1. her erkek gibi uçkurunu düşündüğüne yönelik çıkan mesajlar dışında ortaya çıkan birşey yoktur. bu da kimseyi ilgilendirmez. kimisi mircden yürür kimisi icqdan kimisi msnden kimisi de tweeterdan. bi de hukuka aykırı bir iş yapsa bu adam o mesajları orada saklayacak kadar geri zekalı değil kanımca.
  2. sol framede görene kadar yazışmalara bakmamıştım. ama gördüğüm kadarıyla karşımızda ısrarcı, istediğini elde edemeyince kabalaşan -ki bu kabalık nereye kadar uzanıyordur meçhul- biraz ününe güvenen tipik bir erkek görüyoruz. ısrarcı, tacizkar, hayır da anlamayan bir erkek türü daha. tamam kabul. yolsuzluk, rüşvet, terör örgütleriyle bağlantı, entrika, kumpas gibi artık görmeye ve duymaya alıştığımız hiçbir şey hiçbir bağlantı yok. bunlar özel hayatın ifşasıdır. o da kabul. ama ismail saymaz senin bu yaptığın tacizdir, şiddettir. asılmak, yürümek gibi tabirlerle bunu masumlaştırmak abesle iştigalden başka birşey değildir. yani ismail sen de bildiğimiz odun adamlardan biriymişsin işte...
  3. adamın temizliğini ispatlamış oldu embesiller.
  4. utanmadan sevgilisi olan kadınlara sarkıntılık yapan, asıldığı kişiler tarafından reddedildiği halde tacize devam eden biridir. bundan daha az eğitimlisi de "ya benimsin yada kara toprağın" diyip cinayet işliyor işte tek fark bu. sırf sizinle aynı görüşte diye bu ahlaksızlığı savunmanıza gerek yok.
  5. kendisiyle yapılan bir röportajı okumuştum. aslen nereli olduğunu, yetiştiği ortamı, okuduğu okulları, uğraştığı, çalıştığı işleri falan da anlatmış. methiyeler düzülmüştü bu saydığım onun saydıkları üzerinden kendisine. içlerinde ondan daha da medyatikleri olan türevlerini ortak arkadaşlarımız üzerinden gözlemlemiştim. hiç şaşırmadım. ortak arkadaşlarımız olan türevlerine de hiç şaşırmamıştım.

    malzeme bu. insan faktörü, insan faktörü diye boşuna yırtınmıyorlar. istediğin metodolojiyi öğret, eğitilsin, çalışsın, şöyle zeki, böyle becerikli olsun, olmuyor. hamurunda olmayınca olmuyor.
  6. iki yetişkin kişinin arasinda bu iki kisinin bilinçli iradesi ile gelişen hiçbir şey kamuyu ilgilendirmez. ismail saymaz kamudan maaş alan ve kamusal kaynaklari kullanan biri olmadigindan hukuki bir sürece konu olmayacak her şey kendisini ve muhattabını ilgilendirir, ismail saymaz arkadaşınizsa bu bilgilerden sonra arkadaşlığınızı sorgularsınız, ancak kendisi gazetecidir ve bizi ilgilendiren kısmı budur. kadın haklarını savunup kadına şiddet uygulamak gibi temel bir yanlış değildir bahsedilenler. özel hayattır.

    zaten turkiyedeki asıl problem de bu, bir kisinin ne dedigine degil nasil giyindiğine, nasil yaşadığına ve dost kabul edilenlere yaklaşımına bakılır, sevmek istemedikleri kişinin hatası kollanır, sevmemek icin sebepler aranır, egolarından cıldıranlar populer kişileri hedef alır populerite hayatlarinda elde edemedikleri en onemli kazanctir cunku, bir de durustligunuzle populer olmuşsaniz vay halinize.

    benzer bir duruma demirtaş da maruz kalıyor, bi ara "ama gezide..." laflariyla nefret uyandirilmaya calisilmasi gibi, bi ara ssö'nun her duruma dogru yaklasimi insanlari cildirtmisti da bi yerde bi haksizlik olsa "yaa bak sirri bu konuda sesini cikarmadi" deniyordu.
  7. twitterdaki dm'lerini gördüğümden beri ona olan sevgim saygım bir kat daha artti. gerçi onun yaptığı gibi bir kıza "senin no ne" yazdim. off sanane be slk.s.s şeklinde cevap aldım. şimdi kızın abileri beni her yerde arıyor. yazismalari üzerine evde denemeyiniz yazilmali. yaktın bizi ismail başkan :)
    seed