1. istanbul'da, beyoğlu'nda, meşhur istiklâl caddesi'nde bulunan tarihî lise ve türkiye'nin en kadim eğitim kurumlarından birisidir. eğitim dili fransızca ve türkçedir.

    fransızcanın türk aksanı, "mekteb-i sultanî aksanı" olarak tarif edilmektedir. doğruluk payı vardır bunda. lisenin karşısındaki çay ocağına gelen hocalarla fransızca konuşabilir yahut onların kendi aralarında konuştuklarını - kendi aralarında genellikle fransızca muhabbet etmeyi tercih ediyorlar - anlayabilirsiniz. ama, taksim'e doğru yürürsünüz, fransız kültür merkezi önünde ya da taksim caddesi'nde bir fransıza denk gelir ve muhabbet etmek istersiniz ya da o size bir şey sormak ister; bu fransızın ne dediğini anlayamayabilirsiniz...

    (bkz: mekteb-i sultanî) (bkz: galata sarayı enderûn-u hümayûnu) (bkz: galatasaray lisesi) (bkz: lycée de galatasaray)

    kuruluş hikâyesi:

    "hikaye her ne kadar bize okulun bir dilek üzerine kurulduğunu söylese de biz biliyoruz ki; istanbul'u alan fatih^:fatih sultan mehmet^ antik kültürün izlerini taşıyan bu şehirde kuracağı devletin payidar olabilmesi, mesela bir doğu roma imparatorluğu gibi bin yıl yaşayabilmesi için, önceki kültürleri araştırmakta ve sürekli verdiği talimatlarla çevrilen klasik eserleri okumaktaydı. işte bunlardan biri olan platon^:eflatun^un "politeia" (devlet) isimli eseri, devleti ancak filozofların yönetebileceğini yazmaktadır. peki, osmanlı devleti'nin yükselmeye başladığı o yıllarda devleti yönetecek filozoflar nasıl yetiştirilecekti? saray okulu vardı, ancak bu okula gelecek öğrencilerin ilk ve orta öğrenimleri nerede verilecekti? işte bu düşüncelerin neticesinde padişah ikinci bayezid, babası fatih sultan mehmet'in idealindeki okulu "galata sarayı ocağı" (sonradan: galata sarayı enderûn-u hümayûnu ve galata sarayı mekteb-i hümayûnu) adıyla kurarak osmanlı saray eğitiminin önemli bir parçasını oluşturmuş oluyordu.

    1675 senesine gelindiğinde ise, ocaktaki içoğlanlardan yeteneklileri saraya alınırken diğerleri süvari bölüklerine dağıtılır ve kurum on yıllığına tasfiye edilir. 1715 yılında yeniden açılan ocak, tekrar acemioğlanların eğitimini üstlenir.

    1820 yılına dek devlet-i aliyye'nin en önemli kurumlarından birisi olan galata sarayı ocağı ve medresesi, bu yıldan itibaren tıbbiye ve askerî kışla olarak kullanılır.

    sonraki yıllarda gün geçtikçe önemi ve işlevi artan kurum, osmanlı'da batılılaşma döneminin ve tanzimat dönemi uygulamalarının bir sembolü hâline gelir. çünkü, osmanlı'da hukuksal, siyasal ve sosyal alanda gerçekleştirilecek yenilikleri yaşama geçirecek aydın kadrolara ve bu kadroların yetiştirilmesi için, geleneksel eğitimin dışında batılı programları da bünyesinde barındıran bir eğitim kurumunua ihtiyaç vardı. bu amaç doğrultusunda 1 eylül 1868´de sultan abdülaziz'in katıldığı bir törenle "mekteb-i sultanî" adıyla kurum yeniden faaliyete geçer.

    (...) 1924 yılında kurum, "galatasaray lisesi" adıyla ve cumhuriyet devrimlerine uygun olarak eğitime başlar."

    ilgili bağlantı: http://www.gsl.gsu.edu.tr/