinsiyette olursa ağır travma yaşar bunun da altından kalkamazlar. onun yerine çocuklarına bakamayan heteroseksüel çiftlerin çocukları yetimhanelerde kalmalı, ağır şiddete maruz bırakılmalıdır. iki insanın çocuğu sevmesi, her imkanları ile büyütmesi önemli değil önemli olan bu iki insanın aynı cinsiyette olmasıdır. yeter ki ahlakımız bozulmasın...
    nedra
  10. bir çocuğun psikolojisinin düzgün olup olmaması, o ailenin bir kadın ve bir erkekten oluşmasına bağlı bir durum değildir. önemli olan ailede ki iç huzuru sağlayabilmektir. bunu iki kadın yahut iki erkek gayet güzel bir şekilde sağlayabilir. benim annem ve babam var diye ben heteroseksüel olmak zorunda değilim. hatta heteroseksüel değilsem, annem ve babamın bir kadın ve bir erkekten oluşması benim psikolojimi mi bozar? saçmalamayın. bırakın isteyen istediğiyle sevişsin. güzel imkanları varsa çocuk da bakabilsinler.

    edit: ne kadar önyargılıymışsınız ya... 1.si annelik şefkati dediğimiz şey her kadında bulunmak zorunda değil. bunun için kadının psikolojik sorununun olmasına da gerek yok üstelik. bu kadınları şefkat dolu, sevgi pıtırcığı ve illa çocuk bakmaya yetenekli kişiler olarak görmeyi bırakmanızı diliyorum. bu tarz hislere ve becerilere pekala erkekler de sahip olabilir. kafanızda ki erkek imajını da biraz daha geniş çaplı tutmaya özen gösterin. siz kendi duygularınızdan yola çıkarak, bir grup üzerinden argüman göstererek (bkz: önyargı) da bulunduğunuzun farkında bile değilsiniz. 2.si toplumsal açıdan eşcinsel bireylere kötü gözle bakıyor oluşunuz onların kötü ve olmaması gereken bir halde olduğunu da göstermez. sadece sizin yanıldığınızı gösterir. toplumsal olarak ortada yanlış bir görüş var diye de kimse sizin yanlışınıza uymak zorunda değil. 3.sü de hastalık tanımıyla ilgili. hastalık ya da sayrılık, beden veya zihinde meydana gelen, rahatsızlık, dert ve görev bozukluğuna yol açan belirli bir anormal duruma verilen isimdir. tanımdan da anlaşılacağı üzere işlevsel bir bozuklukla birlikte bundan duyulan bir rahatsızlığın da olması gerekir. bu durumda en basitinden biseksüelliği nereye koyacağız? sırf sizin kafanızda ki normlara uymuyor diye de sunduğunuz argümanları rasyonalleştirme yoluna giderek kendinizi önyargılardan uzak bir yerde sanmayın arkadaşlar.