1. olmayan şeydir.

    evrimin devam edebilmesi için erkeğin çok eşli olması gerektiğini savunan insan(lar)ın atladığı bir nokta vardır ki o da kadın ve erkek nüfusunun dengeli olmasıdır.

    yani sistemin doğru çalışması için her erkeğe bir kadın her kadına bir erkek düşmesi gerekmektedir ancak erkeğin çok eşli olmasını getiriyorsa evrim o zaman ya bazı erkekler çok eşli olup bazıları hiç bir zaman ilişkiye girmeyecektir ya da hem erkek hem kadın çok eşli olacaktır ancak kadının çok eşliliği durumunda doğurganlığı artmayacağı için sonuç yine değişmeyecek, evrim aşamaları şu an olduğu gibi gitmeye devam edecektir.
  2. öncelikle insan türünün erkek cinsini ele alalım.

    günümüz şartlarında sağlıklı bir erkek sadece bir günde onlarca kadını dölleyerek hamile bırakabilir ve neslinin devamını çok çok çok fazla bir şekilde sağlayabilir (mi?)
    fakat unutmamamız gereken şey şu ki karşıdaki kadın bunu belirli şartlar altında isteyecektir.
    hamilelik süresinde erkeğin yanında olması, çocuk doğumundan sonra yanında olması ve sorumluluğu paylaşması, en azından ekonomik olarak çocuğu büyütebilecek sorumluluğa sahip olması gibi "küçük" şartlar.
    önemli olan erkeğin çok eşli olması değil kadının o erkeği türünün devamı için seçmesidir.
    evrim teorisinde seçici erkek değil kadındır. bir erkek günümüz şartlarındaki korunma yöntemleriyle "çok eşli" olabilir ama klasik anlamda asla çok eşli olamaz. çünkü (post) modern anlamda çok eşlilik türün devamı değil cinsel ve duygusal ilişkiden alınan hazdır.

    buradan çıkardığım sonuç; bir erkek bir kadınla türünün devamını sağlayabilir diğer kadınlarla zevk için seks yapar. bu da evrime göre çok eşlilik değildir.

    belirli bir hayvan türüne özel değil genel erkek hayvanlar için yazıyorum.

    hayvanlarda bize olduğu gibi kadın hayvan belirli şartlar sunmaz.
    çünkü çoğu hayvanın kadın cinsi doğacak olan çocukları kendisi doğurabilir yetiştirebilir ve hayata hazır hale getirebilir. erkek hayvanlar çok eşlidir çünkü seks sebepleri zevk değil türünün devamını sağlamaktır. burada en önemli nokta şudur:
    hayvanlarda kadınlar da çok eşlidir. kadın bir hayvan ben geçen çiftleşme dönemimde şu erkek hayvanla çiftleştim dur onu arayayım demez. ortamdaki ona uygun olan erkeği seçer ve onunla çiftleşir.

    hayvanlarda dişi yerine "kadın" kullandım ki her şeyi aynı kefeye koymayalım!
  3. evrimsel psikiyatrinin açmazlarından birisi de survival of the fittest'ın insanın cinsel davranışına uyarlanışı noktasındadır. o kadar ki güçlü erkeğin istediği kadını seçip zorla da olsa soyunu devam ettirecek aksiyonu gerçekleştirmesi sığ bir bakışla evrimin gereğidir. daha da ilginci stres altında katekolamin artışının yumurtanın döllenme ihtimalini arttırdığı gerçeğidir, tecavüz vakalarında gebelik ihtimali artar yani.

    öyleyse hem en güçlüye üreme şansı verdiği için hem de yumurtanın döllenme ihtimalini arttırdığı için ideal çoğalma yolu tecavüzdür diyelim mi? böyle bir saçmalık mümkün mü?

    o zaman soru şu: evrim her zaman doğruyu mu söylemektedir? evrimin ilkeleri modern insanın tüm yaşantısına hükmetmeli midir? insanlık suçu için çizgiyi nereden çekelim?

    tüm bunlar yüzünden geldiğimiz noktayı açıklaması için en güvenilir teori evrim de olsa aynı dini öğretiler gibi fanatiklerince sağa sola kıvrılabilen yapısından ötürü bazen en az dinler kadar dogmatik olabilir dayattıkları; belki evrimin değilse sosyal darwinizmin...

    lafın kısası, evrime göre erkeğin çok eşliliği diye bir şey yoktur, en fazla biz çekiştirmişizdir.
  4. dünyada ulkelere göre doğurganlık listesine baktığımızda gelişmiş ülkelerin düşük, nerede adını dahi bilmediğimiz ülke varsa onlarınkinin yüksek olduğunu görüyoruz. bu tesadüf olamaz heralde. bu durumda nüfusu arttırmak için çok eşliliği savunan kişi ancak afrikadaki bilmem ne kabile devleti vatandaşı zihniyetindeki, yamyamdan hallice kişilerdir.

    ayrıca dünya nüfusunun 1/3 ünün aç olduğu bir devirde nüfusu arttırmak daha fazla sefalet ve daha fazla dramdan başka bir işe yaramaz.

    nüfusu arttırmak evrime nasıl bir katkı sağlayacak; insanları net. geo wild belgesellerindeki gibi davranmasını mı bekliyorsun. güçsüzler ölsün, digerleri yaşasin mantığı insanlığı geliştirmez. bakın steve jobs, bill gates, isaac newtoon, einstaine vs. gibi gunlum hayatta kullndiğımız bir çok şeyi bulan, yaratan insanlar fiziksel olarak çok mu güçlü? sizin bahsettiğiniz gibi bir ortamda hayatta kalabilirler miydi.

    ayrıca fiziksel gücün onemli olduğu ortaçağda dahil ondan öncesine kadar olan süreçte insanlık çok ilerlememiş. ne zaman demokrasi ortaya çıkmış, herkese eşit adil yaşam hakkı, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanı verilmiş insanlık çağ atlamış. elde kılıç savaşların olduğu çağlarda asırlarca yerinde saymış...
  5. nüfus çoğalırsa evrim daha cok gelişir. az nüfuslu toplumlarda ise daha iyi eğitilmiş psikolojik ve bedensel yönden daha cok doyurulmuş nispeten daha sağlıklı bir nesil meydana gelir.
    nüfusun çoğalmasıyla meydana gelen güçsüzlerin elenmesi durumu evrimi geliştirmiş gibi görünmektedir.
  6. nüfus artışı ile güçsüzlerin elenmesi, güçlülerin ayakta kalması durumu doğa şartlarında mevcuttur. bu yüzyılda insanlar elemeyi salt fiziksel güç ile değil para ile yapmaktadır. bu durum evrimin tam karşısında durmakta ve değişimi kısıtlamaktadır. insanlar, evrime meydan okumaya ve kendi nesillerini bitirmeye çoktan başladı.
  7. evrim teorisinde guçlu olanın değil uyum sağlayanın hayatta kalabileceğini göz önüne alarak tekrar değerlendirilmesi gereken nutuk.
  8. günümüz şartlarının homo sapiensi bir miktar değiştirdiği aşikar. zihinsel ve bedensel mükemmel bir genç erkeğin mükemmel spermleri yerine kel fodul yaşlı ama milyoner bir yaşlı erkeğin spermlerinin kadını dölleme olanağı çok daha fazla.
  9. erkeğin tohum saçmak için varolduğunu dişinin ise tek bir yumurta üretip annelik güdüsü taşıyarak o yumurtaya iyi bakmaya çalıştığını böylece her iki tarafında neslini devam ettirme, üreme çoğalma derdinde olduğunu anlatır, anlıyorum. ama kabul etmiyorum. insanın idlerinde üreme çoğalma neslinin devamını getirebilme dürtüsü var diye insanların sevgi, kıskançlık, aidiyet gibi duygularını görmezden gelip çok eşliliği savunacak değiliz. o idlerinize bir dur deyin beyler, biraz süper egonuza kulan verin.
  10. hayvanlığa kılıf aramaktır.