-
- izledim
- izlemek istiyorum
-
youreads puanı (7.35)
yapımı : 2014 - abd
tür : bilim kurgu , dram
süre: 106 dak.
yönetmen : mike cahill
oyuncular : astrid berges-frisbey , michael pitt , steven yeun , archie panjabi , brit marling
senaryo : mike cahill
yapımcı : mike cahill , hunter gray
ian gözlerle alakalı arkadaşlarıyla alakalı bir deney yapmaktadır. uzunca bir süre bu deney üstünde çalıştıktan sonra bir sonuca varırlar ve sonuca vardıkları günde sevgilisiyle evlenecekleri gündür, film burdan sonra asıl konusuna giriyor.
-
astrid berges-frisbey'in asansör sahnesiyle gözlerimin dolmasına sebep olan film. -
!---- spoiler ----!
fimde beni rahatsız eden en önemli unsur; bilimle uğraşan insanın kesinlikle dini inançları reddedeceği veya dini inançların bilimi yok sayacağı düşüncesi oldu. gözün oluşumunu kanıtlamaya çalışan bilim adamı, yaratılışın safsata olduğunu kesinlikle kanıtlayacağına inanıyor. diğer tarafta da mistik inançları olan bir kadın, bilimin kanıtlarının anlamsızlığına takılıyor, bunları gereksiz görüyor.
bilim, daha evvel hiç bilinmeyen şeylerin açığa çıkarılması için çalıştığı gibi, iddia edilen savların da ispatlanması veya çürütülmesi için de çalışır. aslında bilim, inançların olumlu veya olumsuz yönde desteklenmesi için bir araçtır bence.
bir de sofi denen o kız neydi öyle? devamlı tripler, surat asmalar, kıskanmalar. adamı canından bezdirecek kız tipini çizip bir de saf erkeğin aşkla onun peşinde koşmasını izlettiler ya helal olsun. neymiş, gözü bi değişikmiş. te allam.
neyse, bu filmden alabileceğimiz hisse şöyle olsun; hiçbir şeye körü körüne inanma. kanıtlanmış gerçeklik olsun, devralınmış inanç olsun, hepsinin bir antitezi olabilir. kocanıza iyi davranın, çocuk gibi hareket etmeyin, karınızdan önce birisini sevdiyseniz ve atlatamadıysanız, videolarını saklayıp izlerken otuzbir çekmeyin.
!---- spoiler ----! -
son zamanlarda izlediğim beni en çok etkileyen filmdi. film bittiğinde biraz daha uzun olsaydı diye içimden geçirmedim değil. resmen izlerken tadı damağında kalıyor insanın. bir sahnesinde bile sıkılmadım, bitsin demedim.
!---- spoiler ----!
bence filmin en etkileyici sahnesi filmin sonunda asansöre binmemek için çocuğun ağlayarak adama sarılma sahnesiydi. hala aklıma gelince gözlerim doluyor.
!---- spoiler ----! -
bilim, evrim, reankarnasyon ve teist düşüncelere saplamalar yapan film. bayağı bir süre oldu bu filmi izleyeli. ama son zamanlarda izlediğim en güzel filmlerden bir tanesiydi. bilime, mantığa ve bunlarla birlikte duygusallığa da yer veren, bu türlerin etkileşimleriyle tam olarak başak burcu erkeklerine hitap eden film.
!---- spoiler ----!
sevgilisinin reankarnasyon sonucu farklı bir vücutta dünyaya tekrar geldiğini düşünüp, o vücudu bulmak için onlarca yol giden bir adam. aradığı kızı bulur, onun reankarnasyondan önce sevgilisi olduğunu teyit eder. kaldığı otelden kız ile çıkmak için asansöre yaklaşır. kız daha önce asansörde öldüğü için içgüdüsel olarak asansöre binmek istemez.
tam bu sahnede aklıma gelen filmin başındaki sahne ile gözlerimden ufak damlalar süzüldü.. sevgilisi ile asansöre bindiğinde ona "tıpkı küçük bir kız çocuğu gibi davranıyorsun" demişti. ve işte sevgilisi yanındaydı ve küçük bir kız çocuğuydu. ama bu kez asansöre binmemişti.
!---- spoiler ----! -
son zamanlarda izlediğim en etkileyici filmdi. izlediğim gecenin ertesi günü hala kendime gelememiştim, o kadar.
!---- spoiler ----!
aslında filmi sadece din-inanç ekseninde değerlendirmemek lazım, reenkarnasyon ve karma felsefesi çerçevesinde izlediğinizde daha fazla anlamlandırılabiliyor.
!---- spoiler ----!
ezoterizme ilgisi olan herkesin izlemekten zevk alacağını düşünüyorum. -
filimin konusu çok farklı ve son sahnedeki dünya üzerinde etkisi olmuş insanların gözlerinin incelendiğine dair bir ipucu veriliyor. amerika da filimlerin bilime ve bilimin fiiimlere katkısına bakıldığında filimde ki göz araştırmaları ilgi çekici. -
fikir çok güzel, kurgusu zayıf, bilimle ise alakası yok. -
ilk yarısı ve ikinci yarısı arasında büyük bir fark olan film. -
bilimle, evrimle uzaktan yakından alakası olmayan, tatmin edici tek bir sahnesi bulunmayan, buna rağmen her ne hikmetse inanç - evrim tartışması yaptığı zannedilen film. yönetmen ve senarist konuyu taraflı ve bilinçli bir tercihle ele alıp, filmin sonunu da reenkarnasyona bağlayarak muğlaklaştırıp din sosunun kekremsi tadını yumuşatmaya çalıştıkları, seyirciyi bir buçuk saatlik bir sözüm ona duygusallığa sürükleyerek manipüle etmeye oynamışlar. sonuç, kalitesiz ve bir o kadar da sığ bir ürün.
tek merakım bu filmi finanse eden kurum ve kuruluşların kimler olduğu... another earth 'ü de izleyecektim ama vazgeçtim, mike cahill'i richard dawkins 'e havale ediyorum, bildiği gibi yapsın! -
astrid berges frisbey.