1. gay bir kadın olarak katıldığım başlık.
  2. bebekler, en başında aileleri olmak üzere etrafındakileri taklit ederek büyürler.
    bu aslında o bebeğin know-how ıdır.
    bütün bir kültür aslında öncekileri taklit ederek yeni nesillere aktarmaktır. en marjinal adam bile bundan sıyrılmış değildir. çünkü ne kadar uzaklaşırsa uzaklaşsın o dili konuşur, ve dil kültürün en büyük yansımasıdır.

    şimdi taklit dedik.
    o ergen dediğiniz kişilerin yaptıkları, güzel olarak gördükleri şeyi taklit etmek. bu onların suçu değil bütün bir kültürün üzerine kurulduğu şeydir. ergenlik garip bir şekilde aşağılama olarak kullanılır ama bu dönem belki insan hayatındaki en önemli dönemlerden biri. o ergenler güçlü bir birey olmak istiyorlar, ve güçlü gördüklerini taklit ediyorlar. çünkü güçlü olmanın ne demek olduğunu sadece güçlü olanlara bakıp anlayabiliyorlar. popüler figürlerin peşinden gidiyorlar, çünkü özgüven sahibi olmak istiyorlar.

    önce bu toplumdaki bireylerin güçsüzlüğünü, ezikliğini ve öz güvensizliğini irdeleyelim sonra bu gençlere sıra gelir.
  3. marjinal kenar demektir.
    Genel olarak marjinalden kastedilen anlam ise "artist, özenti, genç, cool, egoist" gibi kavramları barındıran,
    daha çok bu kişileri küçümseme şeklinde ortaya çıkan bir duygudur.

    Ama burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var.
    "küçümseme" sadece, küçümseyen kişiye göre var olan bir gerçekliktir. Bu etiketi koyan biri olmadan o kişi küçük ya da büyük olamaz.

    "marjinal olmaya çalışıyor" demek gramatik olarak,
    "kenar olmaya çalışıyor" demektir.

    bu cümlede yadırganacak bir şey yoktur. Örneğin bazen ben de insanları sevmiyorum, iş yerindeki muhabbetten sıkılıyorum, veya bulunduğum ortam hoşuma gitmiyor ve "kenara çekiliyorum", aslında "marjinal" oluyorum.

    Ha bu noktada, işin içine "aykırı, artist" gibi kavramlar girince işin içine duygu boyutu giriyor, o en başta bahsettiğim küçümseme yahut tam tersi kutsama.

    şu yorumumda da benzer bir konuya değinmiştim, bu tamamen yargıyı veren kişinin kendisinde oluşan bir durumdur. Küçümseyen yahut kutsayan kişinin kendi gerçekliğidir, o insanı yansıtmaz.
  4. "gençler arasındaki popüler olma çabası"nın internet dünyasıyla her yandan yığılan kültür akışında boğulma sonucu geldiği haldir. sürekli akış olduğu için hiçbir şey derinlemesine incelenmiyor, özümsenmiyor, kötü iyiden ayıklanmıyor, her şey şöyle bir bakılıp kenara atılıyor ve bu nedenle gençler her devrin modasından geçiyorlar. gençler ya yeni modayı yaratmaya, ya da yeni modaya ayak uydurmayarak ego kasmaya çalışıyorlar. gerçekten kendi zevklerini ortaya koymaya çalışan pek insan yok. özellikle de bizimkisi gibi yeniliklere açık olmayan ebeveynlerle dolu bir ülkede, anne babaların çocuklarını ya "siz cahilsiniz" şeklinde aşırı baskılaması ya da "biz cahiliz" diyerek aşırı serbest bırakması sonucu ortalık marjinalden geçilmiyor. popüler olma isteğinin buna dönüşmesinde de; ülkede değer görmeyen şeylerin bir kısmının çok önemli alanlar olmasının ve gençlerin şu an elindeki en değerli şeyin sosyal medya hesapları, yani kendi fotoğrafları & anlık saçmalıklarıyla dolu bir sanallaştırılmış avatarları haline gelmiş olmasının payı çok büyük.