2001 yılıydı muhabbetine doyum olmayan internet kafe sahibi bir abimiz vardı. yalnız o birikime rağmen kafenin ismini niye öyle tırt bir şey koyduğuna hala anlamam veremem -blue cafe milli kafe ismimiz-

gidiyoruz geliyoruz ama o zamanlar bizim oralarda oyun bulmak zor, oyun bilen adamı bulmak daha zor hele muhabbet bir başladı mı bitmek bilmezdi. abimiz de kendi lise zamanı, üniversite zamanı derken baya toplamış phantasmagoria, sanitarium, settlers vs. alayı canavar oyunlar bende ondan alıp alıp oynuyorum tabi -o phantasmagorianın ben.. o zamanlar bu çoklukta oyun nerede çıkanlarda zaten sağlam oluyor kıymeti biliniyor-

bir gün bi gittim bir şey oynuyor üstten görünüş altta kaynaklar felan ben bi yandan soruyorum o anlatıyor -sülfür toplayacaksın kaynak önemli, sonra kalede geliştirme yapıcan, titan adamı zker, sokarım impe falan zaten oyunun müzik aldı götürdü beni bir heves aldım oyunu evde bir başladım ohoo kaptırdık gittik o kale senin bu kale benim. okulda arkadaşlara anlatıyorum oyunu - sokarım dragona, titan zker adamı hepsi mest tabii başlıyor onlarda oyuna

bir ay falan olduydu o aralarda yine uğruyordum kafeye ama benim aklım evde tabi neyse bir girdim kafeye arkadaş 18 makine varsa 10 unda heroes 3 oynuyor millet, multi de değil he herkes senaryo açmış kasıyor. oturan öyle 1 saat duramıyor ki en az 3 saat oynuyor anca kaleyi kuruyor. bizim abiye para akıyor sinsi sinsi sakal altı gülüyor durumdan oldukça memnun . sonra 1-1 buçuk seneye yakın kesin bir pc de olsa biri heroes 3 oynuyordu. bizim abi heroes 3 sayesinde cevheri gördü tabi ve dönüşü muhteşem oldu ultima online'ı tozlu raftan bir çıkardı, pir çıkardı. kafe de sabah nasıl oluyor anlamıyorduk . heroes 3 artık kafeler de oynanıyor mu bilemeyeceğim ama benim ofisteki pc de duruyor ara ara eski dosta bir merhaba diyorum.