kar




  1. 1 aydır yerden kalkmayan beyaz örtü... ara ara yağıp daha da arttırıyor seviyesini. benim gibi karsever bi tipi bile bıktırdı, yağmuru falan özletti. hayır -18 derecede kar mı yağar? insanın -5 falan görünce piknik yapası geliyor. geçen bi 0 dereceyi gördük halay çekecektik mutluluktan...

    soslu fıstık erzurum merkezden bildirdi.
  2. her kış benim için rutin hale gelmiş, yoğun olduğu bazı dönemlerde benim için bir düşünce silsilesini harekete geçiren doğa olayı.
    yoğun kar yağışının olduğu bazı anlarda, ilk önce aklıma hep acaba, çevrede ısınma ihtiyacını gideremeyen insanlar, bir yere sığınamadan açıkta kalmış hayvanlar var mı düşüncesi gelir. suçluluk duyarım bir süre,
    ardından ya günlük yaşamın bana yüklediği zorluklar alır düşüncelerimdeki yerini, ya da uğraşmak zorunda olduğum işin meşguliyeti.
    bazen de uzun yıllar öncesine gidip hatay'da bulunduğum dönemde, kar yağışı başladığında 10-11 yaşına girmelerine rağmen ilk defa kar gören çocukların, havada uçan kar tanelerini neşeyle kovalamaları, ağızlarıyla yakalamaya çalışmaları ve mutlulukları gelir aklıma.
  3. İstanbul'a beyaz yakışıyor.
  4. normalde soğuktan nefret etmeme rağmen, karı çok severim. tabii tuzum kuru, karda kışta dışarıda olmak zorunda kalmıyorum.

    ama karın güzel bir şey olduğunu düşünürdüm. bütün sevimsizliğin, pisliğin, kötü şeylerin üstünü örter, bir süreliğine gizler bizden. niyeyse bu yıl artık bu iyimserliğim yok.
    herhalde sevimsizlik, pislik, kötülük çok dibimize girdi, nereye dönsek görüyoruz. kar da eskisi kadar çok yağmadığı için eskisi gibi kapatamıyor. yine yüzleşmek zorunda kalıyoruz.

    ilk defa yağan kar beni mutlu edemiyor.
  5. evet eskisi kadar mutlu etmiyor ama yine de bu kapkara günlerde azıcık da olsa bir sevinç kırıntısı. hiç olmadı eski sevinçlerimizi hatırlayıp o mutluluğun anısıyla teselli buluyoruz.
    dün gecenin bir vakti istanbul'a düşmeye başladı beklenen kar taneleri. sabah altı civarı ince de olsa yerleri kaplayan bir kar örtüsü vardı. gün içinde yağış devam etmeyip bir de üstüne güneş çıkınca izi bile kalmadı. perşembeye kadar aralıklı olarak devam edecekmiş kar yağışı. gün içi makul bir saatte lapa lapa yağsa da çıksam biraz gezinsem diye bekliyorum.
  6. nedendir bilinmez (belki izmirli olmamın payı büyük) ama kar görünce içimde bi huzur, bi neşe. sanki yeryüzündeki o basitliği, kirliliği, tüm olumsuzlukları alıp bir kenara koymuş gibi. bundan sonrasının güzel olacağına dair inancımın büyük olması, sürekli bir camdan dışarı bakma isteği yahut kendini sokağa atıp karın üzerine bastığındaki sesi dinlemenin verdiği his. her yerin karla kaplı olmasının verdiği kusursuzluk, soğuk havalarda içinin daima sıcak kalması
    zadig
  7. "belki de yanlış bir leyla" ile özdeşleşmiştir.
  8. dünya düz, kuşlar drone, aşılar chip diyen komplo teorisyenlerinin yeni hedefi. kar da kar değilmiş, elitler tarafından alt sınıfları yok etmek için gökten yağdırılan zehirli metalli bir şeymiş .
    böyle şeyleri duyunca ilk refleksim gülmek oluyor. ama inananların ne kadar kalabalık olduğunu görünce ağlamak istiyorum.
    azıcık kar yağsa da kış biraz çekilir hale gelse.
  9. 15 sene sonra türkiyenin en güneyine yağmış bulunmakta...
    gerçekten hiç sevmiyorum. hiç özlememişim.
  10. yüzyıllar boyu değişmeden dilimizde kalan bir kelimedir.

    örneğin:

    "süngüg batımı karıg söküpen"