1. bir canli. bir hayvan turu. sen, ben, o; biz, siz, onlar.

    zaman zaman guzel seyler de yapar fakat cirkin ve kotu yani daha kuvvetlidir. onemi ise bu yazdigim sayfa dahil hepsini insanin yaratmis olmasi ve insan icin yaratmis olmasidir. yaniu insan onemsizse; bu sayfa da, bu yazi da, ben de onemsizim. ki aslinda bu sayfa da, bu yazi da, ben de zaten onemsiziz.

    iste boyle bir israftir insan: gozu var, gormez; kulagi var, duymaz; kalbi var, hissetmez. zaaa. saka saka: gozu var ve gorur, yahut gormuyorsa da bu dalga gecilecek bir durum degil, evrim utansin; kulagi var ve duyar, yahut duymuyorsa da bu dalga gecilecek bir durum degil, evrim utansin; kalbi var ama kalp denen sey bir hissetme organi degil zaten. yani hisseder ama kalbiyle degil, beynine giden sinyallerle yahut hissetmiyorsa da bu dalga gecilecek bir durum degil, evrim utansin.

    evet, insan boyle sahane, boyle berbat bir seydir. her seydir, hicbir seydir.

    keske bir de cogalmasa, cocuk yapmasa ama yapiyor iste. yeni caniler doguyor her gun. yepyeni kurbanlar. yepisyeni depresyona girecekler listesi. yepisyeni bedbahtlar. yepisyeni ezilenler ve yepisyeni ezenler. ezenler ama yine de mutlu olmayanlar. olamayanlar. kronik mutsuzlar.

    genelde ahmak insanlar cocuk yapiyor zaten. ahmak olmayanlari kedi, kopek, fare, kus, kaplan, fil veya zuraafa besliyor yahut evlat ediniyor afrika'dan, kenya'dan; anadolu'dan, konya'dan; almanya'dan koln'den ve amerika'dan, sonya'dan. iki azgini bir araya gelmesin, sevisirler soymadan. sevisirler doymadan. oy madam.

    en mukemmel ornekleri icin: (bkz: albert einstein) , (bkz: nikola tesla) , (bkz: niccolo machiavelli) , (bkz: arthur schopenhauer) , (bkz: friedrich nietzsche) , (bkz: bertrand russell) , (bkz: brad pitt) , (bkz: kivanc tatlitug) , (bkz: aysun kayaci) , (bkz: didem erol) , (bkz: sibel can) , (bkz: mine mutlu) , (bkz: kate upton) , (bkz: charlize theron) , (bkz: jared leto) , (bkz: george clooney) , (bkz: kemal kilicdaroglu) , (bkz: mahatma gandhi) , (bkz: iskandinav halklarinin ekser uyeleri) , (bkz: sabahattin ali) , (bkz: mustafa kemal ataturk) , (bkz: tuba buyukustun) , (bkz: bircok porno iscisi) , (bkz: aamir khan) , (bkz: burcin abdullah) , (bkz: angelica heart) , (bkz: alexandra ivanovskaya) , (bkz: emine un) , (bkz: fyodor mikhailovich dostoyevsky) , (bkz: sigmund freud) , (bkz: kurt cobain) , (bkz: david beckham) , (bkz: freddie mercury) , (bkz: adele) , (bkz: nil karaibrahimgil) , (bkz: akon) , (bkz: cem adrian) , (bkz: richard dawkins) , (bkz: immanuel tolstoyevski) , (bkz: limon kimyon zorro) , (bkz: jun misugi) , (bkz: sinire gerek yok) , (bkz: mies)

    en "guzel olmayan" ornekleri icin: (bkz: george w. bush) , (bkz: osama bin laden) , (bkz: abu bakr al-baghdadi) , (bkz: olum fermani veren peygamberler) , (bkz: ortadogu halklarinin ekser uyeleri) , (bkz: huseyin uzmez) , (bkz: ali agaoglu) , (bkz: recep tayyip erdogan) , (bkz: yalcin akdogan) , (bkz: joseph stalin) , (bkz: siska mankenler) , (bkz: abdullah ocalan) , (bkz: serefsiz haysiyetsiz) , (bkz: emre belozoglu) , (bkz: tugce kazaz) , (bkz: dudayeva) , (bkz: chainard) , (bkz: muammar gaddafi) , (bkz: mohamed morsi) , (bkz: omar al-bashir) , (bkz: saddam hussein) , (bkz: mahmoud ahmadinejad)

    en "garip" ornekleri icin: (bkz: adolf hitler) , (bkz: adnan oktar) , (bkz: okan bayulgen) , (bkz: ahmet cakar) , (bkz: ibrahim uzulmez) , (bkz: sabri sarioglu) , (bkz: banu alkan) , (bkz: erol buyukburc) , (bkz: justin bieber) , (bkz: cem uzan) , (bkz: fadil akgunduz)
  2. hangi başlığa yazacağımı bilemedim. biraz geniş bir başlık olan buraya yazıyım dedim.

    Bilim adamları, tarihte ilk defa, bir insan sperminin yumurtayla teması ile oluşan ışık parıltısını görüntülemeyi başardı.

    Bu fenomen daha önce hayvanlarda gözlemlenmişti. Ancak bugüne kadar insanlardaki bu parıltıyı gözlemleyebilen olmamıştı. Daha da inanılmaz olan şey ise bazı yumurtalar diğerlerinden daha parlak parlıyor, ki bu da sağlıklı bir embriyo oluşturabilme konusundaki yeteneklerini gösteriyor.

    Bu olayı nasıl resimleyeceklerini birkaç yıl boyunca düşünen bilim adamları 2014 yılında bu olayı ilk defa gözlemlemiş, ve sperm yumurtayı deldiği anda salgılanarak serbest duruma geçen milyarlarca çinko atomunu seyretmişti. gif buda video

    Yeni bir flörasan algılayıcı kullanarak canlı hücrelerdeki çinko atomu hareketlerini takip eden bilim ekibi, yumurtadaki çinko depolama yeteneğini farketti. Yaklaşık 8000 değişik küçük haznede depolanan 1 milyon civarında çinko atomu döllenme gerçekleşince havai fişek gibi ateşleniyor. Döllenmenin ardından 2 saat boyunca bu olay devam ediyor.

    Bu bulgu, yapay döllenme tedavisi gören çiftler için oldukça önemli çünkü suni döllenen yumurtaların yarısı normal bir şekilde gelişmiyor. Sağlıklı döllenmeleri hamileliğin ilerki aşamalarına varmadan tespit edebilmesi açısından çok önemli. Yani Potansiyel anne ve babalar parıltıya bakarak seçecekler bebeklerini.

    Deney için bilim adamları yumurtayı aktifleştirmek için bir enzim kullanmışlar (yumurtayı araştırma amacıyla döllemek Amerika kanunlarına göre yasadışıymış). Aktifleşen yumurtada kalsiyum seviyesi yükselerek çinko serbest kalmış.

    kaynak
  3. dünyalarca yönü var. birkaçına değinelim.

    bir umut varlığı olarak insan: umut eder. geçmişin geride kalmasını, bugünün güzelleşmesini, geleceğin aydınlık olacağını umut eder.

    bekleyen bir varlık olarak insan: umut varlığı olmasıyla ilintilidir. bekler. güzel günleri, güzel zamanları, güzel insanları, güzel şarkıları, güzel sözleri, güzel bakışları ve tüm güzellikleri bekler.

    isteyen bir varlık olarak insan: evren baştan sona istemeyle doludur diyen bir filozof vardı. insan baştan ayağa istemeyle doludur. ister. umut ettiği, beklediği güzellikler gerçek olsun ister.

    hayal kurabilen bir varlık olarak insan: gerçekte bilmediğimiz, görmediğimiz bir şeyin imgesini oluşturamazmışız bir başka filozofa göre. sadece gördüğüne dair de olsa hayal kurabilir insan. hem belki ideal bir hayali gerçeklikte değil, yazı düzleminde oluşturabilir. bunun üzerine tez yazabilir insan.

    üzülebilen bir varlık olarak insan: üzülür. umut ettiği, beklediği, istediği, hayalini kurduğu güzellikler çok uzak olmasa da fazla yakın da değildir. ve insan üzülür. olabilecekken olmayan her şey için üzülmeye hakkı vardır.

    yemeden içmeden kesilebilen bir varlık olarak insan: çeşit çeşit yemek yapar. çoğunlukla kadın cinsidir bu. ama kesilir işte. öyle kalır her şey ortada.

    cumartesi gecesi evde oturan ezik ve yalnız bir varlık olarak insan: arkadaşları aramıştır. canım sıkkın, siz gidin der. cumartesi gecesi evde oturan ezik ve yalnız bir insandır artık insan.

    paylaşmayı seven bir varlık olarak insan: yıllar önce kısa bir şiir okumuştur. paylaşmayı ne kadar severse sevsin, “bir üzüntün vardı / benimle paylaşmadın / bir sevincim vardı / kendime sakladım / yalnızız işte.” şiirine döner durur. paylaşmayı sevmesi, derdine çare değildir işte.

    döngüsel bir varlık olarak insan: hep geçmişe döner. geçmişin gölgelerinden kurtulmaya çalışsa da her olumsuz çağrışım onu yaptığı hataları tekrarlamak üzere olduğu düşüncesine sürükler. aynı çemberde döner durur insan.

    hatırlayan bir varlık olarak insan: en sevdiği şiir “olvido”dur. “ey unutuş, kurtar bu gamlardan beni!” dese de gecenin bir yarısı gelen bir şiirle bir ölüyü hatırlar. elleri kanlıdır. kana bulanmış ellerle çeker cezasını.

    korkan bir varlık olarak insan: gök gürültüsünden korkuyordur. azıcık seste cenin pozisyonunda yorganın altına saklanır. annesinin karnına dönmek ister gibidir. ama asıl korkusu aynı noktalara, aynı hatalara dönmektir. o hataları bir daha yapmaktan korktuğu için kendi içine döner insan.

    okumayı seven bir varlık olarak insan: “yokluğunda çok kitap okudum”u da seviyordur. ne çok okumuşsun dediklerinde teoman’ın küçük dilini göstererek söylediği şarkısıyla cevap verir: “her şey yalnızlıktan!”

    susmayı seven bir varlık olarak insan: bir umut beklerken “sessizin payı”nı okuyan, sessizliği tercih eden insandır. sessizliği tercih eden bir başka insanın sesini bekler durur. payı verilsin ister. susmanın estetiğine inanacak yaşı geçse de susar bazen. bir bardak soğuk su içerse susaması geçer.

    yalnızlığı çoğaltan bir varlık olarak insan: iyi de bir sürü insan vardır çevresinde, nasıl yalnızlıktır bu? yalnızlığını çoğaltan ve bu çoğulluktan beslenen biridir insan.

    günleri değil, anları hatırlayan bir varlık olarak insan: bir bütün günü değil, hangi gün olduğunu, geldiğini, gördüğünü değil, bir bakış an'ını hatırlar. “son bakışta aşk”ı hatırlar. orpheus gibi, son bakışta kaybeder eurydice’sini. ama o yine de son an'ı hatırlar. son bakış an'ını.

    bir varlık olarak insan: bazen varlığından sıkılır. içinden başka bir insan çıkar. kendisi de tanıyamaz içinden çıkan bu ötekini. kendi sınırlarını kaybettiği anda çıkar öteki. varlığı yoktur onun. hiçliği vardır. bazen hiçliği seçmek ister. yine de bir varlık olarak, bir elma gibi, bir taş gibi, bir çamaşır makinesi gibi, bir rubik küp gibi varlığını sürdürmeye devam eder. bir varlık olarak insan, çaresizlikle donanmıştır çünkü.
  4. "insanın hakikati, sana gösterdiğinde değii, gösteremediğindedir. bundan ötürü onu tanımak istersen dediklerine değii, demediklerine kulak ver." demiş cibran.

    güzel de demiş. insan bu manada belki de anlaşılabilir olmasına rağmen, bizzat kendi kendine anlaşılmaz hallere bürünmekte can atan bir varlık. bunda şüphesiz zekasının ve akıl yürütebilmesinin de emeği çok.

    insan neden söylemedikleri ardına gizlenir?

    pek çok sebebi vardır mutlaka araştırıldığı zaman. günümüz teknolojisi buna mükemmel bir zemin hazırlıyor bilindiği üzere. olmadıkları tarzları bir tiyatro sahnesindeymiş gibi oynama fırsatı veriyor. burada teknolojiyi suçlamak abeste iştigal eder, zinhar söz konusu olamaz. olsa olsa insanın maymun iştahı diye tabir edilen, her şeyi ele geçirme ve çabuk sıkılma halleri; toplumda "iz" bırakmak adına kendince hüküm sürüyor bu düşünce için.

    yani kendini toplum içerisinde kabul ettirme hali olduğunu görüyoruz. ihtiyaçların son derece hızlı karşılandığı bir çağda yaşıyor olmanın mükemmel doyumsuzluğu içinde, ruhsal fırtınaları dindirecek ihtiyaçlarına yanıt yok insanın. istediği kadar yesin doyma hissi körelmiş, istediği kadar giyinip kuşansın gözlerin de bir doyumsuzluğa erişmediğini kim söyleyebilir? her zaman ben, daha ben çerçevesi içinde olmak adına yapabileceklerinin haddi hududu yokken; içinde bulunduğumuz savaşların başka açıklamalara ihtiyacı var mı? doyumsuzluk... koskocaman bir dünya da adil paylaşımlarla herkese yetecek kadar varken, insanoğlu doyumsuzluk hissini kimyasal ve subniminal yollarla aşındırmaya devam ededursun kendi kendini yiyen bir mahluka dönüşeceği de kesin.

    hakikatlardan kaçamıyoruz ne yazık ki. gösteri dünyası olarak nitelendirdiğim bu sahnelerde binlerce makyajlı yüzün kimi zaman tesiri altında yanılgılarımızın yıkıklığında bir sonraki cenk için daha temkinli olma gayretinden ötede değiliz; duygularımıza rağmen tabi.. insan ne kaotik bir canlı içten içe değil mi?
  5. "tam ve namuslu düşünceler sessizlik, ihtiyarlık ve dişsizlik ister. dişsiz olduğun zaman "ayıp çocuklar, ısırmayın!" demek kolaydır. ama, otuz iki dişin olunca... insan gençliğinde canavardır, evcilleşmek bilmez canavardır ve insan yer. kuzular, tavuklar ve domuz yavruları da yer ama, hayır, insan yemezse doymaz!"
    zorba
  6. yek katre-i hunest ve hezâr endişe

    (bir damla kan, bin endişe)

    sadi- i şirazî
  7. yüzükler efendisi'nde tolkien'in bahsettiğinden daha da beter varlıklarız. insan olmak utanç verici olmaya başlarsa, insan ne yapar? ne yapabilir, ne yapması gerekir? hiçbir cevabı bulamazsa da iyice kafayı üşütmeye başlar.

    çocukluğumdan bu yana, hep gördüğüm şey insanların tamahkârlığı, lükse olan tutkusu, kibri, paraya tapması, kendini tek doğru bilen görmesi, bilenlere de bilmiyorsun nefretiyle yaklaşmaları.

    insanlar, yaşadıkları yere en fazla zararı bile bile veren tek canlı sanırım. kendi türünü sonuna kadar yok etmeyi dahi düşünecek kadar kibirli, kendini üstün gören tamahkâr varlıklar. insanlar, yüzlerine baktığınızda, bir süre sonra utancın silindiğini görmeye başlayacağınız canlılara dönüşmüşler.

    belki bunları söylerken ben bile kibirli, aciz, şahsiyetten yoksun ve kendi cinsini aşağılayan, aşağılık bir varlığım.

    keşke fırsat verilseydi, ya hiç olmazdım, ya da herhangi bir başka varlık, insan dışında tabii.

    fırsat verilmedi, insan doğdum, değiştirmeye çalışsam, yedi milyar bitmez ki, zaten kendimi dahi değiştiremiyorum.

    insanlar üzücü, insanlar üzüyor, insanlar kin, nefret, kibir, güç tutkusu, lüks tutkusu ile dolu canlılar ve bu her şeyden daha korkutucu. kendi sonumuza gidiyoruz, nefesler alarak ve vererek.
  8. metruk ve mevcuttur.

    bilimsel olarak ise paslanır. soluyarak paslanır. bu yüzden alevsiz bir ateştir.
  9. aşılması gereken biyolojik bir felakettir.
  10. dünün avcı toplayıcıları, bugünün kendini tanrı sanan zavallı mahlukatları.