1. Şimdi kendini bilmez arkadaşların yazacaklarından başka bir bakış açısıyla yazacağım. Tarafsız olacağım dersem de tarafsız olamayacağım çünkü ben annesi Türk babası Zaza olan bir Kürdüm. Açıkcası Türklüğümden de çoğu zaman utanmaktayım. Bunun sebebini ve başlığı açmamın sebebini bu yazıda açıklayacağım.

    Şimdi Kürt hareketi de kendi içinde bölünmüşlükleri vardır. Bu hareketin ana damarı PKK dır. Silahlı mücadele vermektedir. Ulaşmak istediği sonuç ise Kürtlerin demokratik haklarını kazanmasıdır. Ve tabii ki de Kürdistan'ın kurulmasıdır. PKK saldırılarını güvenlik güçlerine, hatta tercihen rütbelilere yapan, gerilla taktiği uygulayan bir örgüttür. Sivillerin etkilendiği saldırıları olmakla beraber yürüttükleri ideoloji gereği asıl hedefleri hiç bir zaman siviller olmamıştır. Bunu böyle aksettirmeye çalışıp gerçeklerden öte saçmalayarak sorunu çözümsüzlüğe taşıyan insanların genel argümanı budur. Hatta yukarıdaki entrylerde bir arkadaş Pkk hatta Hdp nin Kürtlere tecavüz edip uyuşturucu bataklığına çektiğine dair bir kaç safsatada bulunmuş. Bunlar gerçeği yansıtmamaktadır. 40 yıl geçmişi olan bir gerilla örgütünün halk desteği olmadan 2 yıl dayanması bile mümkün değildir. Çözümsüzlük ilerledikçe ve umut yitirildikçe Pkkdan ziyade daha küçük gruplar kendi kafalarına göre hareket etmeye başlıyorlar (TAK) bunun sebebi de direnişin başsız kalmasıdır. neyse devam edelim

    Hdp ise ayrılıktan ziyade Türkiye'nin herkesin eşit olacağı bir hukuk sistemi ile daha yaşanılabilir hale getirilebileceğini savunur. Burada Hdp den yanayım. Hatta Öcalanın da çoğu açıklaması Kürt hareketinin siyasal zemine inip silah bırakması üzerine -2013 Nevruz- Çünkü aklı fikri yerinde olan her insan 40 bin kişilik gerilla örgütünün 1 milyonluk ve sınırsız para kaynağı olan düzenli bir orduyu alt etme olasılığının olmadığı bilincindedir. Fakat bu gelişme de haziran seçimlerinde çözümün Hdpnin oylarını arttırıp Akpninkileri düşürmesiyle trajikomik bir şekilde son buldu. Burayı daha iyi anlamanız için şu röportajı okumanız gerekiyor.

    http://www.radikal.com.tr/yazarlar/ezgi-basaran/provokasyon-olmayacagini-bilsem-polislerin-cenazesine-gitmek-isterdim-1404954/

    en önemli başlıklardan biri ise 'devlet terörü' -------- bu söz ağızda sakız olup içteki asıl anlamını yitirdi şu son günlerde. ama sizi birkaç dakikalık düşünme eylemine davet ediyorum. türkiye içinde yapılanmış bir terör örgütü kanunlara aykırı hatta insanlık dışı eylemler yapabilir. asker ve polisin yükümlülüğü de bu koşullarda 'yasalara uygun bir şekilde' suçluları yakalayıp hukukun önüne çıkarmasıdır. yasalar terörist grupları bağlamazken askeri ve polisi bağlamaktadır. asker ve polis de yasalara göre davranmalıdır. fakat ülkemizde işleyen bir Hukuk sistemi olmadığı için teröristler ile mücadeleyi teröristler yapmaktadır. Duvarları boyayarak, mehter marşları ile sokaklarda dolaşarak, yargısız infaz yaparak, sivilleri öldürerek, haneye ve kadınlara tecavüz ederek terörle mücadele edilmez. Polis ve asker suçu ne olursa olsun ölü bir kadın bedenine tecavüz edip çıplak sokakta bırakamaz ya da panzerin arkasında ölü bir beden sürükleyemez. ama bunlar yaşanıyor. hem de her gün. faili meçhuller ne demek? bilen kişilerin sayısı cidden çok az cidden. Faili mechul demek babanızın, amcanızın polis baskını ile evden alınıp bir daha geri dönmemesi demek. şimdi bu insanlar haklarını nasıl arayacaklar? Emniyet müdürüne mi gitsinler? Hakime mi? Hukuk olmayınca ülke manzarası da böyle oluyor işte. Teröristler ile teröristler mücadele ediyor. Ölenler hep masum çocuklar oluyor. işin komik tarafı da ülkede polis ambulans tarıyor

    https://www.youtube.com/watch?v=vWQUXl3VysI

    fakat bütün medyada bu olayı sanki pkk yapmış gibi gösteriyor. Videolar internette olmasına rağmen. utanmazlık aymazlık şeref yoksunluğu. Buraya yazılabilecek belki de binlerce örnek var. ama buna rağmen kendine elit diyen kesim tarafından inanılıyor. Geziye katıldık şimdi nasıl inanıcaz diyenler bu gün en önde piyon olmuşlar. Peki her şeyi anladık engel hiç mi ilerleme yok diyebilirsiniz. Evet var. 17 yıl önce bile durum buydu

    https://www.youtube.com/watch?v=8j1SQT0x01A

    Kürçenin konuşulamadığı günlerden bu günlere geldik ama bunun sebebi hükümetin ılımlı ve çözüme yönelik adımları mıdır? Hayır kesinlikle değildir. bu ilerlemenin tek sebebi teknolojidir -internettir- Şimdi burada bizim mücadelemiz ne? on yıllar boyunca beyinlerine milliyetçilik ve islam pompalanmış çocukların büyümüş hallerine karşıdır mücadelemiz. 1938 den sonra yakın tarih hakkında hiç bir şey bilmeyenlere karşıdır mücadelemiz. yalan tarih ile beyinleri yıkanmış nesillerledir mücadelemiz. mücadelemiz insan olma mücadelesi ve bu mücadele eşit şartlarla değil.

    Hukuk olmayan bir ülkede hukuksal mücadele verilebilir mi? Verilecek ise nasıl verilir? Bu soruları cevaplamak gerekir. Bu soruların cevabı bende yok; çünkü hukuk düzeninin olmadığı bir ülkede hukuksal mücadele verilebileceğini düşünmüyorum. Ancak çoğunluğu elde ederek hukuk sistemini yeniden kurarak bunu başarabiliriz.

    Son olarak da pkk ya sempati duymadığımı belirtmek isterim. eğer yoksul erleri öldürmek yerine yargı sistemini eline oyuncak etmiş aşiret liderleri ve yolsuzluk yapan para babaları, medyayı sömüren medya patronlarını ve onların piyonlarını öldürecekse işte o zaman benim sempatimi kazanacağı gibi benim gibi bir sürü insanı kazanacaktır. Mesele sadece Kürtlerin meselesi değil mesele anadolu halklarının hukuk meselesidir. Bu ülkede sadece Kürtler değil herkes ezilmektedir. Kimisi az kimisi de çok. Hukuk yerden alınıp başımızın üstüne konulursa, daha demokratik ve daha eşit bir ülkede yaşayacağız ve şüphesiz ki bu da bütün sorunların çözümü olacaktır
    engel