1. henry ford'un mezbahalardan esinlenerek geliştirdiği üretim sistemi. kapitalizmin ilerleyişinde önemli bir rol oynamıştır.
    ekonomik etkilerinin yanında sosyolojik açıdan da büyük değişikliklere yol açmıştır. fordist üretim öncesi insanlar üretim süreçlerinin tümüne hakimdi, yani bir ayakkabı ustası ayakkabıyı tek başına üretiyordu çırak da ustasından öğreniyordu ve bu böyle devam ediyordu. fordizmle beraber üretim bantlara taşındı ve insanlar üretimin yalnızca küçük bir parçasına hakim olmaya başladı, aslında tam anlamıyla yaptıkları işler "anlamsızlaştı" çünkü üretim parçalara bölünmüştü ve işçiler ürünü değil parçalarını üretiyordu. aynı zamanda işçiler bir ürünü tamamıyla üretme yeteneklerinden mahrum kalmanın yanında kolayca yeri doldurulabilir hale geldiler.

    güzel bir eleştirisi için; (bkz: modern times - charlie chaplin)
  2. bugünkü kapital sistemde insana duyulan ihtiyacı en aza indirerek insan odaklı değil de üretim odaklı sanayileşmeyi savunur. ikinci dünya savaşından sonra dünyada küçük yaşta çalışan işçilerin varlığı, sosyal adaletsizlik yeni akımları beraberinde getirse de halen üretim bandından çıkamamaktayız. modern times'da olduğu gibi bandın üzerinde olup bir robot gibi hayatımızı sürdüreceğiz. mevcut sistemin çok iyi köleler yetiştirdiğini söyleyebiliriz. aslında hepimiz bu çarkın dişlileriyiz de kendimize itiraf edemiyoruz. bir insan günde 8 saat çalışmamalı. yoksa var oluşunu besleyecek başka kaynaklardan mahrum kalıyor ve kuruyor.
    dreng
  3. fordizm denilince akla ilk gelen otobüs ve minibüslerdeki işlemdir bence.