-
manitacığımın cebinde el ele tutuşmak için yeterli bir sebepti soğuk. -
tatil kültürüne pek aşina değilseniz yazın verilen süre yeterince varlık sancısı çektirir ve bir godot da siz beklersiniz.
bir de barajların dolması var tabii, baraj yani, önemli bişey. -
dışı beyaz örtüye dönük bir pencerenin buğusuna onun adını yazmak için...
(+görme ihtimalini umursamasız) -
yilbasi heyecani, pelus battaniyeli geceler, bi beden büyük kapkalin kazaklar, pelus pijamalar, pelus coraplar, sobada pisen kestane ve ayva kokusu, annemin muhtesem kis caylari ve babamin burnumu isitan sicacik pamuk gibi elleri..
pencereyi acinca iceri dolan soguk kokusu, disaridan donmus bi sekilde gelince anne babanin verdigi asiri sicak kucaklama:')
benim icin koskocaman bi mutluluk..
eminim bu sene bu mutluluk yerini kocaman bi özleme birakacak.
öf, sizi simdiden özledim. -
kisin kat kat istediginiz kadar giyinebilirsiniz ama yazin kat kat soyunamazsiniz bir yerde durmak zorundasiniz o yuzden kisin yeri baskadir. -
sıcağı sevmiyordur o kadar basit. -
bir örnekle açıklayım. arkadaşıma terlik almak için boyner'e girdik kış sezonu açılmış botlar satılmaya başlamış. bi tarafta zevksiz, aşırı renkli, asla saygı duymayacağım terliğimsi, sandaletimsiler... diğer yanda taş gibi, deri, karizmatik botlar.
yaz zevksizlerin mevsimi kesinlikle zevksizlerin mevsimi. o cıvıl cıvıllık fazla geliyor bana. hiç asil değil hiç.
bi kere penye herkesin üzerinde penye var deliriyorum.
terliğe saygı duymak? -
beyaz bir örtü kaplar her yeri. en sevdiğim renktir beyaz.
bazen yağmur yağar. herkes yağmurdan kaçar, ben ıslanmak isterim. yağmurun elde bıraktığı hissi severim. dokunsalım galiba.
kış soğuktur, sevdiğime sokulurum.
tenler daha bir kendisi kokar. ter hariç. koklayarak öperim ben sevdiklerimi. sokulacal kadar sevdiklerimi.
pazar günü, anneniz sabah sobayı yakmışken, dışarıda kar yağarken ve her yer bembeyaz olmuşken, anneniz kahvaltıyı da hazır etmiş ve yatağınızın yanına koymuşsa en keyifli gün olur bana.
ayrıca çocukluk ve gençlik yıllarımda çoğu kişi 3 ay yaz tatili yaparken ben çalışmak zorundaydım. komilik, garsonluk, amelelik, ne olursa, ne iş bulduysam yapardım. geçim derdiydi şte.
kışı yazdan daha çok sevmem bunlardan galiba. -
resmen depresyon ayları, kim seviyor sahi? kendimi boz ayısı gibi hissediyorum kış gelince. hiçbir şey yapmayıp öylece uyumak isteği var hep bende. -
çünkü kendimi bir kar küresine ait gibi hissetmeyi seviyorum.