1. boş laftan öte geçebildiğim sürece beni mutlu eden eylem.

    kampüste boş boş gezinirken bir stant gördüm. yanlarına gittim. kampüsteki köpeklere yiyecek ve su almak için para topluyorlarmış. herkes bir şeyler hazırlamış, onları satıyorlar. aa dedim ne hoş, karnım da açtı zaten - söylemesi ayıp- 3 tane sosisli poğaça aldım.

    sonra tam ısırık alacakken karşıdaki bir köpekle göz göze geldik. bi' garip hissettim kendimi. gözünün içine baka baka bak bu sosisliyi senin için yiyorum hadi yine iyisin nom nom nom haline büründüm gibi geldi. saçma bir olay tabi bu. önce kendi elimdeleri bir köpek ile paylaştım. stanttakilerle de durumu paylaşıp, kap kap köpek maması da satmaları için öneride bulundum.

    neden olmasın, geçerken alır bir köşeye koyarız. gelen giden yer. keşke böyle faaliyetler sadece okullarla ve büyükşehirlerle sınırlı kalmasa. avrupa'da ve istanbul'da yer yer görmüştüm. para atınca alttan köpek maması ve su bırakıyor makineler (atık pet şişe versiyonu da var). bunlar güzel şeyler olsa da anadolu'da sokak hayvanları hala aç kalmamak için çöpleri karıştırıyorlar... toplayan ve bakımlarını yapan da yok.
  2. okulda 6 7 tane yavru köpeğimiz oldu. şansımıza bizim bölümün önünden ayrılmıyorlar. güvenlikte hep su, arta kalan yiyecekleri falan getiriyor. bize de onlarla oynamak sevgi göstermek kalıyor. hiç dokunamayan arkadaşım bile kendini onları sevmekten alıkoyamadı. herkese tavsiye ediyorum insanı deşarj ediyor böyle minik canlılarla vakit geçirmek.
  3. bir dönem evde tarantula besleyip kediye ve köpeğe elleyemeyen benim yaptığım eylem.
  4. aşırısı zararlı olan eylem tipidir.

    isterseniz mesleki deformasyon diyebilirsiniz ama;
    hayvanseverlik;

    -belden aşağısı felç hayvanı yaşatmaya çalışırken ona acı çektirip bunun farkında olamamak değildir.

    -bildiğin beyin ölümü gerçekleşmiş hayvanı (genelde kedi köpek) zorla makinelerle yaşamaya zorlamak değildir.

    -eline geçen her hayvanı tutup veteriner hekimlere götürmek ve ardından "bu benim değil, sokakta buldum. siz alın bakarsınız." deyip çekip gitmek değildir.

    -milyon tane hasta hayvanı eve alıp evini mikrop yuvası yapmak değildir.

    -her miyavlayan yavru kediyi kucaklamak değildir. çünkü o yavru kedinin annesi belki yakınlardadır ve sırf siz ellediniz diye o yavru kediyi annesi emzirmeyebilir ve o yavru kedi açlıktan ölebilir.

    çok daha fazlası var ama...
    hayvanseverlik sorumluluğunuz altındaki hayvana hakkını vermektir.
  5. bu konuyu kaşımak veya kıtır atmak gibi bir amacım yok. tamamen sağlıkla ilgili yazıyorum.

    özellikle kendilerini kediseverler olarak tanımlayan ve toplumca öyle tanımlananan insanlarda görülen diğer insanlara hakaret, küfür etmenin, başkalarının bahçelerine yani özel mülke girip yemek artıklarıyla, çer çöple doldurmanın, pislemenin, ortak kullanım alanlarını gasp etmeye kalkmanın ve aynı şeyleri yapmanın bir kısmı özentilik bir nevi üzüm üzüme baka baka kararıyor ama tüm bu sağlıksız, akıl mantık dışı hallerin tıbbi bir nedeni var.

    meraklıları basit google aramalarıyla sonuca ulaşabilir.

    tüm bunların nedeni, bildiğiniz kedilerden bulaşan bir parazit. kendilerinin adı toxoplasma gondii.

    tüm bu ulvi şeyler yapıyorum öyleyse başkalarının haklarına saldırabilir ve gasp edebilirim psikolojisi bir hastalık. kişi bir parazitle enfekte. basit bir tedavisi var. bir antibiyotik kullanıyorsunuz ve büyük bir yüzdeyle iyileşiyorsunuz. lütfen bir sağlık probleminiz olduğunu kabul edin ve tedavi olma yolunu tercih edin.

    ekleme: aslında bu bilgiyi vermek biraz tehlikeli. kediseverlerde ki haleti ruhiye öyle bir haleti ruhiye ki hallerinden memnuniyetleri nedenli tedavi olmayı tercih etmek yerine sağlıklı insanları enfekte etmenin yolları üzerine düşünmeye başlayabilirler. ^:swh^