1. birçok kez yaşadığım olay. hem okulda hem iş hayatına girme aşamasında hem de insan ilişkilerinde bu duyguyu yaşadım. önemli olan her şey halloluyor da insanlara olan güvenimi yitirmemiş olmamdır. çünkü bu hayal kırıklıkları çok çabuk tersine dönebiliyor ve unutulabiliyor. tekrar edeyim, önemli olan insanlardan ümidi kesmemek.
    efzey
  2. hayal, insanin kendinde gormek istediginin baska bir nesne olay ya da kiside yansimasini yaratip kendine bazen iyilik bazen de kotuluk yapabilecegi tehlikeli bir şey bana göre.

    konu insansa, kendimize yetmek ve kendimizi sevmek uzerine eksikliklerimizi baska insanlar uzerinden tamamlamak adina buyuk cabalara girisiyoruz. onlara sormadan, onlari biraz bile bilmeden, onlara yukledigimiz beklentilerle onlari tanrilastirip kendi boslugumuzu doldurmasini, hediye bekleyen bir cocuk gibi heyecanla bekliyoruz. zamanlar boyu insan kendi tanrisini yaratip ona tapindi ve ondan bir seyler bekledi. oysa bu beklentinin altinda hep kendi ezildi cunku tanrisini yaratan tanri kendisiydi.

    her sey kendi benligimizle alakali. her hayal kirikligi insanin kendine donen o keskin virajli yoludur. her yol "ben" e cikar. her yol "ben"den cikar. hayal kirikliklarimiz bizim "kendine gel" sinyallerimiz, eger yeterince kulak verirsek.
    jole
  3. belki calvino'ya sorsak o "roman başlangıcının sonunda" karakterinin pek de hayal kırıklığına uğramamış olduğunu söyleyecektir.
    ancak bana öyle geldi ki bir hayal kırıklığı vardı ortada ve şöyle diyordu karakter :
    "o anda, evrenin kusursuz düzeni içinde bir gedik, onarılması olanaksız bir çatlak açıldığını hissettim."
  4. bir insana güven konusunda yaşanılanı en berbat olanıdır. kırılan bazen sadece hayalleriniz olmaz, kalbiniz ve umutlarınız da kırılır.
  5. öfke doğurur. başkasından çok kişinin kendine duyduğu bir öfke, "nasıl oldu da göremedim/anlayamadım daha önce?" şaşkınlığıdır aslolan. tabii, beklenmeyen bir itaatsizliktir hayal kırıklığı, hayal edilenin itaatsizliği. planlananın planı bozması, planlayanın gücüne bir hakarettir.
  6. hayal kırıklığı ne çok kullandığımız ne ağır bir tabir …

    hayaller kırılır mı sahi? kırılan hayallere nasıl müdahale edilir peki? kırıldığı belli olur mu dışarıdan ?

    alçıya mı alınır kırılan hayaller mesela? arkadaşlar üstüne imza atar mı alçının? sonra kolay kaynar mı kırıldığı yerden yeniden? yoksa ameliyatla kırılan “hayal ” alınıp yerine suni yeni bir hayal mi bırakılır? bu yeni takılan hayal de eski doğal hayal gibi olmaz da her yağmurda sızım sızım sızlar mı?

    ya da doktora mı gidilir hayaller kırılınca yoksa hayaller için de “kırıkçı çıkıkçı” diye birileri var mıdır? hani böyle aylarca alçıda kalmak yerine bir iki saatlik ”farklı” yöntemleriyle iyileştirebilecek kırık çıkık ne varsa…

    hayaller, hayaller hiç kırılır mı? kırılmaz di mi! kırılmamalı ! hem kırılsa duramazsin dimi! olsa olsa çıkıktır o… ya da burkulmuştur

    hem kırık olsa duramazdık dimi!
  7. bir gün sırf bu hayal kırıklıkları yüzünden, kışın sobalı evdeki çay bardağı misali çıtır çıtır çatlayacak gibi hissediyorum.
  8. kalbim her zaman olay çıkarmadan dağılmasını biliyor..
  9. insanın en büyük yazgısıdır. doğumda yaşadığımız hayal kırıklığına, anne memesini kaybetmemiz eklendi, karşı cins ebeveyn ile girdiğimiz rekabeti kaybettik. düşününce aslında tüm kişiliğimiz hayal kırıklığının üzerine giriştiğimiz yas işlemi üzerinden şekilleniyor.