• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.97)
her - spike jonze
theodore twombly hayatını, yakın gelecekte nadir bulunan bir şeye dönüşmüş olan el yazımı mektupları yazarak kazanmaktadır. ve bu yıllarda insanların işlerini artık bilgisayar programları yerine getirmektedir. theodore, karısından boşandıktan sonra bir apartman dairesinde tek başına yaşamaya başlar ve bir gün karşılaştığı bir teknoloji reklamıyla birlikte hayatı değişir. kusursuz bir yapay zeka programı sunan yeni bir işletim sistemi, onu son derece çekici bir kadın olan samantha ile tanıştırır. sanal bir varlık olan ve sadece bir sesten ibaret olan samantha, theodore'u dünya ve hayat üzerine sorduğu sorularla birlikte bambaşka bir gerçeklikle tanıştırır. ağır bir depresyonun içerisinde olan theodore, yavaş yavaş hayatın keyifli yanlarını fark etmeye başlarken yapay zeka programıyla arasındaki ilişki de gitgide tuhaflaşır.


1999'da being john malkovich filmiyle oscar adaylığı kazanan çok yönlü sinemacı spike jonze'un son uzun metrajlı filmi, yalnızlık ve yaratıcılık sıkıntısı çeken bir yazarın dram ve komediyle yoğrulan öyküsünü beyazperdeye taşıyor. filmin başrolünde joaquin phoenix yer alırken, scarlett johansson da gizemli bilgisayar uygulamasına sesiyle hayat veriyor.


  1. bir çöplük olan amerikan sinemasında elle tutulur nadir filmlerden biri olmuş.

    modern dünyada insanların nasıl yalnızlaştığı ve birbirlerine nasıl yabancılaştığı etkileyici biçimde işlenmiş. film, ne kadar romantik bir temada ilerliyor olsa da, beni insan öznesiyle varlık felsefesi üzerinde düşünmeye sevk etti.

    !---- spoiler ----!

    öte yandan theodore hayatını mektup yazarak kazanıyor. başkalarının mektuplarını yazıyor. spike jonze bence bu konuda güzel bir dokundurma yapmış: şimdiden her şeyi hazır almaya alışmış insanlar tamamen şahsi bir duygu alışverişi ögesi olan mektubu bile hazır alır/sipariş eder olmuşlar.

    ayrıca theo'nun karısıyla ilgili hatıraları anımsadığı sahneler beni oldukça duygulandırmıştır. yalnızlığın bizi nerede terk edeceğini ve tekrar nerede bulacağını kestirmek güç.

    sanal seks olayının da trajikomik bir biçimde filmde kendine yer bulması güzel olmuş.

    !---- spoiler ----!
  2. "ten teması ihtiyacı"nın yok sayıldığı bir bütünlükle işlenmiş film. bir ilişki ne kadar güzel olursa olsun, mental yönden ne kadar tatmin edici olursa olsun en azından, bu ten temasının, umudunun dahi olmadığı bir ilişki "özel bir ilişki" olarak yaşanabilir mi? benim cevabım kesinlikle yaşanamaz. insan en kalitesiz, şiddet dolu bir ilişkiyi yada yalnızlığı tercih eder diyorum bunun yerine. tercihten de öte bir ihtiyaç olarak, doğası gereği bu söylediğim alternatifere yönelir diyorum. olumlu temasla yaşanacak güzel bir ilişkiyi oluşturma umuduyla, bunu oluşturana kadar.

    ekleme: ama yine de sevdim mi bu film. evet yine de sevdim.
    a man
  3. !---- spoiler ----!

    90 lı yıllarda çekilen truman show u yada black mirror un herhangi bir bölümünde bile bazen bundan daha orjinal detaylar olduğunu düşünürsek belki başucu listesine giremeyecek ama izlemeye kesinlikle değen bir film. bir kere scarlett johonson un sesi gerçekten bu kadınsa ben neyim dedirtecek kadar seksi. ayrıca film bana teknolojinin gerçek hayattan kaçış için nasıl araçsallaştığına, ve bazen kişilerin geçek yaşamdaki yaslarının patolojikleşmesine nasıl sebep olduğuna da iyi bir örnek gibi geldi. güzel gittiğini sandığı ilişkisinde thedore un kafasını karıştıran ilk şeyin eski eşin söylediği sana zaten gerçek sorunları olmayan biri lazım sözü olması ve thedorun ancak samantha gidince yanlızlığıyla ve eşinin gidişiyle yüzleşip eşine veda mesajı bırakabilmesi güzel detaylardı. bu düzeyde olmasa da gerçekten çoğumuz ayrıldığımız sevgiliyle onun instagramıyla vedalaşabildiğimiz gün gerçekten ayrılıyoruz. bu arada filmin son sahnesinde arkadaşının hiçbişey söylemeden thedora yaslanması ve filmin bununla yani samanthanın yapamayacağı gerçek bir ilişkiyle bitmesi çok iyiydi.

    !---- spoiler ----!
  4. teknolojinin yakın gelecekte aramıza nasıl gireceğine dair çok güzel bir film. bir on yıl içinde teknolojideki gelişmeler sonucu bu tarz sorunlarla karsilasacagimizi düşünüyorum. aşkı, iliskileri çok güzel sorgulatıyor.
    !---- spoiler ----!

    film de işletim sistemiyle yaşanan aşkın sanalliginin somutlasmadigini kim söyleyebilir. işletim sisteminin aynı anda yüzlerce kişiyle yaşadığı ilişki aldanma ve aldatilma olaylarına bakisimizi, sonuç çıkarımimızı bireyselden baslayip toplumsal olarak degisiklige uğratacagini düşünüyorum. ileride bu tarz ilişki yaşayacak insan sayısının çokluğunu düşünürsek varolan sorunlarımıza yenilerinin eklenecegi belli oluyor.

    !---- spoiler ----!

    bu derece icimizde olan bir teknolojinin psikolojik ve sosyolojik terimlere yenilerini ekletecegini varolanlarının anlamının genişleyecegini düşünmemek elde değil. filmin biraz ağır bir işleyişi olsa da konu ve oyunculuklar bağlaminda tatmin eden bir kalitesi var. olabilirligi çok yüksek bir bilim kurgu.
    hubot
  5. scarlett johansson'ın sesiyle kendisine aşık ettiği, ütopik bir film. konu itibarıyla çok güzel, film için ayırdığınız zamana değecek güzellikte.
  6. filmin afişine baktığımda seyretmem herhalde demiştim, sonra buradaki birkaç yorumu okuyunca izleyeyim dedim, filmin ele aldığı konu güzel, biraz (bkz: black mirror) dizisini andırdı bana, izlemenizi tavsiye ederim.


    !---- spoiler ----!

    kumsal sahnesinde, oradaki rüzgarı ve denizi hissettim. bir de piyano unsuru ve seçilen müzikler de hoşuma gitti.

    !---- spoiler ----
  7. günümüzün yalnızlığını, teknolojinin gidişatını ve insanların duygusal açlığını çok güzel bir şekilde anlatan bir yapım. filmin başında fark etmeye başlayanlar olacaktır, telefonlara bağımlı yaşayan onca insanı. ilk başlarda sadece küçük bir ayrıntı gibi olsa da filmin sonlarında acı gerçeği kabulleniyorsunuz. teknoloji içerisine hapsolan insanlar, insan ilişkilerindeki başarısızlıklar ve anlaşmazlıklar.

    !---- spoiler ----!

    bir kitap okuyormuşum gibi düşün. delicesine sevdiğim bir kitap. ama artık onu çok yavaş okuyabiliyorum. bu yüzden de, sözcükler arasındaki boşluk o kadar büyüyor ki, artık sonunu getiremiyorum. seni hala hissedebiliyorum. ve hikayemizdeki sözcükleri ama bunu artık sadece kelimelerin arasında, mesafelerin olmadığı bir yerde yapabiliyorum. maddesel dünyaya benzemeyen bir yerde. başka bir şeyin olup olmadığını bile bilmediğim bir yerde.

    !---- spoiler ----!

    arşivlerde bulunması gereken bir film olduğunu düşünüyorum. scarlett johansson'ın sesiyle daha bi güzel ayrıca.
  8. bir miktar abartılı bulduğum film. yönetmenin daha önceki meşhur filmi being john malkovich'de de benzer zorlama durumu vardı.

    !---- spoiler ----!

    eyvallah, yalnızız, teknoloji her geçen gün ilerliyor ve işler daha iyi hale gelmiyor. ne var ki bu konuda iki laf edebilmek için insanlara aşık olan ve sonunda yazılım mezarlığına gönderilen işletim sistemleri hayal etmek veya "mektup yazıcılığı" gibi bir iş kolu icat etmek mi gerekiyor?

    !---- spoiler ----!
  9. konu olarak güzel ama sanki daha iyi anlatılabilirdi diye düşündüğüm spike jonze filmi.
    ayrıca scarlett johansson sesiyle filme çok şey katmış.
  10. film bir yıldır piyasada, duyuyordum görüyordum da bi açıp bakmıyordum. nihayet dün artık zamanı geldi deyip izledim. meğer ne güzel filmmiş, hiç de kapağı gibi değil bir anda teknolojinin dibine kadar girmiş bulundum. güzel bir filmdi izlemeyen kalmamalı, insanın yalnızlığına dair çok hoş göndermeleri mevcut. ufuk açıcı filmlerden birisi.
    abi