• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.60)
Yazar boris vian
günlerin köpüğü - boris vian
"yaşamda önemli olan, her şey için bir yargıya varabilmektedir. sonunda kitleler bireyler haklı çıkar. yaşam kurallarının sayısını azaltmak gerekir, yaşamı sürdürmek için onları izlememize ihtiyaçları yoktur. aslolan iki şey vardır: güzel kızlarla aşk, ve new orleans'ın ya da duke ellington'un müziği, ikisi de aynı şey. geri kalan yok olmalı, çünkü geri kalan çirkindir, ileride gelecek olan sayfalar tüm gücünü tamamen gerçek bir öyküden almıştır., çünkü başından sonuna kadar ben hayal ettim.


  1. filminden sonra keşfettiğim kitaptır. öyle güzel öyle akıcı anlatır ki yazar, gerçekle bağı pamuk ipliği olan her şey gözünün önünde belirir. ve bu tuhaf dünyada dahi göz yaşlarınızı dökmeyi başarır.
  2. son dönemlerde fazla popüler olan bir kitaptı. sanırım bir köşe yazarı bahsetmiş filan olmalı- benim almak istediğim kitaplar listemdeydi. kitabın bir arkadaşımda olduğunu öğrendim, sağ olsun getirdi de okudum.

    birazcık abartıldığı kanaatindeyim. uğultulu tepeler, bu kitaptan çok daha üst bir seviyede bana göre. yalnız bu kitaptaki bazı göndermeler, imgeler, metaforlar muhteşemdi.
    kitabın son 50 60 sayfasına kadar olan bölümü sıkıcı geldi fakat sonradan ortaya çıkan müthiş trajedi, karakterlerin değişimi, ortamın değişimi filan derken çok iyi bir kitap okuduğumu anladım. yazar tam bir jazz ve duke ellington hayranı. kitap da bir jazz kitabı aslında. 2 günde yazıldığını düşünürsek fazlasıyla spontane ve doğaçlama diyebiliriz örneğin.
    kitabın geneline yayılan absürdlük kimilerince kitabın şahaser olarak adlandırılmasına neden olsa da benim hoşuma gitmedi. marquez' in yüzyıllık yalnızlık kitabında da gerçeküstü olarak addedilebilecek pek çok unsur mevcut olsa da hepsi bir yerden sonra çok doğal ve gerçek geliyordu -ki bu yüzden büyülü gerçekçiliğin üstadı deniyor bu adama- ve sıkmıyordu sizi, aksine hikayeyi zenginleştiriyor, hikayenin sizi daha da sarmasına neden oluyordu; bu kitaptan ise o tadı alamadım ben. o gerçeküstülük kitaptan uzaklaştırdı beni.

    --spoiler--
    cenaze töreninin öncesi ve sonrasındaki diyaloglar muhteşemdi.

    kitabın bitirilişi -son cümle- gördüğüm en iyi son cümlelerden biriydi.

    silahların, insan ısısıyla/kanıyla/vücuduyla üretildiği bölüm muhteşemdi.
    --spoiler--
  3. !---- spoiler ----!

    ana karakterin isa ile diyaloğu kısa ama etkileyiciydi.

    !---- spoiler ----!
  4. Boris Vian'ın en "yüreksöken" kitabıdır. Göğsünde çiçekler açan Chloe ve onu yaşatmak için her şeyini feda etmeye hazır Colin'in aşkı akıldan çıkmaz. En sevdiğim kitaplardandır. Çizgi romanı ve filmi de kitaba yaraşır güzelliktedir. Romanın üstüne çizgi romanın okunması onların da üstüne filmin izlenmesi ve Duke Ellington eşliğinde uzaklara bakıp bakıp ah edilmesi tavsiye edilir.

    Colin, Chloe'nin adını öğrenince sorar:
    Afedersiniz, sizi Duke Ellington mı besteledi?

    https://www.youtube.com/watch?v=6YKWKIfEN8Y

    Muazzam.
  5. evet kitabı güzeldi ama beni daha çok şaşırtan güzel kitapların sinemaya uyarlanması çoğu zaman hayal kırıklığı yaratırken filminin de kitabı kadar güzel olması oldu.
  6. (bkz: l'ecume des jours - michel gondry)

    önce kitabı diyemeyeceğim kadar güzeldi filmi de, neşe ve hüzün gece ve gündüz kadar ayrı iki bölümde muhteşem bir görsel tat bırakarak anlatılıyor...ve tabii bir de bu
    mesut