• youreads puanı (6.67)


  1. pazar günü bir arkadaşım gönderdi, masumane açtım dinledim. ne bileyim dertsiz başıma dert alacağımı.

    şarkının zeki müren versiyonunu da dinlemişliğim var, ve şarkı o halde o kadar da kederli değil. ama mabel matiz o kadar yalvarır bir edayla söylemiş ki durduk yere aşk acısı çekiyorsunuz. öyle bir mabel matiz hayranlığım da yoktur halbuki.

    hani rakının yanında iyi giden veya sigara yaktıran şarkılar vardır. hah işte bu onlardan değil. bu aşkının derinliğinden yemeden içmeden kesilmiş, dünya üzerinde zevk almak ümidini çoktan bırakmış bir aşığın şarkısı. sevgisine karşılık görmüş olsa dahi, muhatabının duygularının derinliğini anlayamacağı ve kendisine aynı derinlikte bir aşkla karşılık veremeyeceği endişesiyle yaşamaya mahkum olmuş bir kalbin şarkısı. bu durumda sevilen kişi -maşuk diyoruz biz kendisine- en fazla aşığın anlaşılamayacak bir sevgiyle kendisini sevdiği kabullenişine ulaşabilir, en iyi ihtimalle o da. (evet böyle bir aşk var, ama yaşamak her babayiğidin harcı olmadığı gibi yaşayanın dahi iradesinde olan bir şey değildir.)

    bir de fotoğraftaki adam çok yakışıklı gözüküyor gözüme, şarkının illüzyonu mu bilemiyorum. halbuki yine bildiğimiz mabel matiz yani. diğer videolara fotolara fln bakıyorum, ne alaka diyorum.

    son olarak, 'kalbim ince bir fidandır, kırma güzel ne olursun' diyorum ve sizleri romantizm ve melankoli denizlerine terkediyorum.
  2. bu adamın her yorumunu çok severim, bir ara da çok diblerdim ama sonra noldu bilmiyorum uzaklaştım sanırım biraz daha az depresif takılmaya karar verdim.
    wtf