• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.25)
Yazar jules verne
iki yıl okul tatili - jules verne
ertesi sabah, limandan ayrılacak olan sloughi yatının güvertesinde, yaşları 8 ile 14 arasında değişen ve yanlarında tek bir yetişkin dahi bulunmayan on beş çocuk vardır. mürettebat son içkilerini yudumlamak için karaya çıktığında halatlar esrarengiz bir şekilde kopar ve chairman yatılı okulunun öğrencisi olan bu çocuklar açık denize doğru sürüklenirler. şiddetli fırtınanın etkisiyle pasifik'in sularında kaybolan sloughi'nin, ıssız bir adanın kör kayalıklarına vurup parçalanmasıyla çocuklar için uzun ve belirsiz tatil günleri başlar. yanlarında cesaretlerinden başka bir şeyleri olmayan bu çocuklar, avlanmayı, tuzaklar hazırlamayı, hayvanları ehlileştirmeyi, barınak hazırlamayı öğrenmek zorundadırlar. bir yandan da adanın açıklarından geçecek bir geminin umuduyla yaşamaya başlarlar. ancak bu zorlu süreç, kişilik çatışmalarını ve gruplaşmaları da beraberinde getirerek, küçük koloninin bölünmesine neden olacaktır. ta ki eli kanlı bir haydut çetesinin kayığı kumsala vurana dek... issız adadaki zorunlu tatilleri, sadece hayatta kalabilmek için birbirlerine tutunmak zorunda olduklarını öğreten bir sınav süreci değildir artık, tehlikelerle de mücadele etmek zorundadırlar. (idefix)


  1. ben bunun tabii kısa versiyonunu okumuştum. çocuk klasiklerinde vardı. sene 1997...
  2. oldukça güzel bir roman. chairman okulu öğrencileri tatil için bir deniz turuna gideceklerdir ama gece geminin palamarı çözülünce sadece çocuklar ve miçonun bulunduğu gemi sürüklenmeye başlar. en sonunda bir adada dururlar ve orada yaşamaya başlarlar. gördükleri her yere bir isim koyarlar ve ellerinden geldikçe gordon, briant ve doniphan'ın önderliğinde yaşamaya çalışırlar. ancak adada yalnız değillerdir ve bunlardan bazıları kötü niyetlidir. acaba bu çocuklar hayatını kurtarabilecek midir ve anne babalarını bir daha görebilecek midir? keyifle okunan bir roman.
  3. şimdilik syf.100'lerde takıldığım kitap.

    bir jules verne romanı okuyalı neredeyse iki seneyi aşmıştı ve ben bu şaheser yazarın ne türden bir deli, kelimeleri nasıl dizeceğini henüz doğumunda bu konu üzerine tanrıdan bir mektup almış kadar ustaca bilen bir dahi ve hayal gücüne çivi çakılamayacağını daha roman türü emekleme aşamasındayken gösteren bir cengaver olduğunu neredeyse unutuyormuşum.

    bu romanı da o dahiliğin küçük bir parçası gibi durmakta. hatta şimdi okumamın üzerinden üç sene geçtiğini hatırladığım ve bir dönemin efsane kitabı sineklerin tanrısının, bu romandan ilham almış olduğuna kuşku götürmez bir gerçekmişçesine inanıyorum. yalnızca, sineklerin tanrısı bir 'taşlama' olarak kaleme alınmış olduğundan, kitabın hemen başlarında olaylar üzerinden karakterlere simgeler yüklenmekte idi. bu da nasıl bir tanım olduysa, demek istediğim bayağı bir amaç edinmişti kendine alegorikliği anlatabildim mi?

    jules verne ise, döneminin taş çatlatmaz bir örneğini sunuyor romanında. hiçbir şekilde simgesellik derdine düşmüyor, dört kulaklı bir uzaylı görmüş ağzı dolu dolu bir ortaokul ergeni gibi haykırmıyor anlatmak istediklerini. sakin, ne dediğini bilen, amacını doğru şekilde baştan saptamış bir usta edasıyla, önce nerede olduğumuzu, sanki gemidekiler bizlermişiz de elimize bir harita tutuşturması gerekliymiş gibi betimliyor. sonra ona özgü bir tarzda, henüz kitabın başlarında kırılma anını çat kapınıza dayıyor. belli karakterlerin o dönemin ahlak anlayışına uygun düşen davranışları üzerinden saptamalarda bulunuyor, diğer karakterlere bulunduruyor.

    bu muhteşem eser her birimiz için bir hayat dersi niteliğinde. jules verne'ün deli dolu olduğu kadarıyla derdini bilen dili ise hiç sıkmıyor ve okuyucu kitabın kapağını her açışıyla, bu sıcak yaz günlerine bir deva gibi yetişen, çocukluğunun limonatasıyla yeniden tanışıyor.
  4. ben bu kitabı okuduğumda ilkokul ikinci sınıfa gidiyordum. çok iyi hatırlıyorum annem benden önce okuyup "bak orada bile ders çalışıyorlar" demişti. o açıdan ben bu kitaba karşı mesafeliyim, bana sürekli ders çalışılması gerektiğini hatırlattığı için. öte yandan, gerçekten de biraz muhafazakar bir kitap diye anımsıyorum şimdi düşündüğümde. eskiden hatırladıkları sistemi, sırf zamanın süzgecinden geçmiş olduğu için devam ettiren çocuklardan oluşan bir ada. aman aman, düşününce bile insanın içi bir hoş oluyor.