1. rüzgar ve su anlamına gelen çin öğretisi. doğada var olan yaşam enerjisini yaşadığınız çevreye uygulama. kısaca mekanın enerjisini yukarı çekme diyebiliriz. bunun için doğada var olan materyaller yaşam alanına uygulanır ve belirli yönler ve renkler kullanılarak yaşadığımız ev ortamı, iş ortamı huzurlu ve pozitif enerji veren kısaca bereketli bir hale getirileceğine inanılır.
  2. hakkında hoşuma giden bir yazıdan alıntılar yapacağım.

    "Kelime karşılığı “rüzgar” ve “su” olan kadim Çin öğretisi Feng Shui, doğaya içkin evrensel hayat enerjisini, içinde yaşam sürdürdüğünüz ortamlarda harekete geçirme tekniklerini sunar. Bu felsefe, doğa enerjisi ile uyum ve denge içinde yaşamayı ve bunu yaşam alanlarınıza taşımanın yollarını gösterir." eğer bir öğretiyi hayatıma uygulayacak olsaydım, bunu seçerdim, bazı "batıl" denebilecek inançlara sahip olsa da -aşağıda, yazının devamında göreceksiniz- insan elbet mantıkla açıklanabilecek sebepler sunabilir bu inançlar için.

    "Evinizin oturma odasının duvarlarına, sahip olmayı hayal ettiğiniz canlı ve cansız varlıkların resimlerini asabilirsiniz. Odaya konumlandırılacak bir ayna, odanın daha geniş görünmesini sağlar. Fakat aynalar, karşılıklı konumlandırılmamalıdır. Çünkü bu, Feng Shui’ye göre evin bereketini kaçırır." Aynaları bulunacağı odanın genişlik, ferahlık katması amacıyla kullanmak için bu öğretiyi benimsemiş olmaya gerek yok. Ama duvarları hayal ettiğimiz, elde etmeyi amaç edindiğimiz şeylerin resimleriyle değerlendirmek motive edici olacaktır.

    "Bereket ve zenginliği temsil eden mutfağınızın dekorasyonu ahşapsa, kullanılacak seramikler açık tonda olmalıdır. Bu felsefeye göre en önemli kural; mutfak ve tuvalet kapılarının karşılıklı olmamasıdır. Çünkü mutfaktaki bereket tuvaletten akıp gidecektir. Mutfakta kullandığınız askıları negatif enerjiyi azaltma özelliğinden dolayı metal tercih etmelisiniz. Ocak ve fırın (ateş), lavabonun (su) yanında ya da karşısında konumlandırılmamalıdır. Ayrıca mutfak ve tuvaletinizdeki muslukların ucu, enerjinin aşağı çekilmemesi için kapalı tutulmalıdır." Mutfak ve tuvaletin karşı karşıya olması gerçekten hoş olmazdı. Bana kalırsa lavabo ve ocak yakın konumlandırılmalı. Bunu uygulamazdım büyük ihtimalle.

    "Banyo ve tuvaletiniz aile bireylerinin bağlılığını ve parasal gücü temsil eder. Tuvalet ve banyonuzun duvarlarında mavi, yeşil, turuncu gibi renkler kullanabilirsiniz. Banyonuz ve tuvaletiniz, evin giriş kapısından girildiğinde görünebilir olmamalı ve büyük yatak odası ile aynı duvarı paylaşmamalıdır. Ayrıca oturma odasının karşısında da olmamalıdır. Çünkü maddi kazancın suyla beraber akıp gidebilir." Çok soyut sebepler sunulmuş. Bağlılık, parasal güç vs. ben bir alaka kuramadım ne yazık ki. Bunlara da dikkat etmezdim.

    "Yatak odanız ana kapıdan ve yoldan uzak, güneşli, dikdörtgen veya kare şeklinde ve orantılı olmalıdır. Duvarlarda sıcak renkler tercih edebilirsiniz. Yatak, kapının çaprazında bulunmalı ve ayaklarınız kapıya ve aynaya dönük olmamalıdır. Başınız ve ayaklarınız pencereye dönük olmamalıdır. Yatağınızın tam karşısında ayna konumlandırmamanızda fayda vardır." Ayaklarımızın nereye dönük olması gerektiğini net anlayamadım ama yatak odamda açık renkler tercih etmekten yanayım. Çünkü yatak odamı sadece yatmak için kullanmıyorum. Gün içinde yatmak, dinlenmek istersem koyu renk perdeler iş görüyor.
    Minimalist bir temeli oluşunun hoşuma gitmesine rağmen ev dekorasyonunda dahi bağlı kalınan bazı inançları kendi hayatımda uygulayamazdım.

    kaynak