-
bu yazı buradaki arkadaşlarıma bir iç dökmedir.
burada henüz nas'ı görmedim. ama zara, migrant, laşat, vicius, sigara -valla bakmadan yazdım, yanlışsa çok özür- bu kadarız. ve nedense büyük bir hüzün hissediyorum. buraya da çok emek verebilirim. hem de çok. peki ya sonuç.
her zaman kimse oranın sahibi ya da sahipleri, onlar kazanıyor. işte kafa sözlük. aldı, yürüyor. reklamlardan iyice kazanmaya başladılar. doğru mu bilmiyorum, günlük ziyaretçi adedi 4000'leri geçiyor. oraya da güzel yazılar koydum. birçoğunda büyük emek vardır, sözcük tanımlarından bahsetmiyorum. aslında şimdi burada yazılanları ve arkadaşlarımın verdiği emeği gördüğümde de içim sızladı. ne güzel yazılar. ve ne emekli. bu emek zaman demek. ve zaman ne kadar kıymetli.
buraya bizden başka uğrayan var mı, şöyle bir kontrol ettim ama sanırım baktığım kadarıyla yok. terkedilmiş bir yer burası. adam edilebilir. kafa'dan tanıdığımız başka yazarlara da ulaşabiliriz. her şey mümkün.
teknik altyapı. hepimizin eksiği. ve burası bana göre çok kusurlu. örneğin dün yazdığım basit sözcük tanımına -burada kategoriye ekşi'deki gibi kanal denmiş- kanal bulamadığım için 'çeşitli'yi işaretlemek zorunda kaldım. ya da göçmen'e mesaj yazarken beni defalarca mesajdan attı. bunun gibi bir dolu saçmalık. buranın arayüzü için de çok çaba ve emek harcanması gerek.
yazacağım bir dolu şey var. ama bu yazıyı silinmeden, etmeden bir an önce yollamak istiyorum.
kulzos'un en farklı özelliklerinden biri altına gelen yorumlardı. artık siz de diyeceğiniz bir şey olursa bunun altına yazarsınız, olmaz mı? burada entry değil, girdi de değil, yazdığımız yazının adı da yorum. bu da çok içime sinen bir şey değil. yalnızca yazı denilebilirdi. yapılabilir, öyle çok şey yapılabilir ki. -
uykusuzluktan geberiyorum aslında. ama hadi şuraya bir içimi dökeyim de öyle kapatayım günü dedim. arkadaşlar, noluyoruz, noluyorsunuz? laşat, circle neredesiniz?
burası ne kadar okunuyor? suya mı yazıyoruz? örneğin bi bu başlık var, bir de iç dökme defteri var. aynı şey aslında. tek başlıkta toplanmalı. moderasyon nerede? yazdıklarımızı okuyorlar mı?
yaa, işte böyle şeyler. konu aslında kişinin içinden gelen yazma dürtüsüyle alakalı. ama bu tür yerlerde yazmak, yalnızca bununla açıklanamaz. eğer okunmak istemeseydim, oturur, evdeki defterime yazardım. bilmiyorum, bilemiyorum...... -
günaydın
sevgili hero; benim için bu tür ortamlar, sizin gibi insanlarla tanışabileceğim, ''ortalama üstü'' yerler.
yazıyoruz, üzerine konuşuyoruz, '' aaa buda mı varmış'', diye şaşkınlıkla araştırmaya girişiyoruz. elbette okuyucu yada yazıcı sayısı fazla olsa güzel olur, ama olmasa da olur.
aslında ''normal'' den şimdiye kadar çok memnundum. reklam alma olayı da sorun değildi. ama reklamla neredeyse sözlüğün her yeri doldu, 16 yaş yazarları almaya başladılar.
şu an yazı alanını küçültmüşler, tanım yazma alanını daraltmışlar. bu çok daha sevimsiz olmuş. ,
dahası, özellikle bilgi kategorisinde etiketlemelerin olmaması bilgi kategorisi akışı sağlanamaz oldu. takip sekmesi ve akış sekmesi arayüzde cehennemin dibine gönderildi.. ara ki bulasın.
leş ana akışla muhatap olmak zorunda kalıyorsun. kısacası, yazarların konforunun bozulduğu bir gerçek...
bütün bunları geriye koyarsan, özellikle dc kanalları, sözlüğün modları ve modların iletişimleri gerçekten çok iyi ''normal''de. kalabalığı, fazla olan bir sözlük. yazdıklarını orada kim okuyor peki?
ben inanıyorum ki, buradan fazla değil..haa orada yazmaya devam edeceğim.
dip not: ilk burada yazmaya başladığım zaman, buraya ''ex'' tarafından yapılan taciz saldırıları neticesinde, ''yazacağım ulan burada'' dedim. ve yazmaya devam edeceğim.
sevgilerimle.