1. sonumuzu kendimiz getireceğimiz su götürmez bir gerçek. mutlaka teknolojik olarak bir yükseliş olacaktır. fakat insanlığın parlak bir çağının geleceğini düşünmüyorum. insanlıkta ego, zirve hırsı gibi şeyler oldukça hiçbir zaman ütopik bir dünyanın gerçekleşeceğini düşünmüyorum. bir dış müdahale oömazksız gezegenimizle birlikte kendi kendimizi yok eder gideriz. ki uzaydan gelecek tehlikeler de var. başka bir uzaylı türü sebebiyle yol olmamız da söz konusu. öyle ya da böyle bir şekilde hazin bir sonun bizi beklediğini düşünüyorum. ister karamsarlık diyin ister başka bir şey. durum bu.
    jimi
  2. insanlik doğanın bir kusurudur.sen git muhteşem genlerle donat,bilinç ver o gelsin senin ağzına s.çsın.. doğa kayışları elinden hiç bırakmamalıydı.bence sonumuz yine onun elinden olacak.
  3. ben başka bir şekilde yorumlamak istiyorum olayı. roman yazmak istiyorum hatta bu konuyla alakalı.

    insanlığın geleceğiyle alakalı hayalini kurmanızı istediğim başka bir konu var ve kısaca bahsetmek istiyorum.

    örneğin kapitalizm ya da dünya insanları teknolojinin gelişmesiyle sömürü sistemlerinde başka yollar izlemek zorunda kalacaktır diye düşünüyorum. fakirler olmadığı sürece zenginler var olamayacaktır ve gelişen teknoloji ile tüm dünya insanlarının her şeye ulaşma imkanı daha da çok artmaktadır. peki insanları fakirleştirmenin bir yolunu bulamazlar ve an'ları, hisleri çalmaya ya da onların zenginlik olduğunu göstermeye başlarlarsa.

    örneğin, yemeğe herkesin erişebildiği bir dünyada yemek yemenin verdiği lezzet, hissi bize bir şey karşılığında yaşatabilmeye başlarlarsa. sevişme isteğiniz olduğunda sevişebiliyorsunuz ama sevişmenin getirdiği mutluluğu yaşatmadan, sadece sevişme isteğini karşılamak için hissiz bir an yaşayacak kadar fakirleştirirlerse bizi. uykumuz geldiğinde uyuyabilirsek ama uykunun verdiği hazzı parayla satın almak zorunda kalırsak bir gün.

    düşüncelerimi çok kısa bir şekilde aktarmaya çalıştım ama uzak bir gelecekte böyle bir sömürge ya da fakirleştirme imkansız gözükmüyor bence.
    isk
  4. gelecek, bence çok çevre duyarlı ilerleyecek, çok farklı politikalarla dünyaya verilen zararın önüne geçilip, iyice verilen zarar minimalize edilecek ve hatta dünyanın kendini toparlaması için gerekli alan dünyaya sonunda tanınacak.

    insanlığın, özellikle kendini geliştirebilmiş ve farklı bir biliş seviyesine ulaşabilmiş topluluklar önderliğinde, özüne dönmeye çalışıp, daha doğayla entegre hareket edeceğine inanıyorum. ki bu refleksi gösterememiş toplulukların da yok olmaya mahkum bir hayat süreceğini düşünüyorum.

    tabi ki bu benim ütopyam, olmasını istediğim, barışçıl bir çözüm de denebilir.
    kimbo
  5. ne zaman olur bilemem ama üçüncü dünya savaşı olacak. belki ondan sonra insanlık milliyetlerin, ülkelerin bir öneminin olmadığını idrak eder.
  6. insanlık değil de biz türkler kesin sıçtık
  7. insanlık evrim geçirmeye devam ederek sürekli değişen çevresel yaşam ortamına uyum sağlayacak ve varlığına devam edecektir. bunu eski insanların besin olarak kullandıkları yemeklerin sindirilmesinde görev alan apandisin şu an vücudumuzda gereksiz organ olarak bulunmasından veya yine geçmiş zamanlarda önemli yere sahip olan ancak şu an gereksiz olan 20'lik dişlerden anlayabiliriz. insanlar evrim geçirmeye devam edecek ve hatta ölümsüz olacaklardır.

    ulaşım en hızlı şekilde sağlanacak yani gereksiz ulaşım araçları tarih olacak insanlık gitmek istediği yere uçarak ardından da ışınlanarak gidecektir.

    dünyaya ait sorunlar bitecek. bunlardan ilki nüfus... şu an 7 milyar olan insan nüfusu savaşlar ve bilinçli olarak yayılacak salgın hastalıklar sayesinde hesabını yapamayacağım kadar düşecek ve dengeye girecektir. ardından enerji ihtiyacını ele alırsak sınırsız enerji sağlayabilecek yapay enerji kaynakları üretilecektir. böylece enerji sınırsız olacak ve bir sorun olmaktan çıkacaktır. bir sonraki sorun yiyecek sıkıntısı, tarım öyle bir gelişecek ki ne çiftçiye ihtiyaç kalacak ne aşçıya her şey robotlar sayesinde hazır olacak belki eski tatlar olmayacak ancak insanlığın yemek ihtiyacı da ortadan kalmış olacaktır.

    uzay çağı başlayacak ki halihazırda başladı da diyebiliriz. gelişecek, uzayda yaşam başlayacak. bilim insanlarının mars'da yaşam olduğu konusunda bu kadar ısrarcı olmaları boşuna değil orada yoksa milyarlarca gezegen var illaki birinde yaşam bulunacak ve oraya gidilip dünyevi sistemler kurulacak. belkide farklı gezegenlerde farklı akıllı yaşam formlarıyla karşılaşılacak belki inanılmaz dostluklar kurulup bilimde çağ atlanacak belkide uzay savaşları çıkıp star wars gerçek kılınacak...

    bunların hepsini görebilmek için bile ölümsüz olup kenarda köşede oturup sakince izleyebilmeyi diliyorum bazen. ne diyor bu manyak da diyebilirsiniz bana ancak orta çağlarda da "eğer insanlar uçabilecek olsa kanatlarda doğarlardı" deniyordu şu an ise dünyanın bir diğer ucuna saatler içinde gidip gelebiliyoruz.

    "eğer tanrı varsa bize, bunları hayal edebilecek beyinler vererek bizi kutsamıştır. hayal edilebilen her şey sonunda yapılabilir. aksini düşünen ise bir aptaldır."
  8. heyecan vericidir. evrimsel olarak varacağımız nokta en çok görmek istediğim şey. çünkü inanılmaz bir şekilde istemediğiniz kadar farklı ihtimal var ve yüksek bir ihtimal oranı ile ön görülemez. dolayısıyla bunu ancak o zamana varabilenler yaşayabilecek ve bu beni derin üzüntülere boğuyor. ama bir nebze de olsa rahatlatan bir şey var. o da bu ileri nesillerin büyük bir ihtimal ile 2000'li yılların tarihine bakarak kendi zamanları için büyük merak içerisinde olan birilerinin olduğunu bilecek olmaları.

    evrim bizi bu zamanlara, bu şartlara, bu fonksiyonelliğe ve dünyanın en etkili türü haline getirdi. günümüzde artık evrimin kendi "karmaşa" algoritması yanında yapay algoritmalarımız da var. bunların birleşimi ve artan teknolojik gelişme ile bizden sonraki türü merak etmemek elde değil.