-
şimdi arkadaşlar siz böyle diyorsunuz ve ben sinirleniyorum. o yüzden olmamaya çalışacağım ama biraz kırıcı olabilirim.
birincisi sığlığın cinsiyeti yoktur.
ikincisi her insan çevresindeki insanları kendi seçer. arkadaşlarınız, sevgiliniz, eşiniz vb. yakınlık kuracağınız insanlar sizin seçiminizdir. özellikle birlikte olduğun insan senin seçimin arkadaşım. yani bu ne demek? şu demek: eğer sen kadın susturucu kredi kartıdır, paradır diyorsan demek ki sen böyle kadınları sokmuşsun hayatına. demek ki sen parayla susturabileceğin kadar sığ kadınlara ilgi göstermişsin ve bu da benim gözümde seni onlar kadar sığ yapıyor.
sonuç olarak; hayatınıza soktuğunuz, değer verdiğiniz insanlar konusunda seçici olun ki saçma sapan cinsiyetçi genellemeler yapma ihtiyacı hissetmeyin. -
ee peki, bu kafaları kim susturacak? -
barınç -
belki de insan sadece anlaşılmak istiyordur.
belki de insan günümüzde sevilmekten çok anlaşılmaya ihtiyaç duyuyordur.
niye durmaksızın konuşan insanların etrafındaki insanlar durup bir an olsun düşünmezler?
biri niçin dır dır eder? belki yalnızlığını biri görsün istiyordur. biri sesini duysun ve asıl söylemek isteyip de söyleyemediklerini anlasın istiyordur.
biri elini tutsun gözlerinin içine baksın ve gel sakince konuşalım desin, istiyordur.
ve belki de açıkça birşeyleri söyleyemediği için otu çöpü bahane edip konuşmaya veriyordur kendini. biri bu mesajı alsın diye, alır herhalde diye, beyhude yoruluyordur.
birini anlamaya hiç mi vaktimiz yok? durup düşünmeye hiç mi vakit yok?
onu eleştirmeye harcadığınız vakit niçin onu anlamaya kullanılmıyor?
tokatla susturmalı diyen zihinlerin bir adım ilerisi cinayet işleyenler değil mi?
tekrar soruyorum hiç mi vakit yok durup sorun için kafa yormaya birini anlamak için uğraşmaya?