1. a grubu : fransa romanya arnavutluk isviçre

    b grubu : ingiltere rusya galler slovakya

    c grubu : almanya ukrayna polonya kuzey irlanda

    d grubu : ispanya çek cumhuriyeti hırvatistan türkiye

    e grubu : belçika italya irlanda cumhuriyeti isveç

    f grubu : portekiz izlanda avusturya macaristan

    türkiye d grubundaki ilk maçını 12 haziran 2016 saat 16:00 da hırvatistan ile oynayacak
    ikinci maç 17 haziran 2016 saat 22:00 da ispanya ile
    üçüncü maçı 21 haziran 2016 saat 22:00 da çek cumhuriyeti ile oynayacaktır.
  2. bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama turnuva genel olarak çok sıkıcı geliyor. katılımın 24 takıma çıkması iyi olmadı gibi. önceden gruptan 2 takım çıktığı için takımlar galip gelmeye ve gol atmaya mecburdu. şimdi herkes 3 ya da 4 puanla çıkabileceğini düşünüyor olmalı ki maçlar 1 puan da iyidir havasında geçiyor.
  3. ülke çapında yatırım ve planlamayla üst turlara çıkan almanya, belçika gibi ülkelerin yanında en çok dikkati çekenin izlanda milli takımı olduğu turnuva.

    pek çok spor dalında olduğu gibi futbolda da öncelikle bilgi, mantık ve çalışkanlık geliyor. yetenek ve motivasyon ise daha sonra.

    bu şartlar altında türkiye'nin grup etabında elenmesinde şaşılacak bir durum yok. yıldırım demirören ve fatih terim'den sorulan bir ekibin başarılı olması ancak 2008'deki gibi mucizevi gollere, cech gibi bir ustanın kötü gününe vs. bağlı olabilirdi. bu bakımdan grubu üç puanla bitirmek dahi beni memnun etti diyebilirim.

    öte yandan futbola, teknik direktöre (turnuvanın en çok kazanan üçüncü teknik direktörü idi fatih terim) ve oyunculara yapılan akıl almaz masraflar insanın sinirini bozan cinsten.

    ispanya karşılaşması öncesi helikopter kullanmak gibi abuk subuk hareketler (avrupa'da tren ağıyla her yere hızlı ve ucuz bir şekilde ulaşılır tabi bir zahmet maç tarihlerine göre önceden bilet ayarlanırsa), prim kavgaları, 80 milyonluk ülkenin devşirme oyunculardan medet umması türkiye adına utanç hanesine yazılmıştır bu turnuvada.

    sorumluların hiç de suçlu hissetmemesinden, utanç duymamasından, istifanın i'sinden bahsedilmemesinden ve medyanın yıkama yağlamalarından (ve hatta suçu kendi ülkelerinde değil de italya'da bulmaya çalışmalarından) yola çıkarak bir on sene sonra şansa katılacağımız başka bir turnuvada da mucize yaşamak için dualara şimdiden başlamamız gerek diye düşünüyorum.

    belki bir duyan olur.
    pinot
  4. türkiye'de futbol enteresan. memlekette futbolla yatıp futbolla kalkan bir dolu insan var. sadece futbol üstüne yayınlanan saymadım ama 10 küsür gazete dergi vardır. önemli maçların gecesinde en büyük gazeteler basıma girmeden önce maç sonucunu beklerler. en çok izlenen kanallarda saatlerce futbol konuşulur. açlıkta ağzı kokan insanların eli maç bileti alırken titremez. biletler de ucuz değildir. maçtan sonra iki gün sesleri kısık dolaşırlar. yabancı hocalara, isim yapmış oyunculara küçük servetler heba edilir. en deneyimli çalıştırıcılar gelir gider, vs...

    tüm bunlara rağmen, ortada dönen para çoğu başarılı ülkenin 10 katı kadar falan iken, bu ülkenin futbolundan hala bi cacık olmaz, hala başarılı olmak için başka takımların başarısızlığından medet umulur, hala saman alevi gibi tek tük başarılar yıllarca konuşulur.

    bu niye böyle? yani bu eşyanın tabiatına aykırı. bunu tembellikle, salaklıkla, bilgisizlikle açıklamak mümkün değil bence. bu kadar paranın döndüğü bir endüstrinin hala bu seviyede olması için bunu özellikle yapmak lazım. başarısızlık birilerinin işine mi geliyor nedir acaba?