-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (4.50)
aldatanlar aldatmakla yetinmezler; onlar, ihanete uğrayandan bunun için üzülmemesini, kahırlanmamasını, dertlenmemesini, sevdiğinin bir başkasıyla yaşadığı hazzın üstüne kendi acılarının gölgesinin vurmasına izin vermemesini de isteyecek kadar bencilleşirler. ihanetin yarattığı ve hem aldatanın hem aldatılanın hayatına yayılan kederli gölgeyi, isterler ki aldatılan temizlesin, aldatanı vicdan azabından, suçluluktan, bir başkasını haksız yere üzmüş olmanın utancından kurtarsın; bunu elde edebilmek için aldattıklarının önünde alçalmayı, kendilerine acındırmayı, gülünç şaklabanlıklarla bir gülücük koparmaya uğraşmayı mubah sayarlar ama ne yaparlarsa yapsınlar bu armağanı aldattıklarından alamazlar; aldatılan, elinde kalan son silahı asla kendini aldatana gönül rızasıyla teslim etmez. ragıp bey de, şehrin bir isyanla sarsıldığı o akşam, akıbeti meçhul bir yolculuğa çıkarken, istediği armağanı alabilmek için farkına varmadan kendisini acındırmaya uğraştı; eğer yaptığı şeyin farkına varabilseydi bunu asla yapmazdı ama o anda, kendi kederiyle soğumuş kadının bir tebessümüne, yarı karanlık odada tek başına kuran okuyan yalnız kadının kendisine bağışlayacağı bir vicdan rahatlığına öylesine muhtaçtı ki kendisine hâkim olamadı. "bir çatışma kaçınılmaz gözüküyor, gidip de dönmemek var, hakkınızı helal edin." hatice hanım'ın verdiği cevabı hiçbir zaman unutmadı: "benim sizde bir hakkım yok." (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)
-
düşene vurulmaz diye bir tabir var, kısmen de doğru bulurum ama önüne gelenin buna sığınmaya başladığını görmek insanı salon kadını çizgisinden çıkmaya itiyor türkiye'de. yine de burada ahmet altan'ın hangi politik dönemeçlerde nasıl tavırlar takındığını yazmaktan imtina edeceğim. bu bambaşka bir yazının konusu.
ahmet altan'ın iki kitabını okudum. biri bu diğeri de aldatmak. bu kitabı okurken vasatın biraz üzerinde her okuyucu iki şeyden en az birini fark edecektir: cümlelerdeki kulak tırmalayan anlatım bozuklukları ve intihal.
kitaptaki intihal örneklerini yalçın küçük'ün şebeke - network adlı kitabından uzun uzun okuyabilirsiniz. oldukça ikna edici örneklerdir.
ve son bir not, edebiyatta seks pek tabi önemli bir yere sahiptir; erotik edebiyat da pek çok iyi örnekle doludur. ancak insan doğasının en derinine ilişkin, hem de çağlar boyu mahrem olanı hakkıyla anlatabilmek her babayiğidin harcı değildir elbette. basite kaçmak, seks satar durumuna düşmek çok kolaydır; bilinçli bir tercih ise zaten hemen anlaşılır. bıçak sırtı. ahmet altan'ın romanlarında sunulmaya çalışılan erotizmi beğeniyorsanız direkt porno izlemeniz daha akıllıca bir çözüm olabilir. aksi durum için, sappho'dan başlayarak okunacak bir ton şey orada duruyor.