iran



  1. resmî adıyla iran islam cumhuriyeti.

    edebiyatıyla, müziğiyle, yemeğiyle, insanıyla tam bir 'doğu' ülkesi. ülkemizden biraz öcü gibi görülür ancak bu algı oldukça yanlıştır. adı islam cumhuriyetidir ancak alkol tüketim oranı türkiyeden daha fazladır. özellikle gençler ülkelerini sevmez, kanada ve avrupa ülkelerinde yaşama umuduyla yurt dışına kaçmak isterler. şehirleri tertemizdir, bizimki gibi gökdelenlerle dolu değildir. özellikle isfahan ve şiraz kelimenin tam anlamıyla kültür şehirleridir. özellikle şirazda sebebinin baharat olduğunu düşündüğüm biraz ağır bir koku hakimdir, ama ikinci günden alışırsınız ve sizi rahatsız etmez. bizim çoktan unuttuğumuz bir özelliği milletçe muhafaza ederler: şiir sevgisi. özellikle klasik fars şairleri (hafız, sadi, baba tahir, mevlana, firdevsi vb..) peygamber gibi saygı görür. hatta bir iranlıya 'mevlana türktü' diyecekseniz iki kere düşünün zira inanılmaz sahipleniyorlar ve hiç beklenmedik tepkilerle karşılaşabilirsiniz. kebabı da bizim tükettiğimizin yaklaşık 20-25 katı kadar tüketiyorlar, çılgınlar gibi.

    ancak iran sadece bu yazdıklarım demek değil tabii ki. hepimiz medyadan iranı idamlar ülkesi oalrak hatırlarız, ki bu nispeten doğrudur. devletin insan üzerinde kurduğu en acımasız hükmetme tarzlarından biri diyebiliriz. bu imajı iranlılar de sevmiyor, hatta büyük bir çoğunluk sistemden nefret ediyor diyebilirim. kaç kez tahran'da devrim lideri humeyni'nin mezarından geçerken (bizim anıtkabir gibi bir şey) ağız dolusu küfürler duydum. iran halkı özgür olmadığının farkında. bu iletişim çağında dünyadan da haberdarlar. son dönemde şu anki cumhurbaşkanı ruhani'nin önderi olduğu reformcular başa geçti. biraz da rahat bırakalım havasında hükümet, ancak başta ali hamaney denen bir illet devlet başkanları var ki nefesi her an reformcuların ensesinde ve en ufak bir harekette ipe götürebilir hepsini, zira anayasal olarak da gücü sınırsız, ve bir dini otorite olarak kabul ediliyor.
    buna rağmen muhafazakarlar da sistemin artık tıkanmak üzere olduğunun farkında ve bir çıkış yolu peşindeler, ama o kafayla imkansız tabii. inançsızlar, eşcinseller, toplumdan dışlanan diğer 'marjinal' gruplar için oldukça zor bir ülke ne yazık ki. yani mesela gidip kafanızı dağıtacağınız bir gece kulübü bulmanız zaten imkansız, ancak ev/havuz partileri inanılmaz meşhur. ve alkol/fuhuş oranı giderek artıyor.

    iran insanı yönetime nispeten çok daha samimidir, türkleri çok severler, zaten 80 milyonluk iran nüfusunun yaklaşık 20-25 milyonunu türkler oluşturur. evet yanlış okumadınız, 20-25 milyon. azerbaycan türkçesine yakın bir türkçeleri vardır ve kendilerine azeri denilmesini sevmezler. türk kelimesini tercih ederler her zaman. hatta iran'ın en büyük şehirlerinden tebriz tamamen türklerden oluşur ve çarşı pazarda türkçe anlaşırsınız. farsça konuşursanız 'öz zebanında danış' (kendi dilinde konuş) denilerek uyarılırsınız. farsça yanlızca okullarda ve devlet kurumlarında konuşulur. ayrıca antalya iranın 1 numaralı tatil destinasyonu olmuş durumda son yıllarda.

    gitmek isteyen ama çekinen, çekinmeyen ama soruları olanlara yardımcı olabilirim. vaktiniz, fırsanıtız olursa gidiniz, görünüz.
  2. muazzam memlekettir. edebiyatıyla, sinemasıyla, müziğiyle, mühendisliğiyle, siyasetiyle, devlet geleneğiyle türkiye'deki klişelerin fersah fersah ötesindedir. iranlılar genel olarak özgüveni yüksek insanlardır, büyük bir uygarlığın taşıyıcısı olduklarının bilinciyle konuşurlar. bir ülkeyi, kültürü, coğrafyayı gitmek görmek, yaşamak, içinde bulunmak her zaman iyidir. alhazen önderliğinde youreads yönetimi bir tur ayarlasa da gitsek^:;)^
    mutlu
  3. yakın zaman içinde tebriz havalimanında bavulunda alkol bulunduğu için bir tanıdığımın bir kaç hafta hapis yattığı memlekettir. ilginçtir ki aynı memlekette türkiyedekinden daha çok alkol çeşidi bulabilirsiniz.

    şaka maka pers imparatorluğunun varisleri adamlar. çılgın.
  5. yakın zamanda trump tarafından hedef gösterilen ülke. bu açıklamalarla birlikte iran'da kaynamalar başladı. kuzeyinde(yani azerbaycan'ın güneyinde) azeriler huzursuz, güneyinde ahvaz bölgesinde araplar huzursuz. iran bu durumlar başlayınca ohal ilan etti.

    iran'ın güneyi demek körfez demek. suudi arabistan, katar, bahreyn, kuveyt demek. haritada net olarak görülüyor zaten. şii-sünni çatışması, arap-pers çatışması, güney iran, körfez ve körfez ülkeleri... kafanızda resim canlanmıştır.

    bu saydığım ülkeler abd ile sıkı ilişkileri olan, yüz milyarlarca dolarlık abd'ye kaynak aktarımı yapan, abd yolundan hiç çıkmayan ülkelerdir. ırak ve suriye sorununda, filistin sorununda asla kendi soydaşlarından ve dindaşlarından yana olmayan bu ülkeler sürekli iran'ı hedef gösterir oldular. işi şu anda mezhepçilik temeli üzerine oturtarak abd ile birlikte bölgede iran karşıtı tavır takınıyorlar. evet, elimizde ne var?

    1- mezhepçilik,
    2- az da olsa arap-pers milliyetçiliği,
    3- abd ile ilişkileri kötü olan, batı emperyalizmine karşı kendi hedeflerini gerçekleştirmeye çalışan iran(çok masum bir ülke diyemem ama... ama) ile batı boyunduruğunda olan körfez ülkeleri.

    türkiye işin neresinde diyor insan doğal olarak. orta doğu dizayn edilirken ırak'ta, suriye'de yanlış politikalar güdüp bop'a hizmet eden bir hükumet vardı. özellikle suriye konusunda ağır hatalar yaptık. bunu ben değil bizzat numan kurtulmuş söylüyor.

    15 temmuz darbe girişiminden sonra batı kötüydü, ab kötüydü, nato kötüydü, abd kötüydü. daha batı karşıtı, avrasya yanlısı bir türkiye vardı ancak son zamanlarda bu ilişkiler kökten değişti. rusya ile askerlerimizin vurulması krizi yaşandı, merkel geldi, cia yetkilisi geldi, trump ile erdoğan telefonda görüştü, bm ve ab temsilcileri geldi, cumhurbaşkanı körfez ülkelerini ziyaret etti geçtiğimiz hafta(zamanlaması ilginç) ve şimdi de barzani geliyor. üç beş satırdan çok mana
    çıkar. türkiye'de, özellikle de akp cephesinde neler var temel olarak? taban nasıl bakıyor?

    1- iran şii olduğu için ciddi manada iran karşıtı hamle destek görür. hatta dindar kesimden bazı dangalaklar(sayıları inanın ki az değil) ülke için ciddi bir şii tehlikesi olduğunu ön görüyorlar. vizyonsuzlukta son nokta.
    2- tarihsel bazda iran'la ilişkilerimiz kötü olduğu için toplumsal hafızamızda iran genelde kötü olarak kayıtlı,
    3- körfez ülkeleri ve türkiye abd çatısı altında sünni bir ittifak oluşturur gibi, evet sünnilik...
    4- kuzeyde azeriler isyana kalkışırsa maalesef ki milliyetçi kesim türklük vurgusu yapıp emperyalizmin kucağına düşebilir.

    iran karışacak gibi. ırak, suriye ve sonrasında iran dendi senelerdir. evet komplo(!) teorisi değil mi büyük orta doğu projesi? oohhh hele emevi camiinde cuma namazı dersen, sonra iran'a geçip şii-sünni, pers-türk dersen bop ne ki? ya allah bismillah allahu ekber!

    iran masum bir ülke değil. hiçbir ülke masum olamaz hatta. ancak araplar gibi millet bilincinden yoksun, devlet geleneği olmayan bir millet değiller. gereken refleksleri gösterip içte her unsurlarının huzurunu sağlayıp, bütünlüklerini korurlar umarım. ırak ve suriye gibi değiller. köklü bir devlet gelenekleri var. kolay çözülmeyeceklerini umuyorum. bu süreçte orospu medya yine üç maymunu oynayacak. iş ayyuka çıkınca da algıları şaşırtacak suriye döneminde olduğu gibi. esad, esed olmuştu. bakalım iran'da neler olacak? emperyalizm yine ipuçları vermeye başladı bize. aman diyelim. iran da bölünmesin. iran son durak. orası da düşerse geriye tek bir hedef kalıyor!
    ae