1. öncelikle evrim bir yasa değil, teoridir. fakat çok güçlü bir teoridir. mantık çevresinde elle tutulur tek argümandır. işin ilginç kısmı şudur: bir çeşit melekle girdiği iddia uğruna evreni yaratan ve ödül ceza sistemiyle kendi yarattığı varlıkları disipline etmeye çalışan bir hayale inananlar, nasıl oluyorsa evrim teorisindeki en küçük bir boşluğu kabullenemiyorlar?
  2. evrimin kendisi bir olgudur. gercektir, gerceklesmistir. ay'in dunyadan kucuk olmasi ne kadar tartismaya aciksa, evrimin gercekligi de o kadar tartismaya aciktir. lakin, evrimin gerceklesme mekanizmasi hakkinda ayni sey soylenemez. isin teori kismi evrimin nasil gerceklestigidir. bu konuda istenildigi kadar tartilisabilir.
  3. türkiye ve benzeri ortadoğu ülkeleri hariç kimsenin tartışmadığı bilimsel gerçek.

    ben biraz teori kısmına değinmek istiyorum, malum aklıevvel bir kesim 'sonuçta sadece teori' diyerek küçümsemeye çalışıyor.

    evrim - bilimsel realite: gerek arkeolojik, antropolojik buluntu ve fosillerle gerek genetik bilimiyle gerek lab ortamındaki mikroskobik organizmaların gelişiminde evrim aşamalarıyla gözlemlenmiştir ve bilim dünyasında kabul görmüştür.

    evrim teorisi: evrim prosesinin işleyişini açıklayan teorem. yeni verilerle sürekli güncellenir ancak 3.6 milyar yıl önceki ilk hücreden günümüz gelişmiş yaşam formlarına evrilişi değişmez, sabittir.

    evrim - kanun: boş kümedir. matematiksel olarak bir canlının yaşadığı çevreye uyumunu, formülize etmek mümkün değildir.

    lisede güya öğretilen tez-hipotez-teori-yasa sığlığıyla açıklamak mümkün değil yani, dikkat etmek gerek.
  4. teori kısmının evrimin varlığı yokluğunu tartışmak olmadığı bir yukarda gayet iyi anlatılmış.
    tekrar olacak bir anlamda.
    evrim gerçektir. şu an bile gözlemlediğimiz, insan bedeninde bile devam eden canlı yaşayan bir süreç. tartışılan şey evrim değildir. evrimin nasıl ve neden gerçekleştiği hakkında araştırmalar yapılmaya devam etmektedir.
  5. tesadüf kısmından sonrasını okumadığım teori. yıl olmuş 2016 tesadüf ne arkadaş, yokluktan tesadüfen varlık çıkıyor.
  6. az çok kütleçekimi kadar açıklanmış teori.

    şimdi gençler, açın kulaklarınızı iyi dinleyin. kütleçekimini biliyorsunuz. basitçe iki kütlenin birbirini çekmesi hadisesi. şimdi bunun olduğunu biliyoruz, mesela yer bizi, biz de yeri çekiyoruz. ne kadar çektiğini de iyi biliyoruz. newton abi sağolsun.

    bunun dışında, bazı durumlarda bu kütleçekimin uzay-zamanı büktüğünü, dolayısıyla uzaydan geçen herşeyin (ör.ışık) yolunu değiştirdiğini biliyor ve gözlüyoruz. hatta, kütleçekimi sebebiyle evrenin büyüdüğünü söyleyenler de yok değil (bu çok yeni, siz bi 5 seneye duyarsınız).

    peki nasıl oluyor da kütleçekim oluyor. yani sadece kütlesi olan bir cisim, kendinden milyar ışık yılı uzaktan gelen kütleçekim alanına kapılıyor? mantıklı hiçbir açıklama yok!

    ama çalışıyoruz.

    şimdi aranızdan isteyenler, mantıklı bir açıklaması yok diye bu teoriye inanmayabilir, kendini 40 katlı bir gökdelenin tepesinden serbestçe bırakabilirler (riski kendinize ait, manyak mısınız olm, böyle şey denenir mi?)

    diğer yandan, etrafınızda gördüğünüz her tür yapı (konut, köprü, baraj, vb.) bu teoriye göre yapılıyor ve bunun hiçbir kanıtı yok!

    her ne hikmetse, kütleçekim teorisini tartışan, reddeden de yok.

    aynı durum evrim teorisi için de geçerli. belki tüm detayları açık olmayabilir. her sorunun yanıtı olmayabilir. ama çalışan bir iskelet var ve birçok sorumuza yanıt veriyor.

    ve o (henüz) yanıt veremediğimiz sorular üzerinde de çalışıyoruz.

    isteyen geçen sene olduğu grip aşısının bu sene de kendisini koruyacağını düşünebilir, hatta grip olan insanlarla geçen senenin aşısına güvenip kucaklaşmayı deneyebilirsiniz. (riski kendinize ait, manyak mısınız olm, böyle şey denenir mi?)

    durumlar aynı. çalışıyoruz.
  7. bir moleküler biyoloji ve genetik mezunu olarak herhalde birkaç cümle kurmakta hakkım vardır. öncelikle şunu söylemek isterim ki benim konuya bakışım 'evrim var demek allah yok demek değildir' çerçevesindedir. aksine evrim kelime anlamına inecek olursak canlıların zaman içinde bir takım değişimlere maruz kalması allah in varlığına delildir. evrendeki cansız ve canlı bütün varlıkların en temelinde yapı taşı herkesin kabul edeceği gibi atomdur.
    işte tam olarak konunun en can alıcı kısmı burasıdır. atom dediğimiz yapı taşı yine kimsenin karşı çıkamayacağı gibi cansız, iradesi olmayan bir oluşumdur. işte bu cansız zerrelerin bir ihtimalle bu binlerce çeşitli canlı sistemi oluşturması ihtimal dahilinde değildir.

    ikinci konu ise bütün canlı sistemin aynı yazılım ürünü olduğunu düşünün. evet doğru tahmin ettiniz dna larimiz. belki trilyonlarca canlı var fakat hepsi aynı yazılım sayesinde muhteşem bir şekilde koca fabrikalar eş değerindeki hücreler sorunsuz çalışmaktadır. sizinde tahmin edebileceğiniz gibi bir insan elinle bile yapılamayacak böyle bir yazılım kendiliğinden oluşamaz.

    şimdi yaratıcının varlığıyla ilgili problemleri aştıysak evrime gecebiliriz. arkadaşlar canlılar evrilir. çevre şartları genetik değişiklikler ve üstüne uzun zamanlarda eklenince yaşam şartlarını iyileştirmek için bazı değişiklikler olur. ancak türler arasında geçiş olacak kadar olur mu onu bilmiyorum. şahsi kanaatim olmayacağından yanadır. fakat bir düzen var. sadece canlı sistemlerde de değil cansız sistemlerinde dahil olduğu bir sistem var. burada uzay sistematiği size yol gösterici olabilir. ve şüphesiz bu muhteşem düzenin, sanat eserinin muhteşem bir sanatçısı da mutlaka vardır. saygılar.
  8. doğa yasasıdır. doğruluğunun tartışılması dünya'nın en boş en gereksiz işidir.

    ağaçlar da insan da balık da salyangoz da kısacası tüm varlıklar gezegenimizin tarihinin ilk dönemlerinde tek ve aynı yaşam başlangıcından kaynaklanmıştır.

    biyolojik olarak birbirimize bağlıyız.

    evrim bize bunu söyler, evrimin yönü ve amacı yoktur sadece zaman içinde ki değişimler demektir.
  9. okummadan anlamaya çalışmadan yorum yapılan konularda kuran dan sonra ikinciliğe oynuyor.ikisini de ülkem insanı tarafsızca okuyup anlamaya yorumlamaya çalışırsa bence ülke olarak miladımız olacak.bilim falan hep gelişecek. inanın bana okuyun bir kez sadece.
  10. nane