1. gitar hakkında ne var ne yok biliyor. tam bir otaku. her entryde heyecanla linkleri açıyor, müzikle ilgili bir başlıkta muhakkak yazdıklarını arıyorum. takdir ettim.
  2. adı kerem'miş. keman başlığından öğrendik. İfşa olmayaydı eyiydi.
  3. bir haftalık klasik gitar macerası sonucu şöyle bir şey çalabilmiş youser:

    https://youtu.be/nRTAXENjHc4

    not: kendim hakkında girdi girmeyi sevmem ama yazasım geldi.

    not 2: teller bugün takıldı akort kayması olmuş olabilir.

    not 3: metronomsuz çaldığım için metronom/ritim kaymaları da olmuş olabilir.
  4. gitar hakkında oldukça meraklı, ilgili ve hevesli olduğu anlaşılan youser.

    youreads'e girdiği gitar yorumlarıyla ilgili de kimsenin bir sıkıntısının olduğunu düşünmüyorum, hatta gayet düzgün, açıklayıcı ve sade bir dille bu konularda bildiklerini, araştırdıklarını aktarıyor.

    kimse burada bir başkasının (uç noktalarda değilse, insanları bilinçli olarak tahrik etmeye çalışılmamışsa) yazdığı şeylere karışmaz da karışamaz da. ancak benim de şahsen rahatsız olduğum nokta konuyla alakasız başlıklarda bile gitar aşkını yorumlara bir şekilde iliştirmesi oldu. her yorumda yollar gitarını buldu, çıkan ses akordsuz oldu, başlar ağrıdı biraz.

    tepkilerin asıl kaynağının ne olduğunu -eğer şimdiye kadar- farkedemediyse diye dikkat çekmek istedim bu yorumla, çünkü gitarla ilgili yorum yazmayı bıçak gibi bir anda kesti. youreads'deki kimsenin gitarla kötü bi anısı geçmemiştir herhalde, tepkinin bir müzik aleti hakkında günde 20-30 yorum girmeyle alakalı olmadığını hatırlatmak isterim, bilgili olup sevdiğin konu hakkında daha fazla yazmaya devam edersen şahsım adına da ayrıca sevinirim -her ne kadar 400e yakın yorumumun 1 tanesinde bile çaldığım 2 müzik aletiyle alakalı hiçbir şey yazmamış olmama rağmen-.

    neyse baya dallanıp budaklandı yazı, zaten ilgili yazarın kendisi hariç okuyan 1 veya 2 kişi çıkar, onlardan da atom parçalayacakları vakti bu yazıyla çaldığım için özür dilerim :)

    son ki üç dört, akdeeniiiz akşamları bir başkaaa oluuyoor.
  5. gitarla ilgili yorumlarını kesmemiş, aksine bilgisinin sonuna geldiği için şimdilik gitar hakkında bir şeyler yazmamaktadır. daha doğrusu yazacak bir şeyler bulma sıkıntısı çekmektedir.

    neden gitarla bu kadar içli dışlı olduğuna gelirsek.

    kendisi bu topraklarda yetişmiş bir gayrimüslim vatandaştır. üstelik ailesinin geçmişinde yahudi düşmanlığı ve ss birliklerine ukrayna'da gönüllü katılmak tarzı düşmanlıklar ve çeşit çeşit tarikat şeyhleri olmasına rağmen.

    hal böyle olunca türkiye'de bunalımlı bir hayat yaşamaya başlar. tutunacak dallar arar bulamaz. masallarla dolu fars ülkesini, kazakistan'ı, uygur özerk cumhuriyeti'ni aşıp hong kong ellerinden bir sevgili edinir kendine ama yine çeşitli sorunlar yaşar ve tutunacak dal arayışlarına yeniden başlar. en sonunda gitar isimli ağaçtan yapılma bir enstrümanla karşılaşır ve "dal ki lan bu!? tutunurum ki ben buna..." şeklinde tepki verip eline çin malı bir gitar alır.

    işte bu gitar ona yeni kapılar açar ki maceralarımı yazmaya kalksam uzun sürer. bu sebeple tutunduğu bu yeni dalı çok sever.

    sonra bir şekilde japon kültürü ile tanışır bu insan evladı. medeniyetler ne zaman yeni kültürlere denk gelse bir şaşırır "bu ne lan?!" der ve geri çekilir. işte kendisi de önce biraz "tabii abicim siz de haklısınız" şeklinde biraz çekingen bir tavırla yaklaşır bu kültüre. sonra "vay amk" der ve bu kültürün bir parçası haline gelmek ister. bir de bakar ki orada da kendisi gibi tutunamayanlar var ve kendilerine "otaku" derler. lakin sıkıntı şuradadır ki bu adamlar sürekli anime izler, manga okur. müzikle alakaları "benim yeteneğim yok ki, hem biz cool çocuklar değiliz. biz tutunamayan insanlarız. ne işimiz olur bizim müzikle?" derler. sonra "hay sizin yapacağınız işe" diye isyan eder gitar otakusu ve gider onların bahsettiği cool çocuklarla tanışır. ama onlarda da aradığını bulamaz çünkü onların çoğunluğu birer amsalak ve günlerini içkiyle, uyuşturucuyla, fuhuşla geçiren tiplerdir. gitar otakusu yeniden isyan eder ve "sizin de amk" diyerek evine geri döner.

    işte bu isyanlar sonucunda hayatını adamaya karar verdiği rock müziğinden ve tenekeci müziğinden soğur ve yer yer el cid namlı kahramanın da etkisiyle kendisini aranjuez bahçelerinde bulur. aranjuez bahçelerinin sesi kendisini büyüler ve annesine "anne anne cennet-i ala dedikleri bura mı ola?" demek ister ama diyemez. çünkü bilir ki annesine böyle bir şey dese "oğlum 2 rekat bari namaz kıl, sen bu gidişle cenneti göremeyeceksin" der büyük ihtimalle annesi. bu sebeple "ben cennetin müziğini duydum, ahan da budur" demek istediği için klasik gitar öğrenmeye başlar.

    sonra işte epey şeyler olur yine. kendisini de en son burada bulur...
  6. her boku hallettiniz de bir bu yazar kaldıydı dediğim yazar.
    sanane oğlum adam istediğini yazar mk.
    ulan erotik hikaye yazsa kadının biri kimse ses etmez ama.
  7. nedense eskişehirli olduğunu düşündüğüm yazarımsı. bir trolle kızıp çemkiren bir diğer yazarı pohpohlama görevi edinmiş kendine. ağır işsizlik sendromuna sahip kişi.
  8. her başlığın altında kendisine ait bir yorum görebileceğiniz her konu hakkında fikre sahip yazar.gitar reyis.

    edite edit: ön yargı değil gördüklerimizi söylüyoruz.sen kimsin ki sana ön yargı ile yaklaşma ihtiyacı duyalım.kendini öven bir yazara göre çok bilgiliyim duruşu sergiliyorsun.bırak insanlar sende görüp övsün öyle daha anlamlı olur.
  9. entryleri okurken isimlere dikkat etmediğim halde bir ara her 5 entrysinden 6sında klasik gitara başlayacağından bahsederek dikkatimi çeken youser. hayırlı olsun diyelim, ne diyelim.
  10. ön yargıyla yaklaşılan yazar.

    elbette ki gitar aşığı olduğu için gitar hakkında çok yazmaktadır ama genelde sözlüğe de insanların okulda öğrenemeyecekleri şeyleri yazmaya çalışır.

    bence en güzel örneği budur:

    (bkz: yasunari kavabata)

    dikkat edilirse yazarla ilgili tanıtım yazısında bile "gayri meşru ilişkisi vardı" yok efendim "sağlığı zayıf" gibi ibareler bulunmakta. halbuki japon edebiyatı'na aşina olan ve araştıran birileri adamın zaten intiharı 2 sene önceden kafaya koyduğunu ama cesaret edemediğini bilir.

    işte bu yazarın özelliği de budur. okur, araştırır, öğrenir ve birilerinin işine yarasın diye paylaşır.