1. bleach'teki baş kaptan, ruhlar dünyasının bir nevi yönetici, çok ama çok güçlü savaşçı. gücüyle yaptığı her savaşta insanı hayrete düşüren adamdır. kılıcının çok güçlü olması kısmen anlaşılır olsa da bleach te karakterlerin gücünün reiatsu ile belirtilmesi ve o tam gaz yol alırken çevredeki bir çok shinigaminin nefes dahi alamaması bana her zaman çok uçuk geliyor. onun yaptığı savaşları izlerken veya okurken hep bir gaz hep bir gaz söz konusuydu. aizen ile yaptığı savaşta herkesin pestilini çıkaran allon denen yaratığı keserkenki hali, kılıcının mühürlenmesi sonucu çıplak elle dövüşmesi vs çok etkliyeliciydi ve/fakat inandırıcılığı zedeliyordu.

    bir de artık ne kadar sıkılmışsa adam, 1000 yıllık savaşçı nihayetinde, her harekete isim vermiş. "kesme sanatı 2" deyip kılıcını savuruyor, bir şeyler söyleyip yumruk atıyor (isimleri aramaya üşendim ne yalan). bol hareketli yakın dövüşte allah bilir nasıl dövüşecek... konuşmaktan dövüşemez gibi geliyor bazen. mal bi tane arrancar vardı, şu gay tiplemesi, saldırılarının isimleri o kadar uzundu ki bir defasında dilini ısırıp konuşmayı yarıda kesmek zorunda kalmıştı.

    bankasi de epey teferruatlıydı. (bkz: zanka no tachi) isimleri ve kullanım şekli de epey karizmaydı. şekli kılıç şeklinde olan bankailer onca çeşit bankai gördükten sonra zayıf gibi görünse de onun ki ichigo nun -bence- ezik bankaisini gördükten sonra epey sevindirmiştir.

    herkesin şikayet ettiği gibi maalesef arkadaşta bilgelik sıfır. bir kere bu adamın bu işin içinde bir bit yeniği var deyip milletten habersiz olayı çözdüğüne tanık olmadım. hani salağa yatıp sonradan aslında her şeyin onun kontrolünde olduğunu falan göremedik. ya da bir adamın planlarını bildiğin ve ona göre ayrı bir plan geliştirip işi bitirdiğini de. yaşanan olaylarda doğru karar verdiğini dahi görmedim. resmen millet tutuyordu bu adamı evreni yok etmekten.