1. !alıntıdır!
    “kırk/bin/her tarakta bezi olmak” deyimi; gerçekte aynı anda birçok kumaş dokuyan bir dokumacıyı anlatmaktadır. Nasıl berberin solumazı, tellağın terlemezi, kahvecinin söylemezi makbul ise, dokumacının da 'işini ince eleyip sık dokuyanı' makbuldur. Deyimde elemek kelimesi ile anlatılmak istenen, elekten un geçirir gibi, ipliklerin tek tek lamel, gücü ve taraktan geçirilmesi, yani 'tahar' yapılmasıdır. Tarak gözleri inceldikçe kumaşın sıklığı artar. Kumaşın sık dokunması kolay bir iş değildir; dikkat, deneyim ve güç ister. Dilimizde, usta, titiz birisinin iş yapış şekli ile bu tarz bir bağlantı kurulmuştur."

    !alıntıdır!
    “O taraklarda bezi olmamak” deyimi ise:
    Tarak, kumaşı oluşturan çözgü ve atkı ipliklerinden çözgü ipliklerinin arasından geçirildiği, dokuma tezgâhının bir parçasıymış. Deyimin gerçek anlamı kişinin bahsi geçen kumaşları dokumadığını anlatmaktaymış."

    azıcık değişiklik yaparak yukarıdaki açıklamaları şu kaynaktan aldım:

    bazen başladığınız bir işi yarım bırakmak istemezsiniz. aslında bu maddeyi bugün yazma konusunda bir heves yoktu içimde ama bu sayfayı günlerdir açık bırakmıştım bilgisayarda. artık kapansın istedim. ne yazık ki, burada taslak olmadığından yazılanlar hemen bitirilip yollayla yollanmak zorunda.

    her ne ise, bu deyim bütün deyimler gibi yukarıda alıntılanan gerçeklerden yola çıkılarak oluşturulmuş. her tarakta bezi olmak nasıl olumsuz bir anlam içeriyorsa, o taraklarda bezi olmamak da bir savunma ve güvenlik cümlesi olarak yerleşmiş türkçeye.

    her tarakta bezi olmak, karışık, karmaşık, dolambaçlı işleri ve ilişkileri anlatmak için kullanılıyor günümüzde. bizim gibi sıradan ölümlüler bu tür cümlelerle pek muhatap olmaz. bu deyimi ancak, türk mafyası odaklı bir filmde ya da dizide duyabiliriz. buna karşın, o taraklarda bezi olmamak, her sıradan ölümlünün günün birinde kurabileceği bir örnek cümle olabilir ve diğerinin tersine, kişinin masum olduğunu, her ne ile suçlanıyorsa, kesinlikle kendisinin bir ilgisi olmadığını anlatır.
    hero