-
ankara'nın batısında bulunan, "öğrenci şehri" unvanını çoktan almış ve eses'iyle tanınan iç anadolu bölgesindeki şehirdir. -
öğrencilik için çoğu konuda eşsiz bir yer, öncelikle yeme içme diğer büyükşehirlere göre ucuz, ev ararken öğrenciye ev vermiyoruz muhabbeti yapılmaz, belediye başkanından tut tekelci abiye kadar herkes tarafından öğrenci sevilir sayılır çünkü şehrin büyük bi bölümü geçimini öğrenciler sayesinde sağlar. trafik derdiniz olmaz gezmek için bile şehri baştan sona yürüyebilirsiniz. sokaklar temizdir insanlar sizi bakışlarıyla veya söyleyecekleri sözlerle rahatsız etmez istediğiniz gibi giyinip özgürce yaşayabilirsiniz. barlar sokağı bira ve parfüm kokar ışıl ışıldır. şehirde jet üssü olduğundan gün içindeki defalarca duyacağınız uçak sesine ayrıca yoldaki çekik gözlü daima gülümseyen şehrin yerlisi diyebileceğimiz tatarlara alışın.
söylencek onca şey var ki benim dört senem geçti tatillerde bile özlüyordum eskişehir'i. şimdi ise konusu her açıldığında heyecandıran gittiğimde ise duygulandıran şehirdir eskişehir. -
hakkında hiç olumsuz bir söylem duymadığım şehir. bir türlü de gitmek nasip olmadı. eskiden o cağnım trenler hala güzel güzel çalışırken hep aklımdaydı bir haftasonu binip gitmek, gezmek sonra de dönmek. hem tren yolculuğunun keyfi hem eskişehir süper olur diye düşünüyordum. sonra hızlı tren falan derken bütün keyfi kaçtı. umarım hayat yolumuzu düşürür oralara da bir gün. -
gece 2 de disari cikip nasil bir sehir oldugunu anlayabilirsiniz. araba ve motor sovlarida gorebilirsiniz ayrica.
basortulu 2 kadini bira olan masada gorebileceginiz kadar genis bir sehir diye tanimlayabilirim sanirim.
konusma, daha dun gordum. -
en çok merak ettiğim şehir. hep gitmek istediğim ancak bir türlü gidemediğim şehir. ey orada yaşayan arkadaşlar mayıs ayı o şehri ziyaret için ideal midir? -
ankaraya yakınlığı ayrı bir güzelliğidir. -
porsuk çayı kenarında oturup kitap okuması keyifli olan şehir
öğrenci şehri olmasından mütevellit kahvaltı acayip ucuz olan, diye de eklemek istedim
bir de apart otellere itibar etmeyin, ne idüğü belirsiz yerler çıkıyorlar -
merak ediyorum. nedense bu şehre bir sempati de duyuyorum. sanki gitsem çok güzel bir yerle karşılaşacakmışım gibi geliyor. -
canım yarı memleketim.
12-13 yılda şehrin ne kadar değiştiğini, geliştiğini güzelleştiğini bilmeyen yoktur. bundandır ki büyükerşen hocayı sevmeyen kimse bulamazsınız şehirde.
herkes herkese saygılıdır, birinin bir diğerine görünüşünden ötürü bile yargılarcasına baktığına denk gelmedim daha.
büyükşehir olmasına büyükşehirdir ama samimidir, mahalle sıcaklığını bulursunuz.
ayazı meşhurdur, ağustosun ortasında akşamları hırkayla gezmek normaldir orada.
gün içerisinde çarşıya çıkınca akşam maç olduğunu hemen anlarsınız, herkes formalıdır çünkü. maç varken ola ki çarşıda gezerseniz bir yerde mahsur kalabilirsiniz, şehrin yarısı fanatiktir.
duyarlıdırlar, birinin yaptığı yanlış bir şey görürlerse uyarırlar.
bahar geldiğinde porsuk kenarında, parklarda, bahçelerdedir herkes. şehrin her bir köşesine estetik anlayış hakimdir, çarşıda her köşe başında irili ufaklı pek çok heykel bulunmaktadır. denizi olmayan şehrin bir plajı dahi vardır.
ulaşımı çok kolaydır, zaten baştan başa yarım saatte gidebileceğiniz şehirde bir de tramvay vardır. yaşayanların büyük bir bölümü bisiklet kullanır zaten, şehir dümdüzdür zira.
bir anadolu şehrine göre özellikle kültür va sanat etkinliklerinin fazlaca düzenlendiğini, çoğu turnenin başlıca duraklarından biri olduğunu görebilirsiniz.
gidenin çibörek yemeden dönmediği yerde siz de yolunuz düşerse bir deneyin derim. bir de pinoda hamburger yiyin, hamburgerin türkiyeye ilk geliş yıllarına dayanır tarihi.
balmumu müzesini, tarihi odunpazarı evlerini gezin.
hamamyolundan geçip şehrin ruhunu hissedin, adalara gidip dinamizmini görün. -
"böyle içanadolu şehri mi olur canım" dedirtir.