1. akp'nin ilk dönem iktidarının koalisyon ortaklarıdır. başlarındaki zat yıllardır islam ülkelerinden birinde ya da mekke'de medine'de falan değil, amerika birleşik devletleri'nde ikamet etmektedir. kutup yıldızları amerika'da parlamaktadır.

    ilk yıllarından itibaren cumhuriyete bir tehdit olarak görülmüşlerdir çünkü bizzat abd'deki zatın da çeşitli konuşmalarında belirttiği gibi sinsice, başka görünümlerde, sabırla, kendilerini kamufle ederek, yıllar boyunca ilmek ilmek döşenen bir ağ şeklinde bu memleketin tüm hücrelerine yayılmak hareketlerinin asıl hedefi olmuştur...karşılığını da yıllar içerisinde almışlardır, önemli mevkilerde adamları, tonla para kasaları, iktidarları ve dahası...hepsi mevcuttur.

    koalisyonlarının en cafcaflı dönemlerinde el birliği ile gerçekleştirdikleri operasyonlarla bu ülkenin bir çok komutanını, savcısını, askerini, gazeteci ve politikacısını hapishanelere tıkmış; bu insanlar daha suçlarının ne olduğunu öğrenemeden kimi onuruna yediremediği için intiharı seçmiş^:ali tatar^, kimi hapishane köşelerinde kanserden ya da başka nedenlerle hayatlarını kaybetmiş, içeri atarken örgütün para kasası denilen kişiler kanserden öldüklerinde cenazesini kaldıracak paralarının olmadığı ortaya çıkmıştır^:kuddusi okkır^ ne ki bu "hizmet" hareketi için bunlar önemsiz birer detaydır, hatırlatmanızı dahi istemezler...

    koalisyonlarının en cafcaflı dönemlerinde devletin en kilit noktalarında al gülüm ver gülüm mantığı ile su başlarını tutarken akıllarına asla gelmeyen adil olma, halka hizmet, bu vatanın her kesimine eşit olmak gibi ilkeler koalisyonları bozulduktan sonra kendileri için dilendikleri, birden akıllarına gelen temel ilkeler olmuştur. ara ara "kutup yıldızları" vasıtası ile eski ortaklarına bir balans ayarı çekilmesi gerektiğinde de çok faydalı bir araç olabilmiş bir örgüttür...gerektiği zaman "hizmetlerini" ne boyutta sunacaklarını sen, ben, normal bir insan tahayyül dahi edemez; meclisi de bombalarlar, 20'li yaşlarındaki binlerce ana kuzusu masum genci de ön saflara sürüverirler... doğru olan tek şey vardır, bağlı oldukları "ülkeye" asla ihanet etmezler, oradan gelen hiçbir emri geri çevirdikleri vaki değildir. son üç günde gördüğümüz üzere yine hizmette sınır tanımamışlardır.

    amerikan emperalizminin sömürgesiyiz dediğimizde, hayatı ve doğayı kucaklamak için sokaklara döküldüğümüzde ölen biz olduk bu memlekette...çapulcu da olduk, vatan haini de...

    atatürk gençliği sizsiniz öyle mi? utanabilmek ne de asil bir kelime ve bu topraklardan onu bile silmektesiniz...

    şimdi siz eski iktidar ortaklarınızla bu memleketi yangın yerine çevirmişken ... vatan sizin pelsilvanyadaki çiftlikleriniz, çek defterleriniz ve kasalarınızsa...

    "vatan, amerikan üsleri, amerikan bombası, amerikan donanması topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan"

    evet, siz vatanseversiniz, biz vatan hainliğine devam ediyoruz hala...
    mesut
  2. zamanında ak parti ile arası iyi olan, şimdi bozulunca terörist olan örgüttür.

    ben ve benim gibi düşünenler 2012'de fetullah gülen ve örgütüne karşı çıkarken birileri "gülen hareketinin devlette kadrolaştığına kargalar bile güler" diyordu. o malum zat halen hükümette görevine devam etmekte. merak ediyorum, acaba bir terör örgütüne açıkça destek olan bu zat yargılanacak mı?

    fetullah gülen hareketi için "bal arıları gibi çalışıyorlar" diyen zat bugün akp içinde aktif olarak siyaset yapıyor. bakan görevini sürdürüyor. merak ediyorum, acaba terör örgütüne övgüler dizen bu zat yargılanacak mı?

    "bizden bir emirleri olur mu" diye başbakan yardımcısını gönderen, kavga ettiklerinde "ne istediniz de vermedik?" diye soran erdoğan, acaba bir terör örgütüne "ne istediyse" verdiği için terör örgütüne destek olmuş olmuyor mu?

    merak içindeyim, acaba bu terör örgütü, tüm destekçileri ile beraber yargılanacak mı?

    demek ki neymiş, rüzgar eken fırtına biçermiş. terör örgütlerini besleyip büyüttüler, şimdi memleketi az kalsın darbe bataklığına sürükleyeceklerdi.

    düşünün bakalım, bu kadar fetullahçıyı devlet kadrolarına yerleştirenler kimler? yargı önünde hesap verecekler mi?

    öperim hafızanızdan.
  3. mesut
  4. ilkokulda sınıfımın en tembel,en yaramaz,en asi çocuklarından birisi askeri lise sınavına girmişti.girerken dalga geçiyordum kendi kendime,bu mu kazanacak diye.


    çocuk kazanmıştı,8 yıl geçti ilk kez anlıyorum sebebini.
    eale
  5. Yaşadığını altı ayda bir ispat edemediği için emekli maaşı kesilmiştir. haber
    ozumm
  6. uğur mumcu, hikmet çetinkaya ve daha bir sürü değerli gazeteci bunların yanında politik görüşlerini beğenmesem de birçok başarılı esere imza atan kaynak yayınları ve daha pek çok bürokrat, asker, diplomat vb. yıllarca (yaklaşık otuz yıldır) fethullah gülen hareketinin devletin her kademesine sistemli bir şekilde sızdığını bas bas bağırırken akp dahil pek çok hükümet bu din bezirganlarıyla işbirliği yaptı mı? yaptı.

    kuddusi okkır, türkan saylan gibi pek çok insanı doğrudan veya dolaylı fetö aracılığıyla ölüme gönderdiler mi? gönderdiler.

    şimdi çıkıp "ya o mesajı kuzenim atmış" sığlığında bir iki cümleyle ellerdeki kan nasıl temzilenmeye çalışılıyor ben anlayamıyorum artık aklım almıyor bu saçmalığı.

    daha bugün bir tip çıkmış ismini vermeyeceğim, atalay demirci denen ne idüğü belirsiz (belli olan tek şey komedyen olmadığı) tiple röportaj yapacağım ayağına duyar kasıp şov yapıyor.

    ikiyüzlülüğünüze tüküreyim birader sizin. hizmet hizmet diye yıllarca başımızı ağrıttınız, ne istedilerse verdiniz, anca yılan size dokununca kötü oldu.

    şundan beş sene önce ergenekon, balyoz gibi tezgahlarda dönen hukuksuzluklara dikkat çekeni "postal yalayıcısı" diye yaftalıyordunuz, şimdi değişen tek şey yeni yaftanın adının "fetöcü" olması. al bugün twitter'dan bir akademisyen feryat ediyor "lan ben ateistim ne fetö'sü" diye.

    bu ne biçim ülke abi? nerede görülmüş sorumluların iki "afedersin" ile bir terör örgütüyle yaptığı işbirliğinden sıyrılması?

    nerede görülmüş tutuklunun işkence görmesi ve bunun yayınlanması? savaş suçlularına dahi işkence ya-pıl-maz, zira işkencenin kendisi insanlık suçudur.

    işi sulandırmak istemem ama ülke o kadar sulu zırtlak bir ülke ki vizontele'ye selam çakmadan yapamayacağım. lan hadi terör örgütüyle işbirliği yaptın bari açık açık ikrar etme, hadi işkence yapıyorsun e niye işkence görüntülerini yayınlıyorsun? hani işkence görüntülerini yayınlamamış olsan...

    ek: özellikle hayatlarını kaybetmelerinde bu pisliikleri ifşa etmelerinin rol oynadığını düşündüğüm değerli aydınlarımız ahmet taner kışlalı ve necip hablemitoğlu'nu da eklemem gerektiğini düşündüm. bu isimlerin yanı sıra dediğim gibi daha pek çok önemli insanımız sırf doğruları söyledikleri için başlarını yıllarca beladan kurtaramadılar. hepsine selam olsun.
    pinot
  7. herkesin uzun süredir ne halt olduğunu anladığı terör örgütü. herkes "feto şöyle, feto böyle..." sövüyor. çok güzel ama hala diğer cemaatlerin de ne kadar tehlikeli olduğunu çoğu kişi anlayamamış. onların adı da şimdilik cemaat, bir on beş yirmi yıla örgüte evrilirler.
  8. Gülen, Sa'id-i Nursî olarak da bilinen Şeyh Sa'id-i Kürdî'nin (1878-1960) öğrencisi ve mürididir. Nursî İslamcı Nur hareketinin kurucusudur.[10] Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, yeni Türk parlementosunda yaptığı bir konuşmada, Cumhuriyet'in İslamcı temellere dayandırılması gerektiğinin savunusunu yapmış; Atatürk'e, Atatürk devrimlerine, çağdaş ve laik Cumhuriyet'e ihanet etmiştir.
    AKP'nin tartışılan eğitim politikaları ve yandaşı Fethullahçı okullarda devam eden İslamcı beyin yıkama faaliyetleri,Türk toplumunun İslamcılaştırılması sürecini hızlandırmıştır. İktidarının ilk döneminde, Erdoğan'ın AKP hükûmeti okul kitaplarını değiştirmiş, dinî dersleri vurgulamış ve binlerce imam Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki kadrolarından alınıp Türkiye'nin her yerinde öğretmen ve yönetici olarak atanmıştır.[15] Aynı zamanda bir Fethullah Gülen sempatizanı olan, Türkiye'nin ilk İslamcı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yusuf Ziya Özcan gibi bir Fethullahçıyı YÖK Başkanı olarak atamıştır. Gül, Cumhurbaşkanlığı yetkilerini kullanarak, pekçok Fethullahçıyı Türkiye Cumhuriyeti'nin üniversitelerine rektör olarak atamayı da başarmıştır.
    Fethullahçılar, Emniyet Teşkilatı bünyesindeki örgütlenmelerine 1970lerde başlamışlardır. Polis akademilerinde, öğrenciler sınıf komiserleri tarafından Işıkevleri'ne götürülüyorlardı. Bu komiserlerden biri bugün Emniyet Teşkilatı'nın başına geçmiştir. Benim Polis Akademisi'nde bulunduğum yıllarda, mesela AKP'nin iktidara geldiği 2002'de, Fethullah Gülen örgütüyle ilişkisi olmayan polislerin ya maaşları kesilmiş ya da işten atılmışlardır... Polis Akademisi'nden birincilikle mezun oldum ve yirmi dört yıllık kariyerim boyunca mesleğimdeki üstün başarılarımla gurur duydum. 2002'den sonra, AKP terfi etmemi engelledi. AKP, sadece dosyaları karşıdevrimci İslamî faaliyetlere katılmakla kirlenmiş polisleri terfi ettirdi... Teşkilat'ta yükselmenin tek yolu, belli bir Cemaat'e üye olmaktan geçiyordu. Bugün Emniyet Teşkilatı'ndaki üst düzey polislerin yüzde sekseni Fethullah Cemaati'nin üyesidir.[22]
    Ramazan'dan önce Ankara Emniyet Teşkilatı'ndaki personele yemek sayısını belirlemek bahanesiyle Ramazan'da oruç tutup tutmayacakları sorulmuştur. 4.200 memur arasından sadece 17'si oruç tutmayacaklarını belirtmiştir. Bu on yedi kişiden bazılarının hasta olabileceğini de göz önüne alırsanız, bu oranın ne ölçüde korkunç olduğunu anlarsınız.[26]
    AKP hükûmeti, Gülen hareketine yargı analında da yardımcı olmuştur. İktidarının ilk beş yılında Erdoğan, binlerce yargıç ve savcıyı AKP yanlısı kişilerce değiştirmiştir. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı da bir İslamcı olduğuna göre, selefi Ahmet Necdet Sezer'in aksine, bu tip önemli pozisyonlara İslamcıların atanmasını veto etmesi pek mümkün görünmüyor. Tam tersi, AKP bu tip binlerce yeni atamalar yapmak istiyor.[38] AKP, yargıç adaylarının İslam'a ve İslamcılığa bağlılıklarını ölçmek için önce AKP bürokratları tarafından mülakata tabi tutulmasını zorunlu kılan bir yasa çıkarmıştır. AKP'nin yargı sistemini hedeflediğinin en belirli örneklerinden biri, Van Üniversitesi eski rektörü Yücel Aşkın'ın AKP yanlısı, laiklik düşmanı kişilerce tacize ve cezalandırmaya tabi tutulmuş olmasıdır.[39] Buna, savcının Genelkurmay Başkanı olmadan önce General Yaşar Büyükanıt'ı Şemdinli soruşturmasına bulaştırmaya çalışmış olması ve Ergenekon masalı da eklenebilir.
    Başka bir vaazda Gülen şunları söylüyor:
    Çok sancılı bir baharda yaşıyoruz. Yeni bir millet doğuyor. Milyonların milleti doğuyor, yüzyıllarca yaşayacak, Allah'in izniyle. Kendi kültürüyle kendi yapısıyla. Bir doğum nasıl sancı verirse, milyonlarinki de sancısız olamaz. Elbette sancı çekecegiz. Bir millet ateizme açılmışken, materyalizme açılmışken, kendinden kaçmaya alışmışken... kendine ait bütün değerleri arkasına atıp bir mevcud-ı mechule, bir ma'şuk-ı mechule doğru koşmuşken... geriye dönülmesi zannelidiği kadar kolay olmayacaktır ve bunun için ne çekilse... değer.[48]
    Ve Gülen başka bir vaazında meydan okuyor:
    Bizim hizmetimizin felsefesi biryerlerde bir ev açmaktır ve bir örümceğin sabrıyla ağlarımızı öreceğiz, insanların gelip bu ağlara düşmesini bekleyeceğiz ve ağlara düşenleri eğiteceğiz. Biz ağlarımızı onları yemek için değil, kurtuluşlarını göstermek, ölü vücutlarına ruhlarına can vermek için kuruyoruz.[49]
    Türkiye'de dindar Müslümanların Ramazan'da oruç tuttukları için saldırıya uğradıkları görülmemiş bir olayken, son yıllarda bunun tam tersi pekçok olay yaşanmış, oruç tutmadıkları ya da içki içtikleri için pekçok Türk vatandaşı İslamcı saldırıların kurbanı olmuştur.[55] Kadınlar Şeriat kuralları doğrultusunda başlarını kapayıp memleketin her yanında serbestçe dolaşabildikleri halde, türban takmayan Türk kadınları belli bölgelerde dışlanmış, pekçok kez saldırılara maruz kalmışlardır.[56]

    Kaynak çok uzun olduğu gözüme çarpan yerlerini sizlerle paylaştım. Tamamını okumak isteyenler için; Kaynak
    ozumm
  9. f serisi dolar ile özdestirilmis dün vezir bugün rezil insan ..
    belit