sevgili arkadaşlar, bir zamanlar hemşirelik, alt tabaka hizmetçilerin ve dulların yaptığı iş olarak görünüyordu.
bu bahsettiğimiz tarih 1837.
çok zengin bir ailenin kızı olan, adını doğduğu şehir olan florence den alan üst tabaka bir hatun latince, yunanca, felsefe, tarih, matematik ve bilim dersleri alan bir kadın vardı.
Florence Nightingale...
kadın, ben hemşire olacağım deyi tutturdu. böylece ailesi kaybetti ve almanyada hemşirelik okulunda okudu.
üç yıl sonra, 21 ekim 1854'te kırım savaşı patlak verince gönüllü hemşireler ve 15 katolik rahibe ile birlikte osmanlı imparatorluğuna geldi.
inanılmaz bir çaba gösterdi. bu çabanın sonunda %47 olan ölüm oranı %2 oluverdi.
bu savaş sırasında, elinde lamba olan bir fotosu the times'ta yayınlandı. ''lambalı kadın'' viktorya dönemi önemli kadınlarından biri haline geldi böylece. https://tarihkurdu.net/wp-content/uploads/2017/09/c.jpg

savaş sonrasında 1859 yılında yayımladığı ''hemşirelik üzerine notlar'' kitabı hemşirelik öğrencileri ve aileler tarafından basit hijyen ve sağlık kuralları anlatılıyordu. heşirelik tarihinin klasiği olarak adlandırılan kitabı yazan kişi olarak gene tarihe geçiyordu.
1805 te verilmeye başlanan, kraliyet nişanı 1907 de floranceye veridi ve bu nişanı almaya hak kazanan ilk kadın olarak tarihe geçti.