1. frida kahlo; 20. yüzyılın en önemli ressamlarından. aynı zamanda önemli bir kadın figürü. geçirdiği çocuk felcinin ardından, 19 yaşında yani tam ergenlik döneminde başına gelen feci trafik kazası frida'’nın tüm hayatı oldu. 32 kez ameliyat geçiren, vücudundaki bir çok dayanılmaz ağrıya katlanmak zorunda kalan ve en sonunda kangren nedeniyle bacağı kesilen frida tüm bu olanlara sanatla dayandı. aldığı iyi eğitimlerle güçlü bir karakter oluşturdu ama yine de insanın kendisiyle baş etmesi hiç de kolay değil. kazadan sonra sıkıntı ve acılarından kaçmak için resim yapmaya başlayan frida; yataktan kalkamadığı için tavanında bulunan ayna yardımı ile otoportreler yaptı. ilk otoportresi, "kadife elbiseli otoportre"'dir (1926). 55 adet otoportresi bulunan frida; yaşamının büyük bir bölümünü yatakta başının üstünde duran, “gündüzlerinin ve gecelerinin celladı” olarak tanımladığı bir aynaya bakarak geçirdiği için sürekli oto-portre çizmiştir.

    düşünsenize, bedeninizde ve ruhunuzda yaşadığınız her acıyla her an göz göze gelmek durumundasınız. kendinle bu kadar hesaplaşmak, nasıl bir güç gerektirir? frida gerçekten de tüm bu olanlara sadece resim yaparak dayanmış olabilir mi?

    “sık sık sağlığı bozulan frida, dayanılmaz acılarla başa çıkmak için bütün gücüyle resim yapmış, yalnız ülkesinde değil, amerika ve fransa’da sergiler açmıştır. 1938’de new york’ta açtığı sergi ona büyük ün getirdi, 1939’daki paris sergisi ile övgüler topladı.”

    tüm bu tutkulu resim hayatı ve hastalıkların içerisinde frida bir kadındı elbet ve ilk evvela resimlerini gösterip hayranlık duyduğu diego rivera ile daha sonra evlendi. çiftin, fırtınalı bir evlilik yaşamları oldu. sağlık sorunları nedeniyle bir çocuğunu aldıran ve art arda iki düşük yapan frida, eşinin sadakatsizlikleri nedeniyle 1939 yılında ondan ayrıldı ama 1 sene sonra yeniden evlendiler ve frida’nın çocukluğunu geçirdiği "mavi ev'e" yerleştiler.

    hani şu meşhur soru;

    sanat sanat için mi, toplum için mi, zenginler için mi?
    herkes için değişir bu cevap, belki de sanat sadece sanatçı için,
    yaralarımız için,
    bizi iyileştirmesi için….
  2. neredeyse meksika devrimiyle beraber doğmuştur. başkaldıran yapısı, sosyal ve ahlaki değerlere karşı bağımsızlığı ve meksikalı duruşunun ana noktaları bundan kaynaklanır. yaşadığı talihsiz kaza sonrası hayatta kalma çabasının kilit noktası resimdir. zaten bütün resimlerinde bu kazanın ve kişisel hayatının izleri açıkça görülür. kendisinin dediği çok güzel bir laf vardır; "başıma gelen en iyi şey acı çekmeye başlamış olmam". bu motto sayesinde çizdikçe hayatta kalmıştır.
  3. frida kahlo’nun 143 resmi vardır; 55 tanesi oto-portredir. yaşamının büyük bir bölümünü yatakta başının üstünde duran, “gündüzlerinin ve gecelerinin celladı” olarak tanımladığı bir aynaya bakarak geçirdiği için sürekli oto-portre çizmiştir. resimlerindeki ustalık, pablo picasso’ya bile "biz onun gibi insan yüzleri çizmeyi bilmiyoruz" dedirtmiştir.

    sürekli evcil hayvan besleyen frida’nın beslediği hayvanlarla ilgili iki portresi vardır: 1941'de yaptığı "ben ve papağanlarım" ile 1943'te yaptığı "maymunlarla otoportre".

    resimleri aslında acı ve kesin gerçekliği yansıtıyordu. frida’nın resimlerinde meksika kültürü ve devrimci ulusal kimlik tuvale aktarılmıştı.

    kahlo, 1938’de new york’ta sürrealist resmin öncü isimlerinden dostu andre breton’un da desteğiyle bir sergi açtı ve bu sergi ona uluslararası ün getirdi. 4 tablosunu ünlü aktör edward g. robinson’a satarak ilk büyük satışını gerçekleştirdi, resimlerinin yarısı satıldı. bu başarı üstüne 1939’da paris’te bir sergi açtı. paris sergisinde fazla resmi satılmasa da eserleri büyük ilgi topladı; picasso ve kandinsky gibi sanatçıların övgüsünü kazandı; louvre müzesi, sanatçının çerçeve' adlı tablosunu satın aldı. sanatçı, ülkesindeki ilk kişisel sergisini 1953’te meksika’daki galerisinde açtı. doktoru, yatağından çıkmasını yasaklayınca için serginin açılışına karyolasında taşınarak götürülmüştü.
  4. magdalena carmen frida kahlo calderon (6 temmuz 1907 - 13 temmuz 1954), meksikalı ressam.

    bir yirminci yüzyıl popüler kültür ikonu haline gelen ressam, resimlerinin yanı sıra inişli çıkışlı özel yaşamı ve politik görüşleri ile tanınır. sanatı, sürrealist olarak tanımlanmışsa da kendisi bu tanımı reddetmiştir.

    ressam diego rivera ile fırtınalı bir evliliği vardı.
  5. bir aşığın, bir insana verilebileceği en büyük duyguyu vermiş diego'ya.

    vefa
  6. selma hayek'in canlandırdığı muazzam bir biyografi filmi de var.
    ayrıca bu kadın bazı cephelerce feminizm kraliçesi olarak ithaf edilirken,
    bazı feminizm cephesi ile tamamen karşıymış. ilginç bir not