1. sessiz, sakin, etliye sütlüye karışmayan ülkeleri severim, işte onlardan biri, daha gitmedim ama umarım uğrarım.
  2. konfederasyon

    yani her kanton bir baska dünya. biri kadinlara tam anlamiyla oy vermeyi 1970lerde yasal hale getirirken, ötekisinde dede yadigari kilicini alip halka acik forumlarda istedigini söyleyebilir. biri almanca konusur, digerinde romansca resmi dildir. birisi bende 10 sene araliksiz kal, vatandasligi düsünürüz der, ötekisi 10 sene isvicre'de kalsan yeterli der. birinde calisip iyi bir maas alirken baska bir kantonda yasayip gelir vergisini daha az verebilirsin.

    ve bu sistem basarili bir sekilde isliyor. her kanton birbirinin kanununa saygili. hicbir politikaci da bütün kantonlara hükmedemiyor. zaten sistem, hicbir politikacinin diktatör gibi davranmasina izin vermez. ülkeyi her partiden temsilcinin yer aldigi 7 kisilik bir konsey yönetiyor. baskanlik da her sene basinda el degistiriyor. halk da bircok konuyu referandumda oylayabildigi icin de politikacilarin siyasel özgürlügüne bir sinir getirilebiliyor.

    isvicre halki ise kendilerini ilgilendiren konularda oldukca özgürlükcüdür. mesela "kürtaj, salik sigortasindan cikarilsin mi?" sorusuna halkin %70'i hayir demistir. hristiyan demokratlarin evliligini "kadin ve erkek arasinda bir anlasma" olarak tanimladigi kanun tasarisi da reddedilmistir. zürih'te yapilmasi planlanan "seks kutulari" tasarisi ise kabul edilmistir. ama konu isvicreye yurtdisindan gelenler oldugunda isin rengi degisir. mesela minare yasagi referandumla kabul edilmistir. yurtdisindan gelen calisanlara kota konulmasi da özellikle kirsal kesimden gelen oylarla az bir farkla kabul edilmistir.

    isvicrede yasamak ilginc bir tecrübe. dilini anlamak zor. ama her yerinde öyle bir doga var ki hem yazin hem kisin hayran kalmamak mümkün degil.