• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (0.00)
gülün bittiği yer - ismail güneş
12 eylülün karanlık darbe dönemini ve o zamanlarda yapılan işkenceleri anlatan filmde gözaltına alınıp günlerce süren işkence seanslarından sonra suçlu olmadığı anlaşılarak serbest bırakılan bir gencin dramı aktarılıyor


  1. 1999'da henüz turistikleşmemiş Doğu Ekspresinde çekilen filmin önemli bir kısmı flashback olarak ilerlerken, filmde hiçbir karakterin adının olmaması (kapanışta da adam, kadın, polis vs diye geçiyor) ilginç. Keza sözleşme detaylarına göre de tüm işkenceler gerçek.

    !---- spoiler ----!

    adını bilmediğimiz genç(*:Tolga Tibet), hapisten yeni çıkmış bir öğrencidir. Memleketine dönmek için bindiği trende, oğlu işkencehanede katledilmiş bir savcıyla(*:Cüneyt Arkın) aynı kompartmanda yolculuk yapar. Çevredeki her türlü etki (gördüğü bir kadın, jandarmaların elinden kurtulup kaçan bir tutuklu, sürekli "teröristler"e küfreden tren şefi, "Almanya'da böyle mi, adamlar yapmış" diyen bir Alamancı ki bizim anti terörist biletçiyi bile bıktırıyor sonunda) onda işkence anılarını canlandırır, o anları yeniden yaşar.

    İşkencecilerin özellikle testislerini sıktığı genç, yine psikolojik baskı için kullanılan nişanlısına bir mektup yazarak kendisini beklememesini, artık kısır kaldığını söyleyecektir, ancak kıza mektubu veremez, savcıya rica eder "mektubumu ver" diye. Savcı, hem nişanlıyla(*:Yağmur Kaşifoğlu) hem de nişanlının dayısıyla(*:Bülent bilgiç) konuşarak şiddeti sorgulamaya koyulur...

    !---- spoiler ----!

    İşkence sahneleri yüzünden Sansür kurulunca yasaklanan film pek fazla bilinmez. Filmi yasaklayan kuruldaki isimler de dikkat çekici. Aytaç Arman falan... Daha sonra tepkiler artınca kültür bakanlığı filme izin vermiş ama yine fazla gösterimi yapılmamış galiba.

    * Filmin yönetmeni İsmail Güneş olsun, tema müziğinin güftekârı Ömer Lütfi Mete olsun, başrolü Cüneyt Arkın olsun hep sağcı isimler. Kadrodan doğrudan solcu bilinen sadece emniyet müdürü rolündeki Mümtaz Sevinç aklımda kalmış. Yine de film "solcu" filmler gibi sansürden kurtulamamış.

    * Haluk Levent filmin ana tema müziğine cezaevinde klip çekmiş. Kendisinin de o sıralarda (1998-99) hapisten yeni çıktığını düşünürsek enteresan bir rastlantı.