hrant dink

Kimdir?

hrant dink (ermenice: հրանդ տինք, 15 eylül 1954, malatya - 19 ocak 2007, istanbul), türkiye ermenisi gazeteci. 19 ocak 2007 tarihinde saat 15:00 sıralarında, genel yayın yönetmeni olduğu agos gazetesinin şişli halaskârgazi caddesi üzerindeki binası önünde uğradığı silahlı saldırı neticesinde hayatını kaybetti.

hrant dink, 1954 yılında malatya’da dünyaya geldi. babası sivas'ın gürün ilçesinde, annesi gülvart ise sivas'ın kangal ilçesinde doğup büyümüştü. anne ve babası 1961 yılında istanbul'a taşınmalarının ardından boşandı. hrant ve iki kardeşi gedikpaşa’daki ermeni yetimhanesi'ne yerleştirildi.

dink bu sırada türkiye'de gelişmekte olan sol siyasetten etkilendi ve türkiye komünist partisi / marksist-leninist çizgisinde siyaset yapmaya başladı. o yıllarda, örgüt ile ermeni cemaatinin ilişkilendirilmesini önlemek amacıyla ismini mahkeme kararı ile fırat olarak değiştirdi.

liseyi bitirdikten sonra istanbul üniversitesi fen fakültesi'nde zooloji eğitimi aldı. bir süre sonra yetimhanede birlikte büyüdükleri rakel ile evlendi.

kardeşleriyle birlikte açtığı yayınevi ve kırtasiye işlerini sürdürürken, eşi rakel’le kendileri gibi anadolu’dan gelen kimsesiz ve yoksul çocukların yetiştiği tuzla ermeni çocuk kampı’nı yönetmeye başladı. açılışından 21 yıl sonra kampa devlet el koydu.

hrant dink 19 ocak 2007'de şişli'de halâskârgazi caddesi üzerindeki agos gazetesi'nin çıkışında, 14:54'de yakın mesafeden yapılan üç el silah atışıyla öldürüldü. türkiye'de 1909 yılından bu yana, suikast sonucu öldürülen 62. gazeteci oldu. cenaze töreni yüzbinlerce kişinin katılımıyla yapıldı.


  1. üniversite 3 teyim. siyasal iletişim miydi, anayasa mıydı hatırlamıyorum, içeriği eski ve güncel politika olan bir dersimiz var. bir de zorunlu degil, bilerek, arzu ederek seçmişim. hocamızın da etkisi var, hanım cinsiyetli olmasına karşın branşında daşşaklı bir insandı. neyse. insan hakları günü için birleşmiş milletler den , türkiye'deki bir komiserliğinden önemli bir adamı misafir getirdi derse. adam da daşşaklı,belli oldu. ben tabi içimden bir havaya giriyorum, "vay be,ne önemli şeyler oluyor sınıfımda,nelere şahit oluyorum" falan, şişindim olduğum yerde. ben de tamamen burcuma münhasır bi karıyım, gerçek bir ikizler . her ama her konuda yüzden de olsa bilgim vardır, her şey hakkında bir şey, bir şey hakkında her şey bilen adam benim. fakat az bilmeyle idare edeceğin ve töbe haşa edemeyeceğin insanlar varmış, o gün anladım. konu hrant dink cinayetine, sonrasında gelişen hukuki sürece geldi. şimdi mesela "konsept" kelimesinin anlamını, etimolojisini aslında çoğumuz bilmeyiz ama kullanacağımız yeri tuhaf bir şekilde bilir ve örneğin "buranın konseptine uygun değil" gibi bir cümle kurarız ya. hah, bu olay da benim güncel olaylar dağarcığımda böyle olan bir olaydı. üzücü, yanlış bir olay ve hukuki süreci sancılı. benim bildiğim bu ne yazık ki. sadece muhalif durmam lazım, onu bilmişim. adam konuştu, girizgahını yaptı. salak higgin,senin zaten moron olduğun bir konu politika, güncel siyasi olaylar ve ardında yatan olaylar zincirleri. ilber hoca haklı,bilmemek de mutluluktur dingil, sus otur bayan bayan. adam fikir istedi,benim kürek gibi el havada, neyime güveniyorsam bak... buyrun dedi adam, başladım yok demokrasi ihlali,yok hukuk boşluğu, döğlet bize bahmir diycem nerdeyse. ay yazarken bile girdim yerin dibine şimdi ya,adam kalktı ne dedi bana o kadar dinledikten sonra:
    acaba,haddim olmayarak soruyorum afedersiniz, bu konunun hukuki gelişimiyle ilgili net bir bilginiz var mı?

    -şeyy, yani haberlerden takip etmeye çalışıyorum... (gidiyor o esnada ılık ılık)

    tam olarak hukuki bir adım atılmadığı, aihm başvurulmadığı bilgisine nerden ulaştınız?

    - yyyani şimdi tabi öyle o kadar katı değil elbette görüşüm ama... (görüşüm katı değil ama gaita talaş gibi düştü yere)

    ve yer değil de yeryüzü yarılsaydı da ben o en dipteki çekirdeğe gömülseydim dediğim ağulu ağulu sözleri söyledi o daşşaklı adam:

    çok afedersiniz (af da diledi, iyice ölmek istedim yani o 40 kişinin içinde), lütfen yanlış anlamayın ama sizden ricam, hakkında kesin bilgi sahibi olmadığınız konularda görüş belirtmeyin,bunlar çok önemli şeyler... dedikten sonrasını duyamadım zaten, beni arka sırada albastı o esnada çünkü. daha sonra laf arasında "uranyumu bulan bilim insanı kim bilen var mı? " deyince "valla bu sefer kesin biliyorum hocam, marie curie" dedim sakil sakil ama kıçımın haysiyetini kurtaracak şirinlikte bir hamle değildi elbette.
    bu da böyle bir anımdı.
  2. 12,5 falan yaşındaki vatansever psikopat bir ergen tarafından öldürüldü, o "çocuğa" o silahı verenler de en az onun kadar psikopat ve salak abilerdi ve ülkücü/alperen yancısıydılar.
    bu bebe cinayetten sonra emniyet güçleri tarafından kahraman gibi karşılandı, türk bayrağı elinde hatıra fotoğrafı çektirdiler
    muhsin yazıcıoğlu, cinayetten sonra o ergen irisinin ailesine para yardımı yaptı.
    bir kısım trabzonspor taraftarı kendisine sahip çıktı tezahüratlarla
    fetö ve ergenekon, sözkonusu cinayeti birbirine iteledi durdu
    hrant, öldürüleceğini biliyordu ve gerekenin yapılmasını talep etmişti ama devlet iplememişti? ki zaten bürokrasinin bir kısmının işine mi geliyordu ne
    hrant'ın arkadaşları adı altında piyasaya çıkan bazı tipler ise 2010 referandumunda evet demişlerdi fetö yancısıydılar
    ulusalcı ergenekoncu tayfanın hrant'ı sahiplenmesi de bambaşka bir demagojiydi çünkü onların iç mihrakıydı
    devletin resmi komünisti olmaya alışmış kafeci kimi kpler ise cenazesine "liberal şov" diyecek kadar hadsizdiler
    resmi ideoloji "hepimiz ermeniyiz" sloganını idrak edemeyecek kadar tek hücreli bi vatandaş-faşist tipi yaratmışti. türk halkı, bi bomba da cenazeye katılanlara atılmasını istemiyor değildi.
    gel de iğrenme