1. her gidenin bir kalanı, her gelenin bekleyeni vardır.
    kalandan ayrılıp bekleyene varmaktır gitmek.
  2. gitmek, farklı bir yerlerde kalma çabası, buna cesaret gösterebilme yetkinliğidir.
    vücudunun ihtiyaç duyduğu şey ile muhtaç olduğu kavramları görmezden gelerek, dibindeki taşlar hayal meyal görülebilen bulanık mavilikleri sevebilmektir.
    saçlarının uçlarında kırıklarla birlikte yaşayabilmektir bir kadın için ya da bir erkek için garantilerini terk edebilmektir.
    gitmek, tekrara düşmeden monotonluğu hissetmeyi öğrenebilmektir.
    bir sahil kasabasında yaşlanmayı dilemek, kendi domateslerini yetiştirirken toprak kokusunu kendine yakın görebilmektir.
    gitmek, paranın bir araç olduğunu fark edip şahsına duyulan saygının ölçü birimini değiştirmektir.
    şairin de dediği gibi bazen;
    "bana doğru değilse yolun, hep gidiyorsun."
  3. her türlü bir kaçış ve vazgeçiştir. yeni bir başlangıç bile olsa eskiden kaçmak, arkada bırakmak vardır işin içinde.
    wtf
  4. bir kez gelsin, ben gitmeye razıyım.

    yeter ki bir 'an/ı' içinde bulunalım.
  5. son demde, sondaki 'k' düşüyor.
    eğilip alanlar ve yerine koyanlar gidiyor.
    almayanlar 'k' ile kalıyorlar
    oyacakları bir şey yoksa koyacakları bir şey oluyor ellerinde.
  6. hikayelerimizin vazgeçilmez fiili. hayatımızın da birkaç fazla hikâyeden teşkil ettiğini söylersek hayatımızın da parçası olur.

    gitmek ; umumi olarak bir şeyleri sonlandiran eylem. asla hareketle sınırlı değildir. bazen bir fikir gider bazan bir his. bazen varlığın-bedenin- bazen varoluşun. gidişlerin sonu olmadığı gibi oluş şekli de saymakla bitmez.

    gitmek ; birçok anlam, bircok fiil.

    dokunmak istediğim nokta ise insanın insandan gitmesi. bir çırpıda unutulan, uzun süreli çok anılı dostluklar, istenildigi kadar dolu olmadığı için bırakılan ilişkiler ve benzeri. bunlara unutmak demeyelim. yalan konuşmaya gerek yok. anılardan gitmek sadece, yaşanmış yaşamdan uzaklaşmak.

    tamam devam etmek için gerek anlıyorum ama sadece bana mı üzücü geliyor ? birbirimizden de bu kadar kolay gidersek birbirimize nasıl güvenecegiz ?
  7. 1 kelime, 6 harf olan bir fiil. peki ya anlamı? gitmek bir kurtuluş mudur veya bir kaçış? hiç sanmıyorum. insan hayatını daimi ettirebilmek için gitmek zorunda yani bir nevi gelmek zorunda.

    gitmek ile gelmek aslında aynı anlamı taşır diyebiliriz. bir yere gidiş aslında o yere gelistir. bu eylem somut olduğu kadar soyutta olabilir ki asıl insana koyan soyut olara gitmek oluyor. ne olur gitme dersin bazen sevdigine ama o seni duymaz ve bir başkasına sana geliyorum der o sıra.

    bir kere gidildi mi geri dönüşü olamaz, olmamalı...
  8. yine toplandım ve yine gidiyorum. ama sanırım kendi evimden sonra ilk kez bir yeri ev benzeri gibi gördüm ki içim sızlıyor. belki evden ziyade bu hayatı bırakmak zor geliyor.

    dönem dönem sürekli yaptığım eylemdir.
  9. bazen bir şehri, ortamı, zamanı terk etmek için bavul gerekmez. tüm hücrelerinle akışın tersine yürürcesine cesaretli olmak gerekir.
    kulağımda eşsiz melodiler, içime kazıyarak; gi-di-yo-rum.

    -bu yüzden gitmek sadece bir eylem değil: yaşım, sözüm, sesim, nefesim, "senden başka bir şey düşünmek istemiyorum." dur.

    bu gitmek değil de ne? ya da "sana gelmek" sadece.

    işte kelimelerin içinde bulunan zıtlıklar beni zaman zaman korkutur.
    -gitmek sadece bir kelime: içinde gelmek, dönmek, kalmak, durmak zıttını barındıran.
    - öyleyse; "beni zıtlıklarımla da sev."

    çünkü başımı alıp gidesim var derler ya: bir dağ köyüne, bir sahil kasabasına, alaska'da karlar altında bir eve. gi-di-yo-rum: o köye, kasabaya, alaska'ya.
    hepsi sensin. ben senim kalubeladan beri.

    -bavulsuz çıkageliyorum.
  10. başka bir kent bulamayacaksin diyor şair..şehirler senin içinde bir nevi..gitsen de kalıyorsun çoğunlukla zaten..kaldığını sanırken uzaktasın..yorgunsun bu karmaşadan.
    zahle