fouche adını yıllar yıllar önce tansu çiller'den duymuştum. bir konuşmasında ateşli gözlerinden kızgınlık fışkırarak birilerini fouche'ye benzetmişti muhtemelen. yerli ve milli demir ladymizin siyasete getirdiği bu entelektüel dokunuştan pek memnun kalan beyaz türk fikir önderlerimiz, işgal ettikleri gazete köşelerinde bu tarihsel şahsiyete ilişkin değerli hissiyatlarını dile getirme fırsatı buldular. tabi çocuktum nerdeyse o zamanlar; siyasete meraklı bir çocuk; ve kamuoyunda dönen bu tartışma çocuk dimağında silinmesi güç bir iz bıraktı.

yıllar sonra bir sahafta bu kitapla rastlaşınca dimağdaki bu izin üzerindeki tozlar kalkıverdi. kitabı aldım ama okumak yine yıllar sonraya nasip oldu.

epey sürükleyici bir kitap. fouche'nin yaşadığı çağ ve politik kariyerinde muhatap olduğu kült isimler (robespierre, danton, babeuf, barras, napolyon, lafayette...) meseleye biraz daha dedikodu baharatı serpiştirdikçe ilgi de artıyor haliyle.

belki kitabın bir kusuru bu: verilere dayalı kesin bilgi nerede bitiyor, yazarın kişisel çıkarımları nerede başlıyor pek belli değil. aradaki çizgi epey bulanık. neredeyse hiç referans yok.

yine de dünyanın kaderini değiştiren ihtilal fransasına ilişkin bu canlı anlatım, dönemin meraklıları için kesinlikle okumaya değer.