1. içinden doğru sevdim seni
    bakışlarından doğru sevdim de
    ağzındaki ıslaklığın buğusundan
    sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de
    beni sevdiğin gibi sevdim seni
    kar bırakılmış karanlığından.
    yerleştir bu sevdayı her yerine
    yüzünde ter olan su damlacıklarının
    kaynağına yerleştir
    her zaman saklamadığın, acısızlığın son durağına
    gül taşıyan cocuğuna yerleştir
    ve omuzlarına daracık omuzlarına
    üşümüş gibisin de sanki azıcık öne taşırdığın
    tam oraya işte, uçsuz bucaksız bir düzlükten
    bir papatya tarlasıyla ayrılmış göğüslerine yerleştir
    ve esmerliğine bir de, eski bir yangının izlerinin renginde
    saçlarının yana düşüşüne, onları bölen ikiliğe
    alnından başlayan ve ayak bileklerinde duran
    yani senin olmayan, seni bir boşluk gibi saran hüzne yerleştir onu bir kentin parça parça aklında tuttuğun
    kar taneleri gibi uçuşan
    ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine
    yerleştir bu sevdayı her yerine.
    ekledim ben tattığım her şeyi denizlere
    bildiğim ne varsa onlar da hep denizlerden
    sen de bir deniz gibi yerleştir onu istersen
    sevdayı
    ve köpüklendir
    ve yaşlandır ki işte kederi anlamasın
    ama dur, her deniz yaşlıdır zaten
    öğrenmez ama öğretir mutluluğu
    bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirler gibi
    biraz da herkes içindir. ve gelinciğin ikinci tadına benzemeli
    var eden kendini birincisinden
    yani bir sevdayı sevgiye dönüştüren.
    ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen
    tanımadığın bir ülke gibi
    içinde yaşamadığın bir zaman gibi
    tam kendisi gibi mutluluğun
    beni bekliyorsun
    ve onu bekliyorsun beni beklerken.