1. 18-68 yaş arasında, ağırlığı 50 kg ve üzerinde olan her sağlıklı bireyin gerçekleştirebileceği bir işlem olan kan bağışı da kan vermek kapsamında değerlendirilebilir. vücudumuzda ortalama 5-6 litre kan bulunur ve bağışta alınan kan 450 ml kadardır.
    bağış aralığı erkeklerde 90 günde bir, kadınlarda ise 120 günde birdir.

    ilk olarak kimlik, adres bilgileriniz ve kan bağışına uygun olup olmadığınızın anlaşılmasında değerlendirilecek sorular içeren bir form doldurmanız istenir. bu form yasal bir zorunluluk olup, kayıtlarınız birtakım yasa ve yönetmelikler gereğince gizli tutulur.

    formu doldurduktan sonra sağlık personeli tarafından parmak ucunuzdan bir miktar kan alınarak kan sayımınız yapılır. kan düzeyi düşük olan kişilerden bağış alınamaz. kan seviyesi normal olan sağlıklı bireyler kan bağışında bulunduklarında eksilen kan hücreleri, kemik iliğinin çalışmasıyla hızla yenilenir. alınan kan miktarı sağlığı olumsuz etkileyecek düzeyde olmadığı için kansız kalmak gibi bir durum da söz konusu değildir.

    muayene sonucunda doktor, bağışlanacak kanın size veya kanı alacak hastaya zarar verebileceği kanısına varırsa sebebini size açıklayarak kan bağışınızı bir süre erteleyebilir. bazı durumlar ise yaşamınız boyunca kan bağışına engel teşkil edebilir.

    hepatit a ve hepatit e enfeksiyonu geçirenler tedavi sürecini tamamladıktan sonra 12 ay boyunca kan bağışında bulunamaz. hepatit b ve c geçirenler ise tedavilerini tamamlamış olsalar dahi hiçbir zaman kan bağışında bulunamazlar. bazı ilaçlar da kan bağışı için engel oluşturabilir.

    kan bağışına engel teşkil edecek bir duruma rastlanmazsa 10-15 dakika sürecek olan kan bağışı işlemine geçilir. kan bağışı tamamlandıktan sonra bir süre bağış yatağında dinlenmeniz faydalı olacaktır. bağış sonrası bir saat boyunca, kan dolaşımı reaksiyonlarının önlenmesi amacıyla uzun süreli ayakta kalmamanız, kan verdiğiniz kolunuzdaki koruyucu bantı 2 saatten önce çıkarmamanız ve bu kolla ilk birkaç saat ağır eşyalar taşımamanız önerilir.

    bağış olarak alınan her kan anti-hiv testi (aids), anti-hcv testi (c sarılığı), hbsag testi (b sarılığı), sifiliz (frengi) testi ve kan grubu testine tabii tutulur.
    bağışladığınız kana uygulanan tarama testlerinden herhangi birinin pozitif çıkması durumunda size haber verilerek doğrulama testleriniz yapılır. günümüzde kan yoluyla bulaşan hastalıkların taranmasında kullanılan testlerin hiçbiri %100 kesinlikte tanı koydurucu değildir. uygulanan tarama testleri kanı alacak hastanın sağlığını korumak amacıyla yapılır. aids, hepatit gibi hem kan hem de cinsel yolla bulaşan hastalıklar için bulaşın gerçekleştiği andan testlerde pozitif hale gelinceye kadar geçen ve tanı konulamayan ölü bir süre söz konusudur. bu ölü dönemdeki kişinin test sonuçları temiz gözükmekle birlikte diğer insanlara hastalık bulaştırma riski vardır. bu nedenle kan bağışı için başvuru yaptığınızda doldurduğunuz formdaki sorulara vereceğiniz dürüst cevaplar çok önemlidir.

    uygulanan serolojik testlerde hastalık tespit edildiğinde veya son kullanma tarihi geçtiğinde kan imha edilir. ancak temin edilen kanların çoğu, alınmalarını izleyen ilk hafta içinde hastalara kullanılır. verdiğiniz kan ihtiyacı olan hastalara ulaştırıldığında ise sms ile bilgilendirilirsiniz.
    rosa
  2. yukarıdaki 123004 nolu girdiye ek olarak;

    kan sayımında erkekler için uygun aralık 12-18 değerleri arasıdır, bu değerlerin üstünde kan değerlerine sahipseniz de sizden alınmaz,

    ayrıca eğer kan değeriniz 18 e yakın ise kan vermek sizin için bir çeşit tedavi gibidir, 18'in üstüne çıkıldığında yapılan flebotomi işlemi aslında fazla kanı almaktır, o yüzden eğer kan sayımında değerler 17'nin üzerinde çıkıyorsa 3 ayda bir gidip kan veriniz hem canlar kurtarın hem sağlığınızı koruyun.

    ayrıca bu kan verme işlemi sırasında bazen tecrübesiz hemşireler kan damarını çatlatabiliyor, ancak hemen korkmayın :) bu olay biraz canınızı yaksa da kan alınırken farketmeyebilirsiniz bile. Ancak daha sonrasında (ertesi gün) kan verdiğiniz kolunuzda sararma gibi bir şey görürseniz anlayın ki damarınız çatlamış. bu aşamada korkmuyoruz çünkü görüntü haricinde herhangi bir olayı yok, renk sarı > mor > yeşil şeklinde değişim gösterip 2 hafta içinde geçiyor. Eğer böyle bir olay yaşayıp da kan vermekten vazgeçen veya korkan varsa korkmasın diye bildireyim istedim.

    ayrıca iğneden korkmayan ve daha fazla vakit ayırabilecekler için (bkz: aferez)
  3. bir gün 50 kilonun üstüne çıkarsam yapacağım ilk eylem. çok istiyorum kan vermeyi ama kilo yüzünden veremedim hiç. hele telefonuma mesaj geldiğini görmeyi çok istiyorum. biraz kilo alayım bari.
  4. türk kızılayı tarafından sosyal medyada yapılan bilgilendirmeye göre ülke genelinde kan stokları azalmış.
    ultraslan, il ve üniversite temsilciliklerinde kan bağışı çağrısı yaptı. başka stklarda kampanyalar başlattı.
    sağlığı elveren arkadaşların da katılmasını dilerim.

    türk kızılayı'nın duyurusu:
    kış şartları sonucu azalan bağışlar ve stoklarımız nedeniyle tüm vatandaşlarımızı kan bağışına davet ediyoruz. kanver.org/kanhizmetleri/…
  5. babamın hepatit b taşıyıcısı olması bana yapılan aşıların tutmaması sebebiyle yapamadığım eylem. enfeksiyon hastalıkları bölümüne gidersem aşılamanın yolları varmış o zaman kan da verebiliyorum ama tembellik işte.

    kan stoklarıyla ilgili olarak düşüncem yanlış olabilir fakat verebiliyor olsam dahi stoklanması için kan vermeye gitmem. acil bir durumla karşılaşıldığında yardımcı olurum diye düşünüyorum. zaman kaybı farkındayım ama başımdan geçen bir olay bu şekilde düşünmeme neden oldu. ben kan veremediğimi bilmezken bir kanser hastası için kan vermeye gittim acil 4 ünite kan lazımdı kan grubu fark etmez diyerek arıyorlardı ben veremeyince arkadaşlarımı beklerken eşiyle konuştuk verdiğimiz kanların eşi için olmadığını söyledi o yüzden grubu fark etmiyormuş. eşine lazım olan kanı vermek için karşılığında kan istemişler. bulunmadan ihtiyaç duyulan kan verilemiyormuş.

    sürekliliği sağlamak için geçerli bir yol olabilir ama acil bir hastayı bekletmek çok acımasız değil mi kanı ver sonra iste karşılığını. bu durum benim gibi düşünenler olduğu için yaşanmıyordur ama bunlar yaşandığı için benim gibi düşünen çok insan vardır eminim. bir çözüm bulunmalı çok acil.