1. İstanbul, Bizans Döneminde Nasıl Görünüyordu?
    Bizans döneminde İstanbul’un, yani Konstantinopol’ün nasıl göründüğünü hiç merak ettiniz mi? Fransız sanatçı Antoine Helbert’in bu soruya verdiği cevap “Evet”.

    Çocukluğundan beri Bizans İmparatorluğu’na ve başkenti Konstantinopol’e özel bir ilgi duyan Helbert, yıllar boyunca okuduğu metinler, incelediği çizimler ve İstanbul’a gerçekleştirdiği geziler sonunda şehrin nasıl görünebileceğini resmetmiş. Çizimler, 4. ve 13. yüzyıl arasında farklı dönemlerinden bir seçki sunuyor.

    Resimlerde görünen kimi yapılar bu güne kadar ulaşsa da bir çoğu ne yazık ki artık yok. İşte Helbert’in kaleminden Konstantinopol.

    http://d2b1i0owkpckot.cloudfront.net/news/lxoatihb.zcx.jpg

    Konstantinopol'un havadan görünümü
    http://cdn1.bugunbugece.com/images/d.images/ck/1_constantinople_vue_aerienne_2_copie_3.jpg

    Tarihi Yarımada
    http://cdn1.bugunbugece.com/images/d.images/ck/CONSTANTINOPLE_4.jpg

    Forum
    http://cdn1.bugunbugece.com/images/d.images/ck/FORUM_DE_CONSTANTIN_DETAIL.jpg

    Aya Sofya Kesiti
    http://cdn1.bugunbugece.com/images/d.images/ck/Ste_Sophie_coupe.jpg

    Bukoleon Sarayı
    http://cdn1.bugunbugece.com/images/d.images/ck/1_constantinople_vue_aerienne_002.jpg

    Bukoleon Sarayı'ndan detay kesiti
    http://cdn1.bugunbugece.com/images/d.images/ck/3_boukoleon.jpg

    Bukoleon Sarayı, İstanbul'da, tarihî yarımadanın Marmara Denizi kıyısında bugünkü Cankurtaran ile Kumkapı arasındaki Çatladıkapı mevkiinde, Küçük Ayasofya'nın hemen doğusunda bulunan ve bugüne yalnızca kalıntıları ulaşmış olan Bizans sahilsarayı. Hıristiyanlık öncesi dönemlerden geldiği sanılan ismine bakılırsa, tarihinin çok eskilere gittiği düşünülebilir (Bukoleon Limanı). Fakat saray hakkındaki ilk bilgi orta Bizans dönemine (9. yy'ın ortalarından 13. yy başına kadar) aittir. Buna göre Bukoleon Sarayı İmparator II. Theodosios (hükümdarlığı 408-450) tarafından yaptırılmıştır. Bilinen ve halen görülebilen bölümleri ise büyük olasılıkla Teofilos zamanında (829-842) eklenmiş.

    Senato
    http://cdn1.bugunbugece.com/images/d.images/ck/023546.jpg

    Myrelaion Kilisesi
    http://cdn1.bugunbugece.com/images/d.images/ck/eglise_du_Myrelaion.jpg

    Bodrum Camii veya eski adıyla Myrelaion Kilisesi), İstanbul'da Laleli yakınındaki Doğu Roma döneminden kalma dini yapıdır. 10. yüzyılda Myrelaion Manastırı'nın kilisesi.

    Konstantinopol'ün dikilitaşları
    http://cdn1.bugunbugece.com/images/d.images/ck/colonne_de_Constantin_copie_copie.jpg

    Milyon Taşı
    http://cdn1.bugunbugece.com/images/d.images/ck/MILLION_DOR_copie.jpg

    Bizans İmparatorluğu'nda Konstantinopolis şehrine ulaşan tüm Antik Roma yollarının başlangıç noktası ve dünya üzerindeki diğer şehirlerin bu şehre olan uzaklığının hesaplanmasında kullanılan sıfır noktasıdır. İtalya'da Roma şehrinde bulunan bir diğer anıt olan Milliarium Aureum ile aynı işlevi görmektedir. Bizans'ın yeniden inşaası ve başkent kimliğini kazanması esnasında yapılan birçok görkemli anıt gibi İmparator I. Konstantin tarafından 4. yüzyılda yerleştirildiği düşünülür. Milyon ilk yapıldığında dört yöne bakan bir kapı ve bu noktada kesişen yolların üzerine yükselen, dört sütun üzerine oturmuş bir kubbeden oluşmaktaydı. Tetrapylon mimari ismi ile anılan bu yapılar Roma kültürünün önemli öğelerinden biriydi. Milyon anıtının ve kubbesinin üzerinde birçok Bizans dönemine ait heykel ve kabartma bulunmaktaydı ve bu anıtın ihtişamını çok daha fazla arttırmaktaydı.= iişte gerçek bir güzellik, o şiirlerin imparatorlukların başkenti
  2. 7 tepe üzerine kurulu şehir.

    1. topkapı sarayı,
    2. nuruosmaniye camisi,
    3. süleymaniye camisi
    4. fatih camisi,
    5. yavuz sultan selim camisi,
    6. mihrimah sultan camisi,
    7. haseki külliyesi.

    bunun bir de hikayesi var;

    ***istanbul efsaneleri kitabından alıntı***
    antik roma kentinin yedi tepe üzerine kurulmasının, imparator büyük konstantinos'u
    (constantinus) çok etkilediği, istanbul'u da roma ya benzetmek amacıyla, yedi rakamına
    yönlendirdiği anlatılır. imparator, bu yedi sayısını uğurlu ve kutsal sayıyordu. sarayının ana
    salonu, 'hepta likhnos" yani "yedi kandilli" adını almıştı. imparatoru korumakla görevli,
    "yedi kıta dan oluşmuş bir muhafız alayı vardı. konstantinos, kendisini, çevresinde "yedi
    gezegenin dönüp durduğu güneş yerine koymuştu. çemberlitaş üzerindeki heykeli de zaten budurumu betimlemekteydi. istanbul'un ünlü tepelerine gelince... birinci tepe, bugün
    topkapı sarayı ve sultanahmet camii'nin yer aldığı yükseklikti (akropolis). ikinci tepe,
    çemberlitaş diye bilinen, konstantin sütununun bulunduğu bölge ve çevresi; üçüncüsü
    beyazıt ve süleymaniye alanıydı. istanbul'un dördüncü tepesi, derin bir vadiyle yarılmış olan
    fatih, beşincisi de fenerin üst kısımlarında, yavuz selim camii’nin bulunduğu bölgeydi.
    altıncı olan mihrimah suttan camii’nin yer aldığı edirnekapı tepesi uydurma, çünkü rakamı
    yediye yükseltmek için uydurulmuştu. son tepe ise marmara denizine bakan yükselti, yani
    cerrahpaşa sırtlarıydı.
    ***istanbul efsaneleri kitabından alıntı***

    ha bir de şöyle bir görüş var;

    "roma imparatoru konstantin, o dönemde gökyüzünde güneş, ay ve 5 gezegenin olduğu gerçeğinden hareketle kenti, 7 tepe üzerine kurdu. roma gibi bizans imparatorluğu ve osmanlı imparatorluğu da 7 tepeli kentin sınırlarını korudu ve üzerine görkemli yapılarını dikti."

    ayrıca büyük şehrin insanı büyük olur derler.
    abi
  3. dört bir yanı inşaat olan devasa bir şantiyedir. güneş doğduğu andan batana kadar kapalı ve kasvetli havasıyla(yılın 4-5 ayı bu şekilde) ve betondan bitki örtüsüyle "gri şehir" lakabını güzide başkentimizden daha fazla hak eden ve ölmekte olan şehirdir. aynı zamanda 81 ilden en vasıfsızlar+suriyelilerden oluşan nüfusu (halbuki bu kadar kozmopolitliğin olumlu etki yapması gerekliydi, sadece daha fazla kaosa sebep oluyor) ile de gün geçtikçe benliğini ve zaten az miktarda olan samimiyetini de yitirmiştir.

    o güzel renkler gökdelenlere binip yükseldiler,
    insanın yobazına, istanbul'un bozulmuşuna kaldık...
  4. her yer arap dolmuş herrrr yerrrr...,
    taksici bile arapların içinde azınlık olduk artık diyor. bizim gibi ankaradan gelenler için arap demek; sokaktaki suriyelilerden ibaret. oysa istanbulda işletme sahibi bu araplar. rant el değiştirdi. en güzel yerlerin %75'i arapların diyorlar.
  5. hani izmirli faşizmi vardır ya izmir'le ilgili.. gelmeyin kardeşim derler (ki ben hiç meraklı değilim gitmeye. sanki her yeri alsancak, karşıyaka,göztepe.. buca, şirinyer, gaziemir izmir değilmiş gibi. neyse bu ayrı bir konu)

    uzun bayram tatillerinde siz asıl istanbul'u görün.. nasıl rahatladığını, bir hafta boyunca sakinleştiğini görün de izmir filan nasıl traşmış anlayın canlarım..

    istanbul faşistinden sevgiler
  6. içinden deniz geçen şehir!
    gidenin yapışıp kaldığı bir şehir. eskiden buram buram tarih kokarken artık o kokunun silinip gittiği şehir.
    bana gitgide çin'i hatırlatan şehir!
    her gün bir yerini kırıp döktüğümüz, her gün tarihle bağını biraz daha yok ettiğimiz şehir.
    trafikte ömür tükettiğiniz, cazibe merkezi olan şehir...
    her türlü kültürel, sosyal etkinliğin orada düzenlendiği bu yüzden anadolu'ya sıranın gelmediği şehir!
    insanların istanbul'da yaşıyorum ya da istanbulluyum sözünü yayarak ve üstünlük vesilesi olarak taşralılara telaffuz ettiği şehir!
    bir tabak fasulyeyle evde olsa yüzüne bakmayacağımız bir salataya sırf boğaz'da ya da çamlıca'da yediniz diye dünyanın parasını bayıldığınız ve üstüne üstlük etrafınızdakilerin buranın fasulyesi çok başarılı diye yere göğe sığdıramadıkları sizin de içinizden pöh diye geçirdiğiniz ve saygıdan bir şey diyemediğiniz şehir...
    istanbul çooooook kalabalık şekerim!
    istanbul'da yaşanmaz şekerim, diyip de bu sözleri söyleyenlerin istanbul'da nasıl yaşadıklarını düşündüğünüz şehir...
    yoksa siz de gelirsiniz istanbul'a şehir iyice kalabalıklaşır diye mi bunları söylüyorlar diye düşündüğünüz şehir... ;(
    istanbul'a yerleşenlere vize falan uygulanmalı şekerim, istanbul dışında yaşayamam diyenlerin bolca bulunduğu şehir...

    (bence en güzel tarafı kitap ve edebiyat cenneti olması; ben her yerde yaşadım yaşarım, böyle diyemeyene şaşarım. :)
    yurdumun her yeri ayrı güzel, umarım hepimiz yaşadığımız yerlerin kıymetini bilerek yaşarız. )
  7. dünyada bu kadar farklı isim alan başka şehir yoktur. napolyon ne güzel demiş; "dünya bir ülke olsaydı başkenti istanbul olurdu" diye.

    anthusa, asithane, asithane-i aliyye, asithane-i şah-ı cihan, aliyona, bilad-ı selase, bizantium, bozantin, çakdurkan, darü'l hilafet'ül-aliyye, darü's saltanal'ül seniyye, der-i devlet-i aliyye, der saadet, estefanye, gosdantnobolis, gulgule-i rum, herakliyon, kayser-i zemin, kostantinopolis, kostantinye-i kübra, kospoli, kostin, mahrusa-i saltanat, makarr-ı saltanat, miklagrad, pay-i taht, pozantyam, südde-i saadet, şehr-i azam, taht-ı rum, urbis imperiosum, ümmüd'd-dünya, vezendovar, vizendoyne, zavegarad ve istanbul.
  8. insanın anasını laciverde boyayan megacunt.
  9. tam bir dilemma şehri...
    giden pişman, gitmeyen pişman.
  10. şehre hiç gelmediyseniz çok güzel lanse edilmiş resimlerdeki gibi beklentilerinizin olduğu ama paranızla bile rahat edemeyeceğiniz stresli insanları bozuk yolları çarpık mimarısi bitmeyen trafiği olan şehir.