1. lise boyunca gelmek için, geldikten sonra da gitmek için gün saydığım şehir. bazen özlüyorum, bazen de artık evime dönsem diye mızmızlanıyorum. değişik bi ilişkimiz var, ortamız yok. ikimiz de çok yıpranıyoruz böyle bence artık ayrılmalıyız. sorun bende istanbul. izmir'e aşık oldum. :(
  2. istanbul sanırım en çok rüzgarla güzel..
    bugün edirnekapi'da sur dibinde yürüyordum.bir ağaç çıktı önüme birden..böyle dalga dalga ruzgarda..bilmem kaç metre boyunda. binlerce yaprak..bu ağaç olsam mesela dedim, sanki mesut olurdum ben.
    rüzgar vardı..binlerce yaprak sonra.. yalnızlık azdı..istanbul rüzgardı.
    zahle
  3. her semti, her ilcesi baska bir sehirmis gibi hissettiriyor bana. ulasim aglari cok genis ama yine de cok fazla ozel arac var, trafik cogu zaman can alici. yasamasi zor ama mucadele icinde gecen hayatlara zaten hep imrenmisimdir. su an mahallede biri ben oldurdum diye bagiriyor yanindaki kadin da polislerin yaninda sakin boyle konusma diye bagiriyor tam bu basliga yazarken yasanan olay cok manidar gercekten. pencereye cikicam
    yer: fatihhhhhhh...hhh
    not: bileklerini kesmis
  4. 7 tepe üzerine kurulu şehir.

    1. topkapı sarayı,
    2. nuruosmaniye camisi,
    3. süleymaniye camisi
    4. fatih camisi,
    5. yavuz sultan selim camisi,
    6. mihrimah sultan camisi,
    7. haseki külliyesi.

    bunun bir de hikayesi var;

    ***istanbul efsaneleri kitabından alıntı***
    antik roma kentinin yedi tepe üzerine kurulmasının, imparator büyük konstantinos'u
    (constantinus) çok etkilediği, istanbul'u da roma ya benzetmek amacıyla, yedi rakamına
    yönlendirdiği anlatılır. imparator, bu yedi sayısını uğurlu ve kutsal sayıyordu. sarayının ana
    salonu, 'hepta likhnos" yani "yedi kandilli" adını almıştı. imparatoru korumakla görevli,
    "yedi kıta dan oluşmuş bir muhafız alayı vardı. konstantinos, kendisini, çevresinde "yedi
    gezegenin dönüp durduğu güneş yerine koymuştu. çemberlitaş üzerindeki heykeli de zaten budurumu betimlemekteydi. istanbul'un ünlü tepelerine gelince... birinci tepe, bugün
    topkapı sarayı ve sultanahmet camii'nin yer aldığı yükseklikti (akropolis). ikinci tepe,
    çemberlitaş diye bilinen, konstantin sütununun bulunduğu bölge ve çevresi; üçüncüsü
    beyazıt ve süleymaniye alanıydı. istanbul'un dördüncü tepesi, derin bir vadiyle yarılmış olan
    fatih, beşincisi de fenerin üst kısımlarında, yavuz selim camii’nin bulunduğu bölgeydi.
    altıncı olan mihrimah suttan camii’nin yer aldığı edirnekapı tepesi uydurma, çünkü rakamı
    yediye yükseltmek için uydurulmuştu. son tepe ise marmara denizine bakan yükselti, yani
    cerrahpaşa sırtlarıydı.
    ***istanbul efsaneleri kitabından alıntı***

    ha bir de şöyle bir görüş var;

    "roma imparatoru konstantin, o dönemde gökyüzünde güneş, ay ve 5 gezegenin olduğu gerçeğinden hareketle kenti, 7 tepe üzerine kurdu. roma gibi bizans imparatorluğu ve osmanlı imparatorluğu da 7 tepeli kentin sınırlarını korudu ve üzerine görkemli yapılarını dikti."

    ayrıca büyük şehrin insanı büyük olur derler.
    abi
  5. ahmet hamdi bey'in en mühim eseri kaplumbağa terbiyecisi değil! han hamam saray cami külliye eyvallah da esas gezilecek yer arkeoloji müzesi. misafir geldiyse fark etmişinizdir ecnebiler ilk onun yerini öğrenir. büyük medeniyetlerin can alıcı eserleri, buluntuları hep orda. kadeş anlaşması, iskenderin lahdi, mumya felan var... sürekli bi yerleri kapalı bakımda ama olsun arada bir gitmeli...
    mutlu
  6. üzerine dökülen betonla efsane olmaktan çıkmış ancak yine de kendine has bir havası aynı kalan şehirdir. okumak istediğim okulun bulunduğu şehirdir aynı zamanda.
  7. istanbul küçük bi' şehir
    sen baktıkça baştan yaratılıyor
    sen gülünce akasyalar çiçek çiçek
    sen sevdikçe güzelleşiyor dünya
    göz göze geldikçe küçülüyor şehir
    bakışlarında yaşanıyor hayat
    iki küçük elin var bembeyaz
    bir ömür sığıyor avuçlarına.
    istanbul küçük bi' şehir
    bir sen varsın bir de kalabalık
    abi
  8. sanırım yalnızca tatil için gelirsem istanbul'u daha çok seveceğim. manevi ruhu yüreğimizdedir orası ayrı.
  9. genelde insanlar şehirlerden bahsederken o şehrin halkının görgüsüzlüğünden de bahseder ve şunlara benzer cümleler kurarlar; insanlar yolun ortasından yürüyor, soldan yürüyorlar vb.

    istanbul içinse böyle bir durum yok sevgili dostlar. çünkü istanbul'da insanlar her yerden yürüyorlar. sağdan, soldan, ortadan hatta sizin üstünüzden.
  10. herkesin şikayet ettiği ama nedense kimsenin vazgeçemediği şehir