1. Bu başlık, sözlükte açılan en iyi konulardan bir tanesi olabilir bence. Özellikle de tartışma ve bilgi alışverişi anlamında. Arkadaşın mesajında belirttiği bilge kişilerin düşüncelerine tamamen yanlıştır diyemeyiz. Güzel mantık yürütülmüş noktalar var. Fakat buradaki en büyük hata başlığın adı. Çok saldırgan buldum. Bilgiyi çarpıtıyor ve yoksun gösteriyor. Böyle tartışma başlığı atılmamalı.

    (bkz: filozofların siyasetten anlamaması)

    emin olun sizden bizden çok anlarlar! Yukarıda da belirtildiği gibi Platon'a göre devleti filozof krallar idare etmelidir. Çünkü filozoflar idealarla ilgilenirler, yansımalarla değil. (Güzellik bir ideadır, güzel kadın ise ideanın yansımasıdır)

    - ''İnsanları oldukları gibi değil de, olmaları gerektiği gibi tahayyül edeceklerdir''

    Hatalı bir düşünce değil eksik, yetersiz bir düşünce. Her düşünür dünyayı tasarlar. Tasarı olmadan ilerleme olmaz, eşitlik olmaz, hak olmaz, hürriyet olmaz. Hiçbir şey olmaz. Bugüne kadar insanlık tarihinde neler oluşturulduysa tasarlanarak oluşturulmuştur. Unutmayın insanlık kümülatiftir. Bu hususta ise ''akıl'' çok önemlidir. Aydınlanma Çağı'nın tüm esprisi de işte budur arkadaşlar. Temelinde insan vardır (hümanizm) ve yüzyıllar boyunca inanılan mitlere, hurafeler karşı koymak adına aydınlanma felsefesi geliştirilir. Aklın önemi fark edilir. Bunu da filozoflar aracılığıyla gerçekleştirirler. Filozoflar ile merak duygusunu, cesareti keşfettiler, sorgulamayı öğrendiler, -bilmek eylemini kavradılar. Peki neden bizler, ağzımıza şu lafı pelesenk ettik?

    - '' Abi adamlar çok gelişmiş ya!''
    - '' Avrupa bizden yüzyıl önde abi...''

    İşte tam da yukarıda bahsettiğim sebep yüzünden... Bu toplumun en büyük eksikliğidir filozoflar, felsefe... Kavramları netleştirmeyen toplumlar -bizim şimdi olduğumuz gibi- onların içinde boğulurlar, cebelleşirler. Ve gram ilerleme kaydedemezler. Tüm bunları gerçekleştirebilmek adına devletin asıl idarecileri filozof mantalitesinde olmalıdır. Bakın illaki filozof olmalıdır demiyorum ama bir filozofun özelliklerine sahip olmalı, bilgiye/akla değer vermelidir. En ufak bir örnek verecek olursak; coşku içindeki insan mantıklı düşünemez, bu nedenle devletin başında filozof krallar bulunmalıdır.

    İbni Haldun: ''kendini bilen, kemalini bilen halka güvenmeli der. kıyas yapmaz, sorgulamaz, teorik düşünmez. olan neyse onu söyler. o yüzden siyasetçiler daha çok halkın içinden çıkar, ve yine halkı daha çok dinleyen iktidara gelir.'' demiş, İyi halt etmiş :)
    Sorgulamayan, teorik düşünmeyen, akılcı düşünmeyen bir insan evladı nasıl kendini bilebilir? İşte burada bile kavramlar, düşünceler oturmamış, kendisiyle çelişiyor.

    İyi bir siyasetçi olabilmek için sadece halktan gelmek yetmez. Sadece üniversite diplomasına sahip olmak da yetmez (günümüzde diploması bile meçhul reisicumhur'un bulunduğu ülkede söylediklerim ne kadar dikkate alınır bilemiyorum:)

    Böylesine mühim bir tartışmada savunduğun argümanlar:

    -siyaset olması gerekene göre değil, olana göre hareket edilen bir dünyadır.

    -halkı daha çok dinleyen iktidara gelir.

    Evet gördük halkı dinleyenleri :)

    (bkz: ananı da al git)

    (bkz: soma'da tekme atan danışman)

    Sadece iktidara gelebilmek iyi bir siyasetçi olunduğunun delili midir? Böyle bir kıstas mı var?

    Halk eğer gaflete düşmüş ise, halk eğer okumayı, araştırmayı, üretmeyi, çalışmayı, emek harcamayı, dürüstlüğü, vatanseverliği ve en önemlisi insan severliği külfet olarak görüyor ise sorarım size, o halk ne denli doğru konuşabilir, doğru ve yararlı fikirler sunabilir ? ve o halkın içinden bırakın iyi siyasetçiyi, İNSAN gibi İNSAN çıkabilir mi?