1. Kötülüğün tüm mutlakiyetine karşı koyamayacak kadar yıldığı zaman kaybetti insanlar, sahip olabilecekleri en büyük evrenlerini, erdemlerini. Oysaki bu evrenevde kaybetmek bile kazanç sağlatabilirdi, kavramlara yenilindi. Bizler, kavramlarca boğduğumuz kadar birbirimizi, vicdanımızı önemsetecek kararlılığı gösteremeyeceğiz. Bu vahşet, durdurulamaz noktaya uçarak ilerlerken, bizler tanımına girmekten çekinemeyecek kadar uzak olduğumuz "energumen"lik gereği yıldık. Yılıyoruz. Yıldırtıyoruz. Ve de doludizgin bir düşüncesizlikle asla ilk nedenimizi sorgulamıyoruz. Sonuçta her "energumen" gibi bizler de susuyoruz. Ululaştırılmış kötülüklerimize tepinmekle karışık tapınırken sadece susuyoruz. Geriye kalan diye bir şeyden söz edilebilir mi ki, böylesine tezek dolu bir çamurdan? Belki, bir energumen vurursa her birimizi. İlk gönüllünüz kim peki?

  2. tam bir sene önce

    çok çalıştım, emeklerimin karşılığını aldım ve daha fazlasını almama az kaldı! kendime verdiğim sözü tuttum ve bundan öte ne olursa olsun kendimle gurur duyuyorum.

    bugün
    doğum günümde
    yeniden doğdum. şükürler olsun.
    nisa


  3. İnsan insana, kader kadere benzermiş. Figürler değişir kader değişmezmiş. Şaka gibi. Yazsam ‘özenti’ bile olurum. Dördünün de ruhu şadolsun. Bazı acılar kabuk bağlasa da o kabuğu düşmüyor.