1. kitaplar insanın en yakın arkadaşıdır da ondan. bir süre de olsa başka hayatlarda anlam bulduğun sığınaktır.
  2. ben şahsen hayata başka açılardan bakabilmek için okuyorum.
    ama şu "rahatlamak için kitap okumak" mevzusunu anlayamıyorum. ben her kitabı okurken kafamda dandanakan savaşı oluyor, somut somut acı çekiyorum.yazarın bana verdiği şeyi almakla reddetmek arasında o kadar muhasebeler yapıyorum ki otursam o konu hakkında yedi sayfa yazı yazarım. o derece.
    yoksa da okumam zaten.
  3. yaptığı hiçbir şeyi severek yapmayan biri olarak düzenli gerçekleştirdiğim tüm eylemler için olan cevabımla aynı cevaba sahip soru; hayatla oyalanmak için.
  4. neden "insanlar neden film izler?" diye tartışmıyoruz da konu kitap olunca eylemlerimizi sebep sonuca bağlamaya çalışıyoruz?
    insan bir şeyler öğrenmek, görmek, bilmek, keyif almak için okur. herkes kendi için okur. nedenini sorgulamak da kimseye düşmez.
  5. beyin denilen organın yer aldığı aklının açlığını gidermek için okur. nasıl ki insanın midesi acıktığında içgüdüsel olarak yemek yeme eylemini gerçekleştiriyorsa, aklı acıktığında da kitap okur. aklın duyduğu ilgiye göre de okuduğu kitabın türü, içeriği değişir.
  6. insanlar doğru olmadığını bildikleri halde bazı yalanlara kendilerini inandırmışlardır, "doublethink" olarak bu ifade kavramsallaştırabiliriz. medya, içinde yaşadığımız tüketim ve ezici rekabetten beslenen toplum her an bize bu yalanları satmakta. yapmamız gereken okumak, hayal gücümüzü ve yaratıcılığımızı beslemektir. bu sayede dışarıdan gelen gerçek dışı uyarıcılardan zihnimizi koruyabilir ve kendimizi geliştirebiliriz.
  7. kendini çerçevelenmekten kurtarmak için.
    sadece şöyle ya da böyle bir insan olamayacağını ve her insanın evrende eşsiz bir karışım olduğunu idrak eder insan çünkü okudukça.
    başkalarının da en az senin kadar karmakarışık olduğunu fark edince insan ilişkilerinin ne çok kombinasyonla tanımlanabileceğini de anlıyor ayrıca