1. hani aniden çıkar biri karşınıza sohbet etmede zorluk yaşamazsınız, akıverir ağzınızdan bütün kelimeler. doğru insan olduğunu düşünür mutlu dakikalar yaşarsınız. işte o kişilere aniden kapılmayın. açmayın yüreğinizi hemen, ne kadar erken açarsanız o kadar çok kırılıyorsunuz.
  2. herkesin yaptığı yanına kar kalır.
  3. beraber aç yatmadığınız hiç kimseye güvenmemek en hayırlısı.
  4. kimse sizi görmek istediğinden daha fazla görmüyor, bunun için uğraşmıyor.
    kahlo
  5. hiç bir şey.

    yaşadığım ilişkiler, arkadaşlarım, ailem hepsinde ufak tefek de olsa sorunlar yaşadım. bazen senin iyiliğin için deyip kötülük yapabileceklerini de gördüm, çok seviyorum diyerek nefret etse yaşatamayacağı şeyler yaşatanı da, seviyormuş gibi davrananı da, tek ayak üzerinde kırk yalan söyleyeni de, ihtiyacı olduğunda en yakınınmış gibi davranıp işi bitince tanımayanı da.

    şimdi düşünüyorum hepsi benim için deneyim oldu ama akıllandım mı tabi ki hayır. bugün olsa yine aynılarını yaparım, ki yapıyorum da. bana 50 yalan söylemiş olun 51. de ben yine doğru söylediğinizi tarz ederek yaklaşırım, ihtiyacım varken beni istediğiniz kadar ortada bırakın siz benden yardım istediğiniz de ben koşarak gelirim.

    salaklık mı bu? evet hem de en alasından. ama neden ben insanlara güvenmemeyi öğrenip ruhumu kirleteyim? onlar güvenilir olmayı öğrensinler.
  6. birtakım insanların, açık sözlülük ve hadsizlik arasındaki ince çizginin yanlış tarafında olmalarına rağmen doğru tarafında olduklarını lüzumsuz bir özgüvenle iddia etmeleri ve lafın altından girip üstünden çıkıp kendilerini aklamaları beni hala şaşırtıyor. önceleri hem şaşırır hem de ikaz etmeye çalışırdım. şimdilerde sadece şaşırmakla yetiniyor ve ikaz hususunda enerji harcamamayı tercih ediyorum. eğer bu tecrübe, şimdiye kadar olduğu gibi yine lineer akışta devam ederse, yarın öbür gün şaşırma duygum da tamamen suyunu çekecek sanırım.
  7. shaw'a ait olduğu iddia edilen ama kesin bir kaynak bulamadığım bir alıntı var: "never wrestle with a pig. you will both get dirty, and the pig likes it." ("asla bir domuzla güreşme. ikiniz de pislenirsiniz ve bu domuzun hoşuna gider.")

    kaynağının doğruluğuna güvenemiyorum. ama kendisinin doğruluğunu her geçen gün daha fazla görüyorum.

    kıyasla daha tecrübesiz zamanlarımda, karşımdaki insana kendimi ifade edene kadar o tartışmanın içinde kalmakta ısrarcı olurdum. haklıysam hakkımı savunana, değilsem de nedenini içime sinecek şekilde aktarana dek. ki muhatabım olan insanlar çoğunlukla beni anlayamayacak olan, anlamayı hak bile etmeyen ya da anlamasının bana hiçbir getirisinin olmayacağı insanlardı. en sonunda ben yorulduğumla kalırdım yok yere.

    bir süredir bu huyumu ve lüzumsuz ısrarımı kırdığımı hissediyorum. çok daha mutlu ve dinginim. üstelik eğleniyorum. şöyle ki, tartışmanın manasız olduğunu anladığım an çıkıp gidiyorum. ama çok uzaklaşmıyorum; bir süre kenardan izliyorum. muhatabım pek çok şeye olduğu gibi tartışma pistine de at gözlüğüyle baktığından, o pistin dışarısını görecek kabiliyete de sahip değil haliyle. dolayısıyla izlendiğini bilmiyor. orada tek kalan o olduğu için kendisine saçma bir galibiyet imajı takınıp, çamurun içinde gülünç bir şekilde debeleniyor. izliyorum, keyifleniyorum, kendime sakladığım enerjiyi de alıp çekip gidiyorum sonra. ne denilebilir ki, cahillik başa bela. kendimizi korumamız lazım arkadaşlar.

    denemenizi tavsiye ederim. sadece enerji korumakla kalmıyor, öz saygı ve öz şefkatinizi de artırıyorsunuz.
  8. psikolojide 4s diyede geçen bir kavram vardır. seven sikilir. siken sevilir.
  9. karşındakinin insan olduğunu, onun da sınırları olduğunu bilmek.
    bu arkadaş olsun sevgili olsun eş olsun aile olsun hayatımızdaki altın kural olmalı.
  10. gülün güldürün